MRP II/ERP Üzerine
MRP II / ERP paketleri ve genel olarak işletmelere
hazır yönetim sistemi çözümleri sağlayan paketler (MAPICs,
COPICS, MANMAN v.s.) konusunda zaman zaman uzak kalsam dahi yaklaşık
on beş yıldır uğraşan bir arkadaşınız olarak bir noktada görüşlerimi
belirtmek istiyorum. Konuya bir tesbit ile girmek isterim.
Hazır çözümlere yönelen firmaların çoğunluğu, tercih
ettikleri paketleri; arka planda yatan "felsefeyi" tanımadan
veya kendi şirketleri için tutarlı ve ayrıntılı bir
fayda/etkinlik analizi yapmadan satın almakta hatta implemente
etmeye başlamaktadırlar. Bu durumun iki temel nedeni :
(i) öncelikle tepe yönetimlerin zor, pahalı ve uzun süre
gerektiren işletme yazılımları ve IT çözümlerini şirket içinde
geliştirmek yerine, hazır yazılım ve IT çözümlerine yönelerek
bir çırpıda "yazılım" derdinden kurtulmak arzusu, -
ki bir yere kadar mazur görülebilir - (Unutulmayalım, her yazılım
geliştirme ve IT çabasının en zor safhası sistem analizidir )
(ii) keza tepe yönetimlerin, paket alarak işletme ve yönetim
sorunlarına gerçekte ancak derinlikli ve zahmetli çoğu kez şirket
içinde ciddi gerilimlere yol açacak analizlerle çözüm aramak
yerine, sözde "radikal" bir kararla sorunlara tek hamlede
neşter vurmak ve yeni bir sayfa açmak isteği, bazı vakalarda
isterisi :)) ...
Meslek hayatım boyunca beni IE olarak en çok rahatsız eden ve bir
yerden sonra da meslek etiğime ciddi hasarlar veren bir konudur,
burada vurgulamak istediğim. İnanıyorum ki pek çoğumuzun başından
geçmiştir.
Tepe yönetimleri sorunlu
IE olarak, eğitimimiz gereği ama daha çok hakkımızdaki yanlış
kabul ve inancların kurbanı olduğumuzdan herkeslerden önce bu
paket seçimi ve implementasyonu işlerine memur ediliriz. Oysa ki,
"sistem yaklaşımı" dediğimiz anlayışın ilk adımları
"problemlerin formülasyonu" ve "analizi"dir.
Yeni meslekdaşlarım görecekler, gerçek iş yaşamında tepe yönetimlerin
bizden en az talep ettikleri çalışma da ne yazık ki, budur. Bir
işletmede yetki ve sorumluluk sahibi kılınmadan öyle kendi başına
gerçek analizler yapmak da mümkün ve akılcı olmadığından, IE
yaklaşımının bence en zayıf yanı da bu derttir.
Nedendir bilmem, işletmeler bu adımları çabucak geçmek, hızla
ve ne pahasına olursa olsun bir çözüme varmak temayülündedir.
Problem analizi adımının atlanmasının sonraki aşamalarda neden
olduğu kayıplar ve israflar çokluk dikkate alınmaz. İfade
etmeye çalıştığım bu sorunlar en çok da hazır paketler alınırken
ve implemente edilirken tezahür etmektedir. Zira hazır ve
fevkalede iyi pazarlanmış "çözüm" önümüzde
dururken zor yola sapmayı kimse iştemeyecektir. Kaldı ki,
sorunlar ne hikmetse herkesin malumudur (!), ve yeni paket bunlara
otomatik (!) olarak çözecektir. IE olarak bu konulara zaten yatkın
olduğumuzdan bizlerin bu işi en hızlı biçimde sonuçlandırılması
beklenmektedir. vs. vs.
Genç mesledaşlarım, biliniz ki bu sözlerin hepsi tevatürden öte
değer taşımamaktadır, aslında. Çünkü hiç bir ciddi mühendis
bir şeyi ölçmeden ve çözümlemeden o konu hakkında bilgi
sahibi olamaz. Olmamalıdır da...
Kuşkusuz gelen hazır paketler de bizler gibi bu konuda bilgi ve
deneyim sahibi kişilerce geliştirilmektedir. Hiç kuşkusuz bu
paketleri öneren firmalar da oturup konuya dehşetli kafa yormaktadır,
ama bu firmalar birincil önceliği dünyanın en iyi MRP II / ERP
veya BPR paketini yazmak değildir, onların birinci önceliği
pazarlanabilir bir çözümü üretip satabilmektedir. O nedenle, başarılarının
ölçüsü “ne kadar çok yerde uygulandıkları” olarak takdim
edilmektedir. Sonra paket geliştiren firma elbette müşteri desteği
vermektedir, ama şirket içinde implementasyon konusuna istese dahi
müdahil olmasını beklemek inandırıcı değildir. Biz kendimizi
bilmezken, başkalarından mucize ilaçlar ummak saflıktır. Oturup
kendi yağımızla implementasyona başladığımızda,
"problem analizi" adımı es geçilmiş ise çok ama çok
canımız sıkılmaktadır...
Çözüm yaklaşımlarını ‘paket’ olarak görürsek..
Oysa ki ne MRP II / JIT, ne TQM, ne ERP ne de BPR bir yazılım
paketi uygulaması değildir. Bu felsefeler global ve evrensel yapılara
göre kurulmuş ve yönetilen işletmelerin "hakiki"
sorunlarına birer "gercekçi" ve "doğru" çözüm
yaklaşımıdır. Özünde hepsi de işletmelerin
"verimlilik" ve "etkinlik" sorununa çözüm önerileri
getirmektedir. Gelişen globalleşen piyasaların talepleri bu çözümlerin
ancak IT teknolojileriyle desteklenirse istenen ölçüde hızlı ve
etkin uygulanmasını mümkün kılmaktadır. Yoksa sorun
"haydi oturup bir paket yazalım" sorunu değildir ve asla
da olmayacaktır. O nedenle de, IE disiplini her zaman işin içinde
olmaya devam edecektir. Bu nedenle hiç bir paket çözümünün IE
fonksiyonunu ortadan kaldırması bence mümkün değildir.
Sözü dağıtmadan yazmak istiyorum, herhangi bir şirkette sorunun
"MRP II , ERP veya BPR paketi tercih etmek ve implemente
etmek" olarak tanımlanması başka, "MRP II, ERP, TQM
veya BPR felsefeleri kullanarak işletme sorunlarına yeni çözümler
getirmek" olarak tanımlanması bambaşka şeylerdir. Sağlıklı
bir çalışmada, birincisi olsa olsa ikincisinin tali bir safhası
olabilir.
Tabii ki, her iki konu da bir IE çalışma alanı olup, aynı ölçüde
gereklidir. Bu duruma bakılarak acaba hangisi daha çok IE
disiplinine uygundur demek anlamsız ve gereksizdir. Her iki alanda
da başarıyla çalışan pek çok IE bulunmaktadır. Bu bir kariyer
seçimi ve yönelimi konusudur. Ama yukarıda belirttiğim
"paket mi, felsefe mi" sorusu hiç değişmemekte ve doğru
seçimi beklemektedir.
’Paket’leri eğitim sürecine katmak yararlı olur
IE bölümüne hazır çözüm sağlayan firmaların kendi
paketlerini sağlamaları, lisans/lisans üstü derslerde ve
tezlerde bu paketlerden yararlanılması fevkelade isabetli bir
olaydır. Paketlerin mezunlarca tanınması ve okulda belli ölçüde
kullanılmış olması gerek "PIS", "System
Design" ve "System Management" derslerinin kalite ve
başarısı arttıracağı gibi, mezunların ileride iş hayatına
atıldıklarında paketleri kullanmayı öğrenmekten daha çok
analiz/uygulmaya zaman ayırmasına olanak sağlayacaktır. Bu
paketleri kullanan eski mezunların da katılacağı ve gerçek iş
problemlerinin çözümlerinin araştırılacağı workshop'ları
okulda düzenlemenin ise hepimize sayısız yararı olacaktır.
Konuya yakın eski mezunların gerek paketler hakkında gerekse
felsefeler hakkında verebileceği seminerleri ise merakla beklediğimizi
söylemek isterim.
Yukarıda yazmaya çalıştığım fikirler, meseleye bir bakış açısı
getirmek gayretimdendir. Büyük bölümü hepinizin malumu. Bu adam
"ne diye bildik şeyleri tekrarlıyor" derseniz, insanın
en çok en iyi bildiği ve ya bildiğini sandığı konuda hata
yapmak alışkanlığını naçizane anımsanması isteğimdir.
Gereksiz yere mail'i uzatmamak için fikirlerimi destekleyecek örnekleri
burada vermek istemedim, inşallah bir başka sohbete...
Sağlık dileklerimle,
Mehmet Nadir ERHAN '85
|
Birikimler |