Orta Doğu Teknik Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü mezunlarının e-dergisidir.

Sistem Yaklaşımı

Ana Sayfa

Marx ve Sistem Yaklaşımı

Sevgili arkadaşlar,

Marksizm tartışmalarına katılmaya niyetim yoktu ama eleştirici sistem yaklaşımı gibi konulara girmişken bir iki noktaya işaret etmeden geçemiyeceğim. Bunu yaparken tartışmalara katılan arkadaşlarımıza ders vermeye kalkışmıyorum; sadece kendi görüşlerimi açıklıyorum.

Sistem yaklaşımı bizleri çevre ile ilgili (ve bilimin bazen kolayca içine düştüğü) sistemik yanılgılardan koruduğu için önemlidir. Büyük düşünürlerin çoğu sistem yaklaşımını kullandılar. Marx'ın katkısı da sistem yaklaşımını kullanmasıyla mümkün olmuştur. Gerçekten de bilgiye erişmenin toplumsal pratikten ve o pratiğin tarihinden bağımsız olamayacağını bir bütün olarak ilk kavrayan düşünür Engels'le birlikte odur. Bu kavrayışla yaptığı saptama ve çözümlemeler o denli güçlü idi ki söyledikleri (çok şükür !) gerçekleşmediği halde fukaranın ne zaman adı geçse asabımız bozuluyor içimizi bir titremedir alıyor..

Benim görebildiğim kadarıyla Marx bu eleştirici yaklaşımını ve sistem düşüncesini sürdüreceği yerde işi bilimselliğe döktü ve kapitalizmin yıkılmaya mahkum olduğununun "bilimsel" ispatıyla uğraşmaya koyuldu. Oysa ispat matematiğe özgüdür; bilimle hiçbir şey ispatlanamaz. Derim ki Marx'ı aziz tutalım ama eleştirici akıldan da uzak düşmeyelim; sosyalizmin bir kader olmadığı ortada. Zaten Lenin gibi kaçın kurdu bolşevikler açıkça söylemelerse de bunu pekala biliyorlardı. (Devlet ve Devrim; Marksizmin Çocukluk Hastalığı vs).

Eleştirici aklımızın birinci vazifesi bizi farkına varmadan yaptığımız kabullerden korumaktır. Marx'ın adını duyunca asabı bozulanlar da bana kalırsa böyle kabullerden yakalarını kurtaramıyorlar. Bu üstü kapalı kabullerden birisi seçim özgürlüğü hakkında. Seçim özgürlüğü ile ilgili değerlendirmelerin kapitalizmin tayin ettiği üretim sisteminin sınırları içinde yapılması bence içine düşülebilecek en vahim çevresel yanılgılardandır. Kapitalizmin insanlığa kabul ettirmeyi en çok istediği şey de budur zaten: seçim özgürlüğünün son tahlilde, tüketici tercihlerinden ibaret olduğuna bizleri kayıtsız şartsız inandırmak. Dikkat ederseniz (eleştirici yanı zayıf olduğunda) bilim de kapitalizmin bu dayatma için kullandığı araçlar arasındadır. Oysa insan pratiğinin yaşamsal nitelikte başka boyutları da var. Bunları belki sonra tartışırız. Şöyle bitireyim: Kapitalizm seçim özgürlüğünü zenginleştirmeyi vaad ederken acımasızca kısıtlıyor. Işin sonu bu gidişle kötüye varacak..

Sevgiler

Çağlar.

Marx ve sistem yaklasimi [METU-IE-ALUMNI:2430]
Date: Tue, 31 Aug 1999 16:34:58 +0300
From: "Caglar Guven" <cguven@ie.metu.edu.tr>

Ülke Gündemi

 

Ana Sayfa

Ülke Gündemi