Çağrı (2)
[METU-IE-ALUMNI:6262]
Gelin, Türkiye'de ne
bürokrasinin ne de siyasilerin yeterince etkin ve yetkin olamadığı
konularda ortak projeler geliştirelim.
Internet nedeniyle
biribirine yakınsayan ("converging") TV, bilgisayar ve iletişim
teknolojilerinin ortaya çıkardığı ve çıkaracağı ortamda Türkiye'nin
telekom stratejisi ne olmalıdır? Türk Telekom'u özelleştirmek en iyi
seçenek mi?
Rekabet gücü ucuz
işgücüne dayalı sanayimiz, bir milyar insanın çok daha ucuza çalıştığı
Çin ile rekabet edemediğine göre, pahalı işgücüne yönelik sanayi ve
teknoloji politikaları nasıl olmalı? Ürün ve hizmetlerde rekabeti
ucuzluğa değil değer katmaya yönelik şekillendirmek için hangi
sektörlerde hangi somut politikalar izlenmelidir?
Finans ve
bankacılığın, sadece devlete borç vererek değil, sadece spekülatif
yatırımlarla değil, üretime rağmen değil, üretimle beraber para
kazanmasını sağlayacak düzenlemeler ve politikalar ne olmalı?
KOBİ'ler arası
yenilikçi ağlar (innovative networks) nasıl kurulur? Enformasyon ve
iletişim teknolojileri nedeniyle olsun, küreselleşme nedeniyle olsun
hızla ve son derecede radikal değişmeler gösteren tedarik zinciri ve
değer zinciri topolojisinde yenilikçi B2B uygulamaları için altyapı,
mevzuat ve teknoloji sorunları nelerdir, nasıl giderilebilir?
Gelir dağılımındaki
uçurumlardan daha da sakıncalı olabilecek "sayısal uçurum"u (digital
divide) önlemek için, internete hem yararlı ve anlamlı içerik
kazandırmak hem de tüm toplumsal kesimlere yaymak için somut
politikalar izlenmeli? Bu konuda biz ne yapabiliriz toplumsal etkinlik
olarak? Küçük bir pilot bölge seçip orada herkesi ağa bağlayıp,
yararlarını tüm Türkiye'ye gösterebilir miyiz? Sponsor bulabilir miyiz?
Hemen aklıma gelen
birkaç konu... Gelin bu ve benzeri konularda başı sonu belli, yöntemi
verileri sağlam, iç ve dış gerçeklere uygun, somut projeler
gerçekleştirip hep beraber CHP platformuna taşıyalım. Siyasilerle
tartışalım. Biribirimizden öğrenecek çok şeyimiz olduğuna eminim.
Böylece, hem CHP'yi hem de Türkiye'yi etkileyecek bir "think-tank"in
çekirdeğini oluşturabiliriz belli konularda.
Son kurultaydan hemen
sonra, Deniz Baykal ile ilk konuşmamda "Bilim ve Kültür Platformu"
fikrini açtı bana. Amacı, hemen hemen aynen kendi kelimeleriyle
şuydu: "Ülkenin içinde bulunduğu duruma isyan eden çok sayıda
akademisyen, bürokrat, sanatkar ve teknisyen var. Bir katkıda bulunmak
istiyorlar. Parti de onlara soğuk ve itici geliyor. Onlara ben
ayrı bir binada yer vereceğim, sekreterya sağlayacağım, yeterki ulusal
sorunlar uzerine somut ve etkin politikalar üretsinler, bilgi desteği
olsunlar." Örnek olarak da enerji konusunu verdi "DPT bir şey diyor,
enerji bakanlığı tamamen başka bir şey diyor, Dünya Bankası da keza ...
Ben önümde güvenilir, sağlam bir çalışma görmek istiyorum, ona göre
tavır alayım." Gelin o platformda ağırlığımızı koyalım. Sonuç alalım.
Genel ve sonuçsuz
muhabbet yerine, somut ve sonuca yönelik çalışmalar yapan "think-tank"
fikri öteden beri Sinan Kayalıgil'in fikridir. Havalarda kalan genel
temenniler değil, işlerliği olmayan sloganlar da değil ... Bir
teknisyen titizliği ile hazırlanmış, işlerliği olan projeler Sinan'in
ısrarla savunduğu bir şeydi. Çoktan sırası geldi. Bu konularda edebiyat
yapmayı sevmem ama, IMF'nin yazıp bakanlar kuruluna verdiği yasa
önerileri ... AB ile teknik konularda müzakerede yeterli olamayan,
teslimiyetçi kadrolar ... Ve "ulusal" plan ... Milliyetçi iktidar...
Artık bu oyunun pasif
ve güçsüz izleyicisi olmaktan çıkalım. Ilk mesajlarımın birinde
ayrıntılı bir şekilde ve örneklerle açıkladığım fasit daireden çıkmak
için, politikada ağırlığımızı hissettirelim. 13 veya 14 Nisan günü
(ondan önce bir yurt dışına gitme zorunluluğum var, ve programım çok
yoğun) bir araya gelelim. Somut birkaç konuyla sınırlı ve odaklanmış
bir toplantı yapalım. Saat, Cumartesi mi Pazar mı, ve gündem üzerine
sizlerden öneri ve tercih bekliyorum. Yer konusunu ben ayarlarım.
Istanbul'da olan
mezunlarımız isterse orada onlarla da buluşabilirim. Oradaki CHP
platformuyla, örgütüyle, ve anahtar kişilerle tanıştırırım. Izmir veya
diğer yörelerde henüz bu tür bir girişim yok. Fakat, özellikle Izmir'de
çok etkin ve çalışkan örgütü var CHP'nin (Karşiyaka ilçe başkanı Süha
ODTÜ mezunu pırıl pırıl bir arkadaştır). Isteyen olursa gelir
tanıştırırım.
Osman
Coşkunoğlu
|