Ergonomi
Teknolojisi HAL W. HENDRICK Anahtar kelimeler
: İnsan-Sistem Ara Kesit Teknolojisi, Ergonomi Teknolojisi, Ergonomi
Bu çalışmada,
ABD Hava Kuvvetleri, İnsan Faktörleri ve Ergonomi Kurumu (HFES), ABD Profesyonel
Ergonomi Sertifika Yönetim Kurulu, Ergonomi Mesleği İçin Avrupa Yetiştirme
Programı Uyumu, ve Uluslararası Ergonomi Birliği tarafından Ergonomi teknolojisini
ve kapsamını tespit etmek için yapılan girişimler gözden geçirilmektedir.
Bu bilgi, uluslararası yazarların ve yazarın kendi ergonomi gözlemleri
temelinde ergonomi teknolojisi, İnsan-Sistem Ara Kesit Teknolojisi olarak
tanımlanmaktadır (HSIT/Human System Interface Technology). HSIT’in beş
adet tanımlanabilir bileşene sahip olduğu ileri sürülmektedir. Bu bileşenlerin
her biri kısa bir tarihi gelişimleri ile birlikte tanımlanmaktadır. Ergonomi
teknolojisi tek bir teknoloji olarak geliştiği için yazar bu teknolojiyi
tek, kendi başına doğrudan tanımlanabilen bir disiplin olarak evrimleştiği
sonucuna varmaktadır. Ayrıca, bu yazı ile HSIT’in genel kamuoyunun eğitiminde
yaşam kalitesi ile kurumsal potansiyeli geliştireceği ve ergonominin kapsamı
ile doğasının anlaşılmasını sağlayacağı düşünülmektedir.
GİRİŞ
Ergonomi disiplini anlatılırken, en
sık kullanılan yöntem onun tanımlayıcı bir ifadesini kullanmak şeklinde
olmaktadır. Örneğin, son zamanlarda Uluslararası Ergonomi Kurumu (IEA)
ergonomiyi şu şekilde tanımlamaktadır:
“Ergonomi ya da İnsan Faktörleri Mühendisliği,
insanın refahını, mutluluğu ve genel sistem performansını geliştirecek
bilgi ve teoriyi bulmayı, uygun yöntemlerin uygulanmasını, ve bir sistemin
diğer elementler ve insanlar arasındaki etkileşimlerini temelde anlamaya
çalışan bilimsel bir disiplindir.”
Eski IEA tanımı ise Ergonomiyi “İşleri,
sistemleri, ürünleri ve çevrelerini insanların sınırları ve zihinsel-fiziksel
yetenekleri ile uyumlaştıran insan bilimlerinden çıkarılan bütün
bir bilgi (IEA 1997)” şeklinde tanımlamaktadır.
Kuzey Amerika Profesyonel Ergonomi
Sertifika Kurulu (BCPE) ise Ergonomiyi, insanın yetenekleri, sınırları,
ve diğer tasarımla ilgili insan karakteristiklerine ilişkin bir bilgi bütünü
olarak tanımlamaktadır.Başka bir deyişle, Ergonomik Tasarım ya da Mühendisliği,
etkili insan işlevleri ile güvenli ve konforlu çevreler, ürünler, sistemler,
işler, görevler, makinalar, ve aletlerin tasarımı bilgisinin kullanılmasıdır
(BCPE 1999). BCPE’nin bu tanımı 1988 yılında Chapanis tarafından orijinal
olarak geliştirilmiştir. Benzer tanımlayıcı ifadeler dünya çapında diğer
ergonomi kuruluşlarınca da kullanılmaktadır.
Bu tanımlayıcı ifadelerin bir kaçının
içeriğini analiz eden BCPE, ergonominin pratik faaliyetlerle yakından ilgili
olan, analiz, test ve değerlendirmeyle insanın yetenekleri, sınırları
ve diğer karakteristik özelliklerine ilişkin tasarım bilgisinin uygulanmasını,
ergonomi pratiğinin temel odak noktası olduğunu belirtmiştir.
Daha çok son zamanlarda HFES, ileride
burada tanımlanacak bazı çalışmaların yeniden incelemeleri ve üyelerinin
faaliyetlerinden, ergonomi teknolojisinin uygulamaları olarak ergonominin
tanımına, sistemlerin kontrol ve standartlaştırılması da eklenmiştir. Böylece
ergonomi teknolojisi, sistemlerin kontrolü, standartlaştırılması, test
edilmesi, değerlendirilmesi, ve analizi ile tasarımına uygulanması şeklinde
tanımlanmıştır (HFES 1999:389).
HFES’in 1999 yılındaki stratejik planında
teknoloji terimi, bir bilimsel disiplince geliştirilen ve uygulayıcıların
başarı ile kullandıkları araçlar, yöntemler, spesifikasyonlar, kılavuzlar,
tasarım prensipleri olarak anılmaktadır. Bu da burada kullanılan işlevsel
teknoloji tanımı ile aynıdır.
Bazı amaçlar yönünden yararlı olmasına
rağmen, bir disiplinin tanımlayıcı ifadeleri bazen onun tekliğini ve sınırlarını
açıkça tanımlamaz. Örneğin, burada daha önce belirtilen ergonominin tanımlayıcı
ifadeleri endüstriyel ve kurumsal psikoloji ile endüstri mühendisliği disiplinlerini
açıkça birbirinden ayırmaz. Gerçekten de ergonomi ile ilgili bu her iki
disiplinin, sistemlerin tasarımı ve insanın yetenek ve sınırları ile ilgili
olduğu tartışılabilir. Aslında, bir araştırma ve uygulama alanlarının
araçları tamamen tanımlayıcı olduğunda, bu alanın tek bir disiplin mi yoksa
sadece birkaç diğer disiplinin alt alanlarının bir birleşimi mi olduğunu
tespit etmek zordur. Gerçekten herkes için bu durum, ergonomiye ilişkin
bir karmaşa yaratmaktadır. 1996 yılında HFES tarafından bütün üyelerine
yapılan araştırmada, üyelerinin %50’si insan faktörlerini/ergonomiyi tek
başına ayrı bir disiplin olarak gördüğünü belirtmişlerdir. Bunun yanında
diğer %50’si ise insan faktörlerini/ergonomiyi disiplinler arası bir çalışma
ve uygulama alanı olarak gördüklerini kaydetmişlerdir. Çoğunlukla bu kişiler
ergonomiyi endüstri mühendisliği veya uygulamalı-deneysel endüstri psikolojisinin
bir kombinasyonu olarak görmektedirler. Bazı ülkelerde örneğin Danimarka
ve Avustralya’da, iyileştirme (rehabilitation) disiplinleri aynı zamanda
ergonominin disiplinler arası bütünsel bölümü olarak görülmektedir.
Tanımlayıcı ifadelere dayanmak yerine,
bir disiplini onun tek bir teknolojisi olarak tanımladığımızda bir
disiplinin doğası ve kapsamı açığa çıkmaktadır. Aslında bu sadece, ayrı
bir disiplin bile olsa, açıkça tespit edilebilen bir alanı, teknoloji yönünden
araştırma ve uygulama alanı olarak tanımlama girişimidir.
ERGONOMİNİN
PRATİK ve KAPSAMININ TESPİTİ
1970’ler ve 1980’lerin sonu ile 1990’ların
başlarında Kuzey Amerika Profesyonel Ergonomi Sertifika Kurulu (BCPE) ile
Batı Avrupa Ergonomi Topluluğu'nun görüşleri ve Uluslararası Ergonomi Kurumu
(IEA) tarafından ergonominin pratik ve kapsamını tespit etmek için yapılan
kapsamlı araştırma çalışmaları, 10 Ergonomi Topluluğunun temsilcilerinin
toplanmasıyla bir çok kez ABD’de yaplmıştır. ABD’de yapılan bu toplantılardan
ilki dışında, diğer toplantılarda bu incelemelerin ana amaçları,
profesyonel ergonomi eğitim programlarının gerekliliklerini tespit etmek
ve ergonomi alanında profesyonel bir sertifika programı geliştirmekti.
AMERİKA HAVA
KUVVETLERİ ÇALIŞMASI
1978 yılında Hava Kuvvetlerinden doktoralı
insan faktörleri profesyoneli olan Albay Joseph Birt yönetiminde geniş
bir proje ekibi, genelde ve özelde hava kuvvetlerinde savunma bölümlerinin
araştırma-geliştirme faaliyetleri, test edilmesi ve değerlendirilmesi ile
işletim süreçlerinde insan faktörleri mühendisliğinin bütün yönlerini
incelemek amacıyla bir girişim başlattı. Projenin değişik aşamalarında
bir çok ergonomist/insan faktörleri profesyoneli dahil olduysa da,
çekirdek kadroda Virginia Tech’den Profesör Bob Williges ve Profesör Harry
Snyder, St Louis de McDonnel Dougles’da İnsan Faktörleri Mühendisliği Şefi
Ed Jones, o zamanlar Güney California üniversitesinde insan faktörleri
doçenti olan bu satırların yazarı Hal W. Hendrick bulunuyordu. Önde gelen
insan faktörleri profesyoneli L. McIIvane Parsons’tı. Parsons o zamanlar
hayli deneyimli sistem programı ofis proje yöneticisiydi. Albay Birt aynı
zamanda aktif bir biçimde bütün projeye katılıyordu.
Projenin sorumluluğunda ve çalışmalarda
önemli çakışmalar olmasına rağmen, Bob Williges değişik ergonomi
yöntemleri ve şu anda bile savunma bölümlerinde kullanılmakta olan aletlerin
hepsinin dokümantasyonun baş sorunlusuydu. Hanry Snyder, profesyonel bir
insan faktörleri mühendisi oluşturabilmek için eğitim ve yetiştirme gereklerini
tespit eden baş üsleniciydi. Ed Jones ve Hal Hendrick ana hava kuvvet
sistemi geliştirme projelerinde araştırma, geliştirme, test, değerlendirme
ve işletme süreçlerinin her bir aşamasında insan faktörleri mühendisliğinin
nasıl dokümante edileceği ile görevliydi. Bu çabanın parçası olarak, Ed
Jones ve Hal Hendrick aynı zamanda savunma bölümlerinin insan faktörleri
mühendislerinin ve endüstrideki meslektaşlarının araştırma, geliştirme,
test etme, değerlendirme ve işletme süreçleri sırasında yapmaları gerekli
şeylerin nasıl kapsanacağına ilişkin bir seri davranışsal amaçlar geliştirdi.
Genelde savunma bölümlerinin sistem geliştirme süreçlerinin hem zayıf hem
de güçlü yönlerini tanımlayan ve özelde insan faktörleri teknolojisinin
uygulama ve geliştirme projesinin çoğu işi sınıflandırılmıştır. Bununla
birlikte, insan faktörleri mesleğine yararı dokunan bir çok yararlı ürün
bu projeden çıkmıştır. Örneğin, Harry Snyder ve eğitim gerekliliklerinde
görevli diğerleri, HFES için profesyonel insan faktörleri/ergonomi yüksek
lisans eğitim programı için akredite programı geliştirmede temel bir çalışma
sağladılar. Harry ve arkadaşları eğitim ihtiyaçları ile aslında profesyonel
insan faktörleri eğitim programlarında var olanı karşılaştırdılar. Bu çalışma
çoğu programın yetersiz olduğunu gösterdi ve böylece o zamanlar İnsan Faktörleri
Topluluğu (HFS), şimdi ise İnsan Faktörleri ve Ergonomi Topluluğu olan
HFES, bir akredite programı kurmak ve eğitim standartlarını oluşturmak
için özel bir önem verdi. İşi, profesyonel insan faktörleri mühendisleri
için davranışsal amaçlar üzerine çalışmak olan Ed Jones ve Hal Hendrick
ise BCPE’nin profesyonel sertifika programı geliştirmesinde doğrudan yardımcı
oldular (Hendrick 1981, BCPE 1998: 7-8). Bob Williges ve diğer çalışma
arkadaşlarının işi, insan faktörleri/ergonomi araç ve yöntemlerini bir
listesini oluşturmaktı ve bu çalışmayla o zamanlar teknolojinin yönünü
tanımlamış oldular. Bununla birlikte, çalışmanın bu bölümü gerçekte endüstride
kullanılmakta olan yöntemler ve araçlar ile profesyonel eğitim programlarında
düşünülenlerde bazı farklılıklar olduğunu işaret etmiştir. İnsan faktörleri
ve ergonomi disiplininde türünün en genişi olan bu projenin özellikle önemi,
insan faktörlerinin/ergonominin tanımlanabilir bir teknoloji olduğunu göstermesidir.
O zamanlar Albay olan Birt bu teknolojiyi İnsan-Makine Ara Kesit Teknolojisi
olarak tanımlamıştı. Makine terimiyle sadece makine ve araçları değil bilgisayarları
da kapsayan aynı zamanda makinenin içerisinde bulunduğu fiziksel çevre
de kullanılıyordu.
İNSAN FAKTÖRLERİ
TOPLULUĞU ÇALIŞMALARI
1980 yılında, Harry Snyder HFS’nin
başkanı olarak insan faktörlerinde profesyonel bir sertifika programı geliştirmenin
mümkünü olup olmadığını araştırmak için bir komite oluşturdu. Bu ilk komite
HFS üyeleri Jeff Koonce, Diane Damos ve Hal Hendrick’ten meydana gelmişti.
Alanındaki ilk inceleme olan yukarıda bahsi geçen Hava Kuvvetleri Çalışması’nın
sonuçları bu düşünceye yardım ederek ve insan faktörleri/ergonomi bilgi
ve tecrübesinin çekirdeğinin profesyonel bir sertifika programına hizmet
etmek için tanımlanabilir olduğunu gösterdi. Böylece sadece spesifik bilgi
ve tecrübeyi tanımlayacak izlenimci bir çalışmaya ihtiyaç duyulduğu tespit
edilmiş oldu. O zamanlar Hal Hendrick, Jeff Koonce’den komitenin başkanlığını
devraldı. Kısa bir süre sonra da o zamanlar yeni oluşan HFS profesyonel
standart komite, alt komitelere ayrıldı. İki alt komite oluşturuldu. Birinin
görevi etik kuralları geliştirmek, diğerinin görevi ise insan faktörleri/ergonomi
alanında profesyonel yüksek lisans eğitim programları için bir akredite
programı geliştirmekti.
1984 yılında Profesyonel Standart Komite,
insan faktörleri için hava kuvvetlerinin mesleki veritabanını geliştirmek
için hava kuvvetleri ile bir sözleşme yaptı ve bu işbirliği başarılı oldu.
Bunun üzerine hem Hava Kuvvetleri hem de HFS diğer uygulamalar arasında
bu veritabanını da hem akademik bir akredite hem de profesyonel bir sertifika
programı olarak tanıdığını bildirdi. Sözleşme Evrensel Enerji Sistemleri
ile, Albay Birt ise Hava Kuvvetleri Program Yöneticisi olarak ödüllendirildi.
Fonksiyonel İş Analizi (Functional Job Analysis/FJA) olarak bilinen yöntem,
insan faktörleri pratisyenlerinin iş faaliyetlerini analiz eden ve tanımlayan
bir yaklaşım olarak kullanıldı. Yöntem Dr. Sydney A. Fine tarafından Amerika
Çalışma Kurumu’nda (US Employment Service) araştırma yöneticisi iken
geliştirilmişti ve Mesleksel Ünvanlar Sözlüğü’nün 3. basımında (1965) kullanılan
meslekler, sınıflandırma sisteminin gözden geçirilmesinde neden oldu. Çalışma
diğer uygulamalarının yanında, deniz personeline lisans kriteri, nitelikleştirme
ve yetiştirmeyi geliştirmede Amerika Sahil Güvenlik Kurumu tarafından da
kullanılmıştır. Fonksiyonel İş Analizi yöntemini kullanarak, Dr. Fine kendi
uygulama alanlarında önde gelen insan faktörleri uzmanları ile iki atölye
çalışması gerçekleştirdi. İlk atölye çalışması askeri sistemlerin araştırma,
geliştirme, test, değerlendirme ve işletme süreçlerinde insan faktörlerinin
kapsama alanını, ikinci atölye çalışmasında ise ticari-tüketici ürünlerinin
tasarımında insan faktörlerinin çalışma alanını tanımlamaktı. Atölye çalışmaları
kullanılan teknolojiyi, gerekli yetenekleri ve tecrübeleri tanımladı (Eckstrand
et al. 1985). Bu bilgiler HFES akredite programının gerçek gelişmesinde
çok yararlı oldu. Sertifikaya göre, bu bilgiler bir sertifika programının
gelişiminin mümkün olduğu güvencesini daha da kuvvetlendirdi. Böylece bu
belge ile özel olarak bu bilgiler çalışmada kapsanan uygulama alanlarında
insan faktörlerinin var olan teknoloji alanını ve doğasını tanımlamış oldu.
ERGONOMİ MESLEĞİ
İÇİN AVRUPA YETİŞTİRME PROGRAMI UYUMU ÇALIŞMASI (HETPEP)
1990’lı yılların başlarında Avrupa
ergonomistleri uluslar arası çalışma gurubu profesyonel ergonomistler için
eğitim ve yetiştirme gereklerini tespit etmek için ergonomi alanında bir
analiz gerçekleştirdi. Bu çalışma ERGONOMİ MESLEĞİ İÇİN AVRUPA YETİŞTİRME
PROGRAMI UYUMU çalışması (HETPEP) olarak bilinmektedir. HETPEP grubu,
profesyonel bir Avrupa Ergonomist Derecesi (Rookmaaker et. al., 1992)
için çekirdek içeriklerin altının çizildiği bir bulgular raporu yayınladı.
Ergonomist Formasyon Modeli - EFM olarak bilinen bu model, daha sonra Avrupa
Ergonomistleri Kayıt Merkezince (CREE) bir Avrupa Ergonomist Profesyonel
Kayıtlı Sertifika’yı geliştiren temel bir program olarak kullanıldı.
Model, 6 içerik alanında eğitim temasını kapsamaktaydı. Bu alanlar, ergonomi
prensipleri, insan karakteristikleri, iş analizi ve ölçümü, insan ve teknoloji,
eğitim ve yetiştirme sırasında kişiler tarafından sürdürülen uygulama projeleri,
ve profesyonel konuları içermekteydi. Bugün bu 6 içerik alanı ya da kategorisi
sırasıyla değişik alt alanlara ayrılmıştır. EFM böylece Avrupa’da ergonomi
mesleğinin çalışma alanını belirlemekte ve ergonomi teknolojisinin değişik
yönlerini tanımlamaktadır. EFM aynı zamanda Amerika’da Kuzey Amerika Profesyonel
Ergonomi Sertifika Kurulu (BCPE) tarafından da kurumun profesyonel ergonomi
ve insan faktörleri sertifikaları için eğitim gerekliliklerini belirlemede
uyarlanmıştır.
PROFESYONEL
ERGONOMİ SERTİFİKA KURULU (BCPE) ÇALIŞMASI
Uluslar arası profesyonel sertifika
programını geliştirirken BCPE, tam nitelikli profesyonel pratisyen düzeyinde
gerekli olan deneyim, bilgi ve tecrübelerin ne olduğu ve ergonomistlerin
ne yaptıklarını ilk kez uluslar arası olarak tespit etme göreviyle karşı
karşıya kalmıştı. Kurul yukarıda bahsi geçen üç çalışmanın sonuçlarını,
HFES akredite program kriterini, Avrupa ve Amerika’da önde gelen ergonomi/insan
faktörleri ders kitapları (textbooks) ile el kitaplarını (handbooks), Bernotat
ve Hunt (1977), Jahns (1991), Van Cott ve Huey (1992), ve Rentzsch (1994)
gibi ergonomistlerin tecrübe, yetiştirme ve eğitimlerindeki bilgilerini
gözden geçirmişti. O zamanlar bu satırların yazarı, seçilmiş kurulun başkan
yardımcısı ve daha sonra başkanı oldu, etkin bir biçimde bu çalışmalarda
yer aldı. Bu gözden geçirmeler profesyonel ergonomistlerin pratik ve çalışma
alanlarının bir çizgisinin gelişmesine yol açtı (BCPE 1999:9-12). Ayrıca
ergonomi teknolojisine göre BCPE, bu yazıda ileride detaylı bir şekilde
incelenen ergonomi teknolojisinin kısa bir tanımını içeren HFES Stratejik
Planı’na da başvurdu.
1998 YILINDA
10 ERGONOMİ TOPLULUĞUNUN TEMSİLCİLERİ İLE YAPILAN IEA TOPLANTISI
1988 yılında Avustralya’nın Sydney
kentinde Uluslararası Ergonomi Kurumu’ nun (IEA) kongresi, 25 farklı ülkeden
temsilcinin katıldığı dünyadaki 10 adet ulusal ve bölgesel ergonomi topluluğun
temsilcilerinden oluşan bir toplantı yaptı. Toplantının amacı, bu
katılan 10 topluluk tarafından temsil edilen değişik ülkelerdeki ergonominin
çalışma alanını, konularını, ve karakteristiklerini gözden geçirmekti.
Bu satırların yazarı, toplantıda Amerika’yı temsil eden temsilcilerden
biriydi ve sonradan bir çok temsilcinin yorumlarının bir özetini yayınladı
(Hendrick 1989). Hendrick için bu toplantının sonuçları aşağıda belirtilenleri
doğrulamıştır. Bir kere uluslararası olarak ergonominin ortak noktası,
donanım, yazılım, işler, iç ve dış çevre, iş sistem yapıları ve süreçleri
gibi diğer sistem bileşenleri ve sistemin insan bileşeni arasındaki ara
kesitin tasarımına odaklanmasıdır. İkinci olarak ergonomistlerin pratisyen
olarak uyguladıkları ve bilimsel araştırma yoluyla geliştirdikleri bu teknoloji,
insan-sistem ara kesit tasarımı amacında olduğu ortaya çıktı.
Takip eden 6 yıl içerisinde, IEA’nın
genel sekreteri ve başkanı olarak hizmet eden bu satırların yazarı değişik
vesilelerle dünya çapında 20 ergonomi kurumunu ziyaret etmiş ve bunların
bir çok yıllık toplantılarına katılmıştır. Bu ziyaretler kendisine bu ülkelerdeki
ergonomi pratikleri ve bilimi hakkında birinci elden öğrenme fırsatı tanımıştır.
Bu deneyimler yukarıda bahsi geçen IEA toplantısında oluşan ergonomi teknolojisi
ve uygulamasına odaklanmasına ilişkin iki sonucu kuvvetlendirmiştir.
FEDERAL TOPLULUKLARIN
IEA ÖZEL ARAŞTIRMASI
1990 yılında IEA politika ve planlama
komitesi üye toplulukların kapsamlı bir araştırmasına başladı. Bu
araştırmanın amacı, dünya çapında hem profesyonel ergonomi toplulukları
hem de ergonominin durumu hakkında daha iyi bir anlayışı kazandıracak IEA
icra komitesine yardım etmekti. 1992 yılında araştırma tamamlandı.
1996 yılında çalışmaların tam raporu IEA tarafından yayınlandı( Brown et.
al. 1996). 25 ulusal ve bölgesel insan faktörleri/ergonomi topluluğu ve
35 ülkeyi aşkın temsilci araştırmaya katıldı. Diğer katkıları yanında,
araştırma hem şu anki hem de dünya çapında ortaya çıkan pratik ve araştırma
alanlarını tanımladı. Aşağıda Tablo 1, toplulukların çalışma alanlarında
verdiği yanıtlara göre, toplam çalışılan alanların yüzdesini vermekte ve
ergonominin her geçen gün genişleyen alanlarının listesini göstermektedir.
Ayrıca Tablo 2, iki ve daha fazla topluluk tarafından listelenen, ortaya
çıkan ilgi alanlarını ve önemli temaların listesini vermektedir. Yine,
topluluklar arasındaki ana eğilim, insan-sistem ara kesitinin tasarımına
ergonomi teknolojisini uygulamak ve geliştirmek yönündedir.
Tablo 1. Ergonomide
uygulama alanları (IEA’nın 1992 yılında 25 üye topluluğuna yaptığı araştırmasından)
Konu
|
% Yanıtlar
|
Konu
|
% Yanıtlar
|
Güvenlik |
84
|
Test ve Değerlendirme |
64
|
Endüstri Mühendisliği |
84
|
Kurumsal Psikoloji |
62
|
Biomekanik |
76
|
Gösterge/Kontrol |
62
|
İş Yükü |
76
|
Tüketici Ürünleri |
56
|
İnsan-Bilgisayar |
76
|
Medikal Aletler |
56
|
Çevre-Mobilya Tasarımları |
76
|
Havacılık Endüstrisi |
52
|
Eğitim |
72
|
İletişim |
44
|
Antropometri |
72
|
Zaman/Hareket |
36
|
Psikoloji |
68
|
Taşıma |
32
|
Görsel Performans |
64
|
Fizyoterapi |
08
|
İş Fizyolojisi |
64
|
Psikofizik |
08
|
Tablo 2. Önemli
temalar ve ortaya çıkan ilgi alanları (IEA’nın 1992 yılında 25 üye topluluğuna
yaptığı araştırmasından).
* İş organizasyonu ve tasarımını
değiştirecek yöntem bilim
* İş ile ilgili kas-iskelet sitemi
rahatsızlıkları
* Elektronik tüketici eşyalarının
kullanılabilirlilik testleri
* İnsan-Bilgisayar Arakesiti: Yazılım
* Kurumsal tasarım ve psiko-sosyal
iş organizasyonu
* Fiziksel iş çevresinin ergonomik
tasarımı
* Nükleer santralın kontrol odası
tasarımı
* Ergonomistlerin yetiştirilmesi
* İleri teknoloji ile arakesit
tasarımı
* İnsan güvenilirlik araştırması
* Zihinsel iş yükü
* İş gücü maliyet hesaplama yöntem
bilimi
* Ürün sorumluluğu
* Yol güvenliği ve otomobil tasarımı
* Gelişmekte olan ülkelere teknoloji
transferi |
ULUSLAR ARASI
ERGONOMİ HFES STRATEJİK PLAN YÖNETME KOMİTESİ GÖZDEN GEÇİRMESİ
HFES 1993 yılında, başkan seçilen Deborah
Boem-Davis yönetiminde, kurum için stratejik bir gelişim planı başlattı.
İlk taslağın gelişimini izleyerek, Stratejik Plan Yönetme Komitesi
1994 yılında başkan olarak Tom Eggemeir’ı seçti. Komitenin ana amacı
üyelerin görüşlerini tasarıya bütünlemekti. Bu satırların yazarı Tom’dan
sonra başkanlığı devraldı ve 1995 ve 1996 yıllarında tasarının gelişimini
devam ettirdi. Diğer faaliyetlerin yanında, yukarıda bahsi geçen çalışmaların
çoğu, dünya çapında deneyimlenen ergonominin amaç ve hedefleri ile ergonomi
teknolojisinin doğasını açık bir biçimde geliştirmeye çalışması ve uluslararası
alanda ergonominin daha iyi anlaşılması için olanak sağladı. Bundan sonraki
kısım ise yazarın bu süreçten öğrendiklerinin yorumlanmasından ibarettir.
ERGONOMİ TEKNOLOJİSİ
VE UYGULAMALARI
Başlıca araştırmalar 20. Yüzyılın ilk
zamanlarına gidilerek izlenmesine rağmen, tanımlanabilir bir pratik ve
çalışma alanı olan insan faktörleri/ergonomi biliminin gelişimi ise 2.
Dünya savaşı sıralarında 1940’larda başlamaktadır. Amerika, İngiltere ve
Almanya’da insan faktörleri/ergonomi çalışmaları, askeri silah sistemlerinde
insan performansını artıracak araştırma ve uygulamaları gerçekleştirmek
amacıyla gerçekleştirilen faaliyetler sonucunda bulunmuştur. Örneğin, bu
üç ülke, insanların daha etkili bir biçimde silahları daha iyi kullanmaları
için silahların görüş tasarımlarını nasıl daha iyi geliştirebiliriz
sorusu ile ilgilenmişlerdir. Amerika’da mühendislik psikologları, pilot
hatası olarak atfedilen çoğu askeri uçak kazalarının niçin olduğunu daha
iyi anlamaya çalışmak için bu kazaları araştırmaya çalıştılar. Araştırmaların
sonucunda ortaya çıkan temel bulgu ise gerçekte pilot hatası olarak anılan
durumun mühendisliksel tasarım hatası olduğunun anlaşılması olmuştur. Bu
tasarım hatasına, kontrol araçlarının, göstergelerin, çalışma alanı düzenlemelerinin
insanın yetenek, sınır ve diğer karakteristik özellikleri ile uyumlu olmaması
durumu yol açmıştı. Böylece, bu tasarımlar pilotların hata yapmalarına
yol açıyordu. Amerika’da bu bulgular, insan-makine ara kesiti tasarımıyla
ilgili insan faktörlerini daha iyi anlamaya yarayacak araştırmalara yöneltti
ve böylece insan faktörleri tanımlanabilir bir araştırma ve uygulama
alanı olarak gelişti. İlk zamanlar, ana odak noktası, insanın algılama,
reaksiyon ve öğrenme faktörleri üzerineydi ve insan makine teknolojisi
olarak bilinen gelişmesi ise daha sonra laboratuar çalışmaları şeklinde
oldu. 2. Dünya savaşını izleyen yıllarda Avrupa ve Japonya fabrikalarını
tekrar inşa etme görevleriyle karşılaştılar. Sonuçta, sistematik olarak
insanın iş doğası üzerine nasıl çalışılacağı yani ergonomiye karşı bir
ilgi gelişti ve daha sonra bu bilgi işyeri tasarımına uygulandı. Daha sonra
ana ilgi noktası ise, ergonomi teknolojisini geliştirmek için sistematik
alan gözlem çalışmalarına, biyo-mekaniğe, antropometrik karakteristiklere
ve insan fizyolojisine doğru kaydı. Zamanla Amerika ve Avrupa birbirine
uydu ve çalışmalar genişledi. Günümüzde, insan faktörlerini ve ergonomiyi
uygulama ve geliştirme amacıyla kullanılan yöntemler ve çalışma alanları
ise benzerdir ve ergonomi ile insan faktörleri IEA tarafından aynı disiplin
olarak resmen tanınmaktadır.
İNSAN-SİSTEM
ARA KESİT TEKNOLOJİSİ (HSIT)
Yukarıda bahsi geçen görüşler temelinde,
HSEF Stratejik Plan Yönetme Komitesi, insan faktörlerinin/ergonominin geçen
60 yıl içerisinde bilimsel araştırma yoluyla geliştirdiği tek bir teknolojiye
sahip olduğunu tespit etmiştir. HSEF bu teknolojiyi İnsan Sistem Ara Kesit
Teknolojisi olarak tanımlamıştır (HSIT). Bir bilim olarak ergonomi, sistem
bileşenlerinin insan ara kesit yönünün tasarımıyla ilgili olduğu sürece,
insan yeteneklerinin, sınırlarının ve diğer karakteristiklerine ilişkin
gelişen bilgi ile ilgili var olacaktır. Bu bilimsel bir biçimde gelişen
bilgi, öncelikle HSIT’ı geliştirmek için kullanılır. Daha önce belirtildiği
gibi bu teknoloji ergonomi tasarım prensiplerini, kılavuzlarını, spesifikasyonlarını,
yöntemlerini ve araçlarını kullanır. Pratik olarak ergonomist, güvenlik,
sağlık, konfor, performans ile verimlilik ve kaliteyi de içeren sistem
değişiklikleri ve tasarımına, insan sistem ara kesit teknolojisini uygular.
Bütün ergonomi topluluklarının amacı, insanın yaşam kalitesini geliştirecek
insan sistem ara kesit teknolojisini uygulamak ve geliştirmektir. Bu ise
sistemlerin kontrolü, standartlaştırılması, test ve değerlendirilmeleri,
tasarımları ve analizlerini insan sistem ara kesit teknolojisini kullanma
yoluyla başarılabilir (HFES 1999 : 389). HSIT açık bir biçimde ergonomiyi
tek, bağımsız bir disiplin olarak tanımlayan bir teknolojidir. Bu aynı
zamanda ergonomi mesleğinin rolünü ve ergonominin çalışma alanını da açıkça
tanımlayan tek teknolojidir.
İnsan sistem ara kesit teknolojisi
en az beş adet tanımlanabilir ana bileşene sahiptir. Bunlar, İnsan makine
ara kesit teknolojisi ya da donanım ergonomisi
(hardware ergonomics), insan çevre ara kesit teknolojisi ya da çevresel
ergonomi (environmental ergonomics), insan yazılım ara kesit
teknolojisi ya da bilişsel ergonomi
(cognitive ergonomics), insan iş ara kesit teknolojisi ya da iş
tasarım ergonomisi (job design ergonomics), ve insan organizasyon
ara kesit teknolojisi ya da makro ergonomi (macroergonomics)dir.
İNSAN MAKİNE
ARA KESİT TEKNOLOJİSİ – DONANIM ERGONOMİSİ
Daha önce belirtildiği gibi,
insan makine ara kesit teknolojisi çalışması “pilot hatası” olarak tanımlanan
askeri havacılık kazalarının nedenlerini açıklamak üzere başlamıştı. Probleme
neden olan bulgu, mühendislik tasarım hatasıydı ve bu hata, insan faktörleri
araştırmalarında insan makine ara kesit teknolojisinin gelişimine yol açtı.
Özelde ilgi, insanın konfor ve verimliliğini geliştirmek, insanın iş yükünü
azaltmak ve hata yapmasını düşürecek oturma, çalışma alanı düzenlemesi,
göstergeler ve kontrol panellerinin tasarımına yönelikti. Bu gelişmenin
ve insan makine ara kesit teknolojisinin uygulanmasının erken bir sonucu
o tarihten beri havacılık güvenliğini geliştirmesi oldu. Avrupa ve Japonya
da operatör üzerine yapılan çalışmalar, özellikle endüstriyel sistemlerde
çalışma alanı düzenleme ve kontrol araçlarının tasarımı yönünden biomekanik
ve antropometriği uygulayarak benzer insan makine ara kesit teknolojisinin
gelişimine yol açtı. Günümüzde insan makine ara kesit teknolojisi, tüketici
ürünleri, iş istasyonları, endüstriyel ve ofis donanımı ve taşımacılığın
bütün şekillerinde tasarım yoluyla geniş bir yelpazede teknolojinin
kullanımını ve güvenliğin gelişimini mümkün kılmaktadır.
İNSAN ÇEVRE
ARA KESİT TEKNOLOJİSİ – ÇEVRESEL ERGONOMİ
HSIT’ın ikinci yönü aydınlatma, sıcak,
soğuk, gürültü ve titreşim gibi değişik çevresel durumlarda yüklenen taleplere
göre insanın yeteneği ve sınırlarıyla ilgilidir. Verimliliği artıran ve
performansı geliştiren konfor, sağlık, ve güvenlik gibi insanın performansı
üzerindeki çevresel stres faktörlerini minimize etmek için insanın fiziksel
çevresinin tasarımına uygulanmasıdır. Belki de çevresel ergonominin kökeni
1900’lerde başlayan ve 1930’lara kadar devam eden İngiliz Endüstriyel Yorgunluk
Araştırma Kurulu’nun çalışmalarına dayanır. Çevresel stres ve insan performansının
değişik yönlerinde otuzun üzerinde mükemmel çalışma gerçekleştirildi. 1960’larda
araştırma, İngiltere’de Aston, Loughborough, Wales ve Birmingham üniversitelerinde,
Amerika da değişik savunma birimlerinde, NASA ve Cornell gibi üniversitelerde
başlatıldı. Yine aynı tarihlerde Batı Avrupa ülkelerinde, Japonya’da,
Sovyetler Birliğinde, ve Avustralya’da da insan çevre ara kesit teknolojisini
uygulama ve geliştirme yönünde paralel araştırmalar yapılıyordu.
Son birkaç on yılda insanın hem doğal
hem de kurgusal çevresini anlamanın önemi uluslar arası boyutlarda
artmaktadır ve konuyla ilgili ekolojik yönelimli insan çevre ara kesit
teknolojisi sürekli gelişmektedir. Bu artan ilgi merkezinin bir yönü de
Amerika’da NIOSH (Sağlık ve Güvenlik Kurumu) tarafından geliştirilmekte
olan California’da gerçekleştirilen sağlık ve güvenlikle ilgili yasal zorunluluklar
sonucunda artan bir ergonomi eğilimidir. Bu yasa özellikle işten kaynaklanan
kas iskelet rahatsızlıkları ile ilgili insanın rahatsızlık ve incinmelerini
önleme amacıyla sistemlerin hem insan-çevre hem de insan-makine yönlerini
kapsamaktadır.
İNSAN YAZILIM
ARA KESİT TEKNOLOJİSİ – BİLİŞSEL ERGONOMİ
Bu üçüncü HSIT, 1960’larda silikon
chip’in keşfedilmesi ve izleyen yıllarda gerçekleşen bilgisayar devrimiyle
hayat bulan ergonomi disiplini içerisinde gelişen, görece yeni bir teknolojidir.
Bu teknoloji başlıca insanların nasıl düşündüğü ve bilgiyi nasıl işlediğiyle
ilgili olduğu için genellikle bilişsel ergonominin ana ürünü olarak görülmektedir.
İnsanın düşünme ve bilgiyi işleme şekli ile diyalog kuran yazılımları mümkün
kılan, kullanılabilir yazılımı geliştirmek için gerekli yöntem, spesifikasyon,
kılavuz ve prensiplerin tasarımından oluşmaktadır.
Amerika’da insan yazılım ara kesit
teknolojisi ile ilgili, bilişsel ergonominin gelişmesi ve endüstri tarafından
uygulamalarına olan talepler 1970’lerin sonunda ve 1980’lerde HSEF üyesi
ergonomistlerin sayısında %25’lik bir artış şeklinde sonuçlanmıştır. Bu
artış 1990’larda sabitleşmiştir. Aslında, HSEF işe yerleştirme servisinde
boş olan işlerin bulunması, insan yazılım ara kesit teknolojisinin profesyonel
bilgisine sahip olan ergonomistlere şu sıralar olan ihtiyacı yansıtmaktadır.
Yazılım teknolojisi ve uygulamalarında
devam eden artış ve kullanılabilir etkili yazılım tasarımına insan yazılım
ara kesit teknolojisinin artan önemi nedeniyle, ergonominin bu yönü
disiplin içerisinde çok güçlü bir büyüme alanı olarak gelişmeye devam ediyor.
Yapay zeka teknolojisindeki artış ve uzman sistemlerin gelişimindeki yüksek
potansiyel, ergonomi disiplininin teknoloji geliştirme ve uygulama bölümü
olan bu kısmının gelişimini ileride daha da hızlandıracaktır.
İNSAN İŞ ARA
KESİT TEKNOLOJİSİ – İŞ TASARIM ERGONOMİSİ
İnsan iş ara kesit teknolojisinin kökleri,
Hugo Munsterberg ve endüstriyel psikolojinin gelişimi, Fredrick W. Taylor
ve Frank B. Gilberth’in çalışmaları ile endüstri mühendisliğinin gelişimindeki
(Helander 1997) kişilerin çalışmalarına dayanmaktadır. Endüstriyel
psikoloji, söz konusu özel işlerdeki talepleri karşılayabilecek kişisel
özelliklere sahip işler için gerekli kişilerin seçimindeki hem iş
gerekleri hem de insanın yetenekleri ve sınırları konularındaki çalışmalarla
gelişmiştir. İş analizi ve doğal yetenek testi gibi iş karakteristikleri
ve diğer karakteristikler ile insanın yetenek ve sınırları konusundaki
çalışmaların çoğu yöntemleri ve araçları endüstriyel psikoloji disiplinince
geliştirilmiştir. Benzer biçimde, iş yapış yöntemleri ve prosedürleri ile
ilgili çalışmalardaki çoğu teknoloji de endüstri mühendisliği disiplininin
bir parçası olarak gelişmiştir (Helander 1997). İş tasarım ergonomisi,
kendi başına tek iş teknolojisini geliştirmek için bu teknolojiler üzerinde
gelişmiştir. Bu çalışmalar, iş modülleri geliştirecek yöntemler ve bu modülleri
işlerle birleştirerek fiziksel ve zihinsel iş yükü gibi insan sınırlarını
zorlayan streslerden kaçınmak, insanın yeteneklerinden daha çok yararlanmak,
ve içsel olarak insanları güdüleme gibi çalışmalardır. Bu çalışmalar hem
işverenlere hem de çalışanlara katkılar sağlamaktadır. İşverenler için
daha az ödemeyle, daha az devamsızlık, daha az şikayet, artan çalışan sorumluluğu,
artan verimlilik ve performans gelişimidir. Çalışanlar için ise öz-değerin
gelişimi, kişisel sağlık, ve iş yaşamının kalitesinin artırılmasıdır.
İNSAN ORGANIZASYON
ARA KESİT TEKNOLOJİSİ – MAKRO ERGONOMİ
Tanımlanabilir bir alt disiplin olarak
makro ergonomi mesleğin en yeni konusudur. İlk dört teknoloji için mesleğin
ana ilgi noktası bireysel operatörle ilgili ve bir noktaya kadar da operatör
takımları ve alt sistemlerle ilgilidir. Bu yüzden bu dört teknolojinin
ana uygulama alanı mikro ergonomi düzeyindedir. Aksine, iş sistemi süreçleri
ile ilgili ve bütün yapıyı optimize etmekle ilgili olduğu için insan organizasyon
ara kesit teknolojisi, ana ilgi merkezi açısından makro eğilimindedir
ve bu yüzden makro ergonomi olarak anılmaktadır. Kavramsal olarak, makro
ergonomi, baştan aşağıya iş sisteminin tasarım karakteristiğini insan-iş,
insan-makine, insan- yazılım ara kesiti tasarımıyla gerçekleştiren, iş
sistemi tasarımına sosyo-teknik sistem yaklaşımı olarak tanımlanabilir.
Sosyo-teknik sistem yaklaşımı sistematik olarak iş sisteminin şu ana karakteristik
özelliklerini düşünür:
a- Teknolojik alt sistemi
b- Personel alt sistemi
c- İş sisteminin organizasyon yapı
ve süreçlerinin tasarımında, organizasyonun hayatta kalması ve başarısı
için, organizasyonun bağımlı olduğu dış çevre unsurları (hükümet politikaları
ve düzenlemeleri, malzeme kaynakları, müşteriler ve hissedarlar gibi).
İş sisteminin yapı ve süreç karakteristiklerine
bir organizasyonun bu ana sosyo-teknik karakteristik ilişkilerinin deneysel
modelleri, organizasyonun iş sistemi tasarımına ve analizine yardımcı olarak
geliştirilmiştir (Hendrick 1991, 1997). Bu teknoloji insan organizasyon
ara kesit teknolojisi olarak anılmaktadır. Çünkü organizasyonun yapı, politika
ve prosedürleriyle verilen bir iş sistemi ara kesitleriyle çoğunlukla doğrudan
ilintilidir.
Kavramsal olarak baştan aşağıya bir
yaklaşım olmasına rağmen, gerçek pratikte makro ergonomi genellikle bütün
organizasyonel düzeylerde çalışanların katılımını içermektedir. Bu yüzden
işletme ve analiz yönünden, bütün düzeylerde başlıca tasarım süreci olma
eğilimindedir.
Makro ergonominin amacı iş sisteminin
süreçlerini ve yapısını dış çevre, personel alt sistemi, ve organizasyonun
teknolojik alt sisteminin ana karakteristikleriyle uyumunu sağlamaktır.
İkinci olarak da, iyi tasarımlanmış iş sistemi karakteristiklerini mikro
ergonomik unsurların tasarımına taşıyarak sonuçta tam olarak uyumlu bir
iş sistemi oluşturabilmektir. Tam uyumlu bir iş sistemi kötü tasarımlanmış
bir sistemle karşılaştırıldığında değişik organizasyonel performans ölçüleri
%60-90 seviyelerinde geliştirilebilir ( örneğin, kazalardan kaynaklanan
kayıp zamanların ve incinmelerin azaltılması, şikayet ve ıskartaların düşürülmesi
gibi, Hendrick 1997a, b).
Organizasyonel faktörler genellikle
ergonomik tasarımlarda düşünülmesine rağmen, tanımlanabilir bir meslek
olarak ergonominin başlangıcından bu yana, tanımlanabilir bir alt disiplin
olan makro ergonomi, 1980 yılında İnsan Faktörleri Topluluğu tarafından
tamamlanan “Gelecekte Ergonomik İhtiyaçlar” çalışmasında ilk kez kendini
hissettirmeye başlamıştır (Hendrick 1991). Bu çalışma, şu faktörleri tespit
etmiştir.
* Teknolojide
meydana gelen hızlı değişimler temelde işin doğasını değiştirmektedir.
* İş gücü değer
sistemlerinde değişimler olmaktadır.
* Özellikle
iş gücünün yaşlanmasıyla ortaya çıkan demografide değişimler oluşmaktadır.
* Dünya rekabetinde
artış olmaktadır.
* Hem Sistem
güvenliği, sağlığı, kaliteli iş yaşamı amaçları ile ilgili potansiyel başarılara
ulaşmanın getirileri hem de üretim maliyeti olarak bütün sistem yönetimi
verimliliğini geliştirmek için mikro ergonomik müdahaleler yetersizleşmektedir.
Diğer çalışmaların arasında bu çalışma,
1986’ya kadar insan organizasyon ara kesit teknolojisi, ergonominin ayrı
bir alt disiplini şeklinde makro ergonomi olarak tanımlanarak geliştirilmiştir.
Ayrıca, 2000’li yıllarda ergonomistlerin kendi teknoloji ve pratikleriyle
organizasyonel tasarım ve yönetim faktörlerini bütünleştirerek de bu konunun
üstünden geleceği açıktır.
SONUÇ
Bir disiplin, bilim yoluyla gelişen
ve her zaman pratik olarak uygulanan tek bir teknoloji olarak tanımlanır.
En az 60 yıldan beri insan sistem arakesit teknolojisi; HSIT, deneysel
olarak gelişmekte ve tek bir teknoloji olarak yalınlaşmaktadır. Geçen 20.
Yüzyılın yarısından fazla bir süredir ergonomi pratisyenleri, verimlilik
ve kalite hedefi dahil, insanın sağlık, güvenlik, konfor ve performansını
geliştirmek için HSIT’ı kullanmaktadırlar. Ergonomistler, HSIT’ı
sistemlerin kontrolü, standartlaştırılması, test edilmesi ve değerlendirmesi,
tasarımı ve analizine uygulayarak bu birikimi geliştirmişlerdir. Bununla
birlikte uluslararası boyutta ergonominin nihai amacı, insanın yaşam
kalitesini iyileştirmektir.
Özet olarak, ergonomi artık disiplinler
arası araştırma ve uygulama alanı değildir. Açık bir biçimde hala
genç olmasına rağmen, tek ve bağımsız bir disiplin olarak gelişmiştir.
Ayrıca onun bu tek teknolojisi açıkça insan faktörleri/ergonomi pratiğinin
doğasını ve disiplinin çalışma alanını tanımlamaktadır. HSIT’a ilişkin
genel kamuoyunu eğiterek, insanın şartlarını geliştirmek için ergonominin
muazzam gizil gücünün ve doğasının anlaşılması çalışmaları artırılmalı
ve genişletilmelidir.
Bu çaba başarılı olursa, açıkça
yeni milenyumun ilk yüzyılı ergonomi çağı olabilir.
KAYNAKLAR
* BCPE 1999, Candidate handbook: Policies,
Practices & Procedures (Bellingham, WA: Board of Certification in Professional
Ergonomics).
* BERNOTAT, R. and HUNT, D. P. 1977,
University Curricula in ergonomics ( Wachtberg-Werhoven, Germany: Forschunginstitut
fur Anthopotechnik).
* BROWN, O., Jr., HENDRICK, H. W.
, Noy, Y. I. and ROBERTSON, M. M. 1996, Special Survey of IEA Federated
Societies, Final Report (Zurich: International ergonomics Association).
* CHAPANIS, A. 1988, To communicate
the human factors message you have to know what the message is and how
to communicate it. Keynote address to the HFAC/ACE Conference, Admonton,
Alberta, canada [reprinted in the Human factors Society Bulletin, 1991,
34, 1-4, part 1; 1992, 35, 3-6, part 2].
* ECKSTRAND, G. A., CHRISTENSES, J.
M. And WILLIAMSON, G. P. 1985, Development of an occupational data base
for human factors: Methodology and preliminary efforts, contract F33615-82-C-006
(Dayton, Ohio: Universal Energy Systems).
* HELANDER, M. G. 1997, The human
factors profession, in G. Salvendy (ed.), Handbook of Human factors and
Ergonomics, 2nd edn (New York; Wiley), 3-16.
* HENDRICK, H. W. 1981, Engineering
education’s response to the need of human factors engineers, Unpublished
paper, presented during the 89th ASEE Annual Conference, los Angles, CA,
24 June.
* HENDRICK, H. W. 1989, Human factors/Ergonomics
Societes around the world: Characteristics and issues, Human factors and
Ergonomics Society bulletin, 32, 9-10.
* HENDRICK, H. W. 1991, Human factors
in organizasional design and management, ergonomics, 4,743-756.
* HENDRICK, H. W. 1997a, Organizational
design and macroergonomics, in G. Salvendy 8ed.), Handbook of Human factors
and Ergonomics, 2nd edn ( New York: Wiley) 594-636.
* HENDRICK, H. W. 1997b, God Ergonomics
is Good Economics (Santa Monica, CA: Human Factors and Ergonomics Society).
* HFES 1999, Human Factors and Ergonomics
Society Strategic Plan, Human Factors and Ergonomics Society Directory
and Yaerbook 1999-2000 (Santa Monica, CA: Human Factors and Ergonomics
Society), 389.
* IEA 1997, Facts ad Background (Zurich:
International Ergonomics Association).
* JAHNS, D. W. 1991, The education
and Certification of ergonomics: A Practitioner’s perspective, Human Factors
Society Bulletin, 34, 4-6.
* LANDY, F. J. 1985, Pscchology of
Work Behavior, 3rd edn (Homewood, IL: Dorsey Press).
* RENTZSCH, M. 1994, Registrierung
und Zertifizierung eines Europa-Ergonomen, Zeitschrift für Arbeitswissenschaft,
48, 189-190.
* ROOKMAAKER, D. P., HURTS, C. M.
M., CORLETT, E. N., QUEINNEC, Y. and SCHWEIR, W. 1992, Towards a European
registartion model for Ergonomists, Final report of the working group:
Harmonizing European Training Programs for the Ergonomics Profession (HETPEP),
Leiden, NL, June.
* VAN COTT, H. P. and HUEY, B. M.
(eds) 1992, Human Factors Specialists’ Education and Utilization, results
of A Survey, Committe on human Factors, National Research Council (Washington,
D. C.; National Academy Press).
YAZAR HAKKINDA
Hal Hendrick Güney California Üniversitesinde
İnsan Faktörleri Profesörü ve Hendrick & Associates, I/O psikoloji
ve ergonomi danışmanlık firmasının başkanıdır. Purdue Üniversitesinden
insan faktörlerinden Master derecesini, Endüstriyel Psikoloji’de ise Doktorasını
almış, Endüstri Mühendisliğinde de Minor yapmıştır. Hal, Güvenlik ve Sistem
Yönetim Enstitüsü USC’nin icra yöneticiliğini, İnsan Faktörleri Bölümü
Başkanlığını ve Dean kolejinde tam zamanlı tasarım pratisyeni olarak bulunmuştur.
Ayrıca, Uluslararası Ergonomi Kurumu, İnsan Faktörleri ve Ergonomi Topluluğu
ve Profesyonel Ergonomi Sertifika Kurulu başkanlıkları da yapmıştır.
Diğer başarılarının yanında, USAF Akademisinde Psikolojide Major, İnsan
Faktörlerinde Master programlarını geliştirmiş ve USC de İnsan Faktörleri
ve Ergonomi Master ve Doktora programlarının geliştirilmesinde yardımcı
olmuştur. 150’den fazla yayını ve 10 kitabın yazarı ya da editörü olmuştur.
HFES Alexander C. Williams, Jr. “Sistem Tasarım Ödülünü”, HSEF Jack A.
Kraff HF/E “Disiplinini Geliştirme Ödülünü” ve USC’nin En iyi Öğretici
Ödülünü” almıştır. Hal, makro ergonomi alt disiplininin başlatan ve kavramlaştıran
kişi olarak bilinmektedir.
Not: Bu yazı Theoretical Issues
In Ergonomics Science 2000 Vol. 1, No 1, 22-23 adlı kaynaktan alınmış ve H. Okan Durmuş tarafından
Türkçe’ye çevrilmiştir.
|
Birikimler |