Arşiv  listEM  Yardım  Yazışma

Ana Sayfa | Etkinlikler | Birikimler | Ülke Gündemi | Biz Bize | Dağar | Siteler | Sanat | Başka Şeyler  

  Kahvehaneler

Derleyen: Nezih Yaşar

Tam Metin
(Zip 21K)

 

“Başarılı olmak” üzerine gelişen bir muhabbet, Mete Özdemir’in “Kahve kültürünün çok derin olduğu, neredeyse her sokakta bir kahvehane olan Türkiye’den neden Starbucks gibi bir firma çıkmaz?” ve “Neden şeker oranı dışında değişikliği olmayan sadece bir kahvemiz vardır da değişik türden kahveli içeceklerimiz oluşmamıştır?” bağlantılı sorularıyla uç veren “kahvehaneler” muhabbetini üretti.

Önce bir iki peşrev, ardından ilginç fikir ve değerlendirmeler gelmeye başladı.

Hakan Bayram, Almanya’ya döneri götürüp bir döner zinciri oluşturamamış olmanın da altını çizdi.

Adnan Dovan kahvehanelerin Batıda yarattığı etkinin farkına ilgiyi çekti:
“Batıda kahvehaneler piyasa (pazar) ortamının oluştuğu ilk yerler olmuştur. Örneğin Lloyds'un kahvesi modern sigortacılığın doğduğu yer olurken, Wall Street'te Tontin kahvesi NYSE'in doğduğu ve geliştiği yer olmuştur.

Konuyu değerlendiren uzmanlar kahvenin tarihsel bir uyarıcı olduğunu ve ‘dealer’ların çok yoğun parasal işlemlerle uğraştıkları için kontratları kahvelerde yaptıkları, fakat kontrat kutlamalarını şarap servisi yapılan yerlerde kutladıklarını söylerler.

Yine bir başka rivayete göre nüfus yoğunluğuna göre en yüksek kokain satışının seans arasında Wall Street civarında olduğu söylenir. Bu rivayetler doğruysa NYta bazı lokantalarda iyi şarapların fiyatlarının DJİA endeksine göre belirlendiği söylenir.”

Turgut Uzer kahve konusunda önümüze bir köprü koyup aslında herkese bir kahve söylemiş oldu: http://www.sinanterek.com/articles/cofee/kahve.htm

Erol Sayın'ın bizi 19. Yüzyıl kahvehanelerine götürmesinin ardından, günümüze çok yakın Halep sokakları ziyaretinde Nur Demokan’dan Türk kahvesine bir güzelleme geldi: “Şimdiye kadar Türk kahvesini çeşitlendirmeyi düşünmedikse (şeker oranı hariç) bence kabiliyetsizliğimizden değil en güzel tadı bulmuş olmamızdandır. Mutluluk her zaman çeşitlilikte değil bazen basitlikte de olabilir. El değirmeninde taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin bakır cezvede ve kül ateşinde ağır ağır pişirilmesi ile yapılan Türk kahvesini Starbucks’ın en komplike kahvesine değişmem. Ne yazık ki fincanlarımız çok küçük, çabuk bitiyor.”

Hakan 87 Türk kahvesinin en iyi kahve olduğuna inananlardan. Küba kahvesinin inanılmaz biçimde Türk kahvesine benzediğinin altını çizdi.


Halep Sokakları Nur Demokan’a başka yorumlar da yaptırmıştı: “Bize kahvehane kültürünün nereden geldiğinin bir göstergesi. Bu gençler bence Starbucks da oturup vanilya kokulu, çilek şerbetli cappucino içenlerden daha mutlu gözüküyor. Bütün dünyayı saran Amerikan modasının farkında bile değiller. Geçen hafta Londra’da TURKS sergisini gezdim. Kimliğimizi ve kültürümüzü oluşturan etkiler çok güzel sunulmuş. Göçebelik, Şamanlık, Budizm, Hıristiyanlık, İslam, Çin, İran ve Bizans kültürlerinin sentezi sonucunda, Osmanlı İmparatorluğunu kurduğumuzda, kendimize özgü bir kültürü de yarattığımız çok güzel görünüyor.”

Mehmet Çakmur her sokak arasında ve restoranda nargile sunulan Suriye’deki bir kahve ile ilgili gözlerini aktardı: “… kızlı erkekli insanlar oturuyor ve hafif bir şeyler yiyip kahve içip kağıt oynuyorlardı. Herkes çok memnundu.”

Arif Volkan Vural aynı fotoğrafa bakıp “Kahve nargile bahane, arkadaşlarla muhabbet şahane!” dedi. “Türkiye’de de böyle, yurt dışında da :)”

Hakan Eren’nin “Kişi başı ortalama geliri 3-4 kat daha düşük bir ülkede aynı kahve nasıl 2 kattan fazla olur?” diye Türkiye’deki fiyatların yüksekliğini sorgulayınca Özden Engin Çakıcı ListEMe sahip çıkmanın göstergesi olarak geniş bir biçimde konuyu değerlendirmişti. Banu Türkmen de “McDonalds neden pahalı ise Starbucks da ondan” diye özetlenebilecek bir yaklaşımla geldi.

Aynı sorunun yanıtını, Özer T Yeniay “Positioning and Pricing” ile bağladı: Starbucks Türkiye'de, Kuzey Amerika'da olduğundan çok daha farklı konumlandırıldı. Fiyatlama da ona göre yapıldı. Sonuç herkesin beklediğinden çok daha başarılı bir iş (business).

İlk yanıtı veren Hakan Bayram ise Starbucks’ı Türkiye’de lüks tüketim olarak görülen bir konspet olduğu için tutmayacağını belirtirken Sehun Arıkan ve Banu Türkmen’in söylediklerinden tutmasının nedeninin tam da bu olduğunu anlıyoruz: “Malzemeler değil fikirler her zaman daha pahalı oluyor. O fiyatı ödeyerek satın aldığınız şey kahve değil STRABUCKS tarzı yaşamı fikri. . .” ya da “İnsanların buralara gitme sebebi, . . ..kendi gibi olanlarla birlikte olabilme isteğidir. . . ..kendisine statü sağlamak için cebindeki parayı hiç düşünmeden harcayabilen diğer insanlarla birlikte olabilmek.” ListEMin iki günlük üyesi Aykağan’ın anlatımından da buna yakın sonuçlar çıkardık. Fakat Aykağan sonuçta, 21. yüzyıl serisi mezun arkadaşlarımızla birlikte kendi kahvelerini yapamayacaklarını anlayınca, Starbucks’tan medet umar duruma geldiklerini anlattı.

Starbucks’ı daha yakından tanıdığı belli olan Rüçhan Üner’in toparlamasını olduğu gibi aktarırsak: “Son bir yıldır Seattle'da Starbucks'ın merkezinde çalışıyorum. Ben de iki laf etmeden geçemedim. Starbucks bir Amerikan kültürünün empoze edilmesinden çok bir düşüncenin bu noktadan dünyaya açılımıdır. Bana sorarsanız Starbucks en önce Amerikan yaşam stiline bir yenilik getirdi. Amerika'da normalde bir sinema, restoran ya da bar dışında insanları bir arada görmezsiniz. Bir kahvecide oturup müzik dinlemek, kitap okumak, sosyalleşmek Amerika için de son derece yeni kavramlar ve de çalıştığı görüldü. Burada doğal olarak satılan tek ürün kahve değil, ortamın kendisi aynı zamanda. Öyle olmasa Starbucks'ın Paris'in ortasında nasıl olup da müşteri bulduğunu anlamak mümkün olmazdı. Bir de insanlara sunulan alternatif konusu var. Biri Türk kahvesinin basitliğinden söz etti. Ben de basitliğin güzelliğinden yanayım ama sokaktaki milyonlarca insan öyle değil. Ne kadar çeşit sunarsanız o kadar çok satıyorsunuz, en azından kahve işinde bu böyle. Starbucks en az kahve kadar "Mocha" satıyor zaten. Şimdi bir de erimiş çikolata diye bir şey çıkardılar. Yani kapıdan giren herkesin aklında ayrı bir gündem var.

Diğer yandan sağda solda küçük yerel kahveciler vardır. Hepsinin kendine has ayrı bir havası, atmosferi, büyüsü vardır. Starbucks'ın bu tür yerleri işinden etmesinden korkarım. Ben şahsen orijinal bir yerel kahveciyi Starbucks'a tercih ederim (elbette sonuç ürün kahvenin kalitesinden taviz vermemek kaydıyla). Umarım benim gibi düşünen yeteri kadar insan vardır da, böyle yerler tarihe karışmaz.

Starbucks'a para ödemek istemeyen latte severlere bir önerim var. Evimde espresso makinam var, şimdi kahvenin "en güzelini" ben yapıyorum, çünkü her şey kendi ağız tadıma göre. :) Biraz "setup cost" yüksek olmakla beraber sonuç gayet tatminkar.”

Geriye Erol Sayın’ın kahve köprülerini ekleyip aradan çekilmek kalıyor:

1871'den bu yana Mısır Çarşısının yanında kahve ticareti yapan Kurukahveci Mehmet Efendi'nin web sitesinden:
"Gönül ne kahve ister, ne kahvehane
Gönül ahbap ister kahve bahane..."

Türk kahvesi tarifi:
http://www.mehmetefendi.com/sayfa5.html
Kahve falı:
http://www.mehmetefendi.com/sayfa8.html
Kahve tarihi:
http://www.mehmetefendi.com/sayfa4.html 
1888'den bugüne hizmet veren Hacı Abdullah Lokantasının tarihi Türk kahvesi araç-gereçleri sayfası için:
http://www.haciabdullah.com.tr/Rehber/kahverehberi.htm 
Kahve töresi sayfası için:
http://www.haciabdullah.com.tr/Rehber/osmanli/kahve.htm 
Osmanlı mutfağı sayfası için:
http://www.haciabdullah.com.tr/Rehber/kahverehberi.htm 
Kahve keyfi için:
http://www.kahve.gen.tr/ 
Arcelik’in çok başarılı bulduğum Türk kahvesi makinesi için:
http://www.tempodergisi.com.tr/teknoloji/06117/ 
(Maalesef www.arcelik.com sitesinde ürünle ilgili bilgi bulamadım)
Türk kahvesi mi, Yunan kahvesi mi politik tartışması için:
http://www.bbc.co.uk/turkish/fooc/story/2004/02/040215_fooc_newyork.shtml
Kahve muhabbetinin sanalı için:
http://www.kahvemolasi.com/index.asp
Kahve köprüleri için:
http://www.kahve.gen.tr/kahvekaynak/orta.html 

“Kahvehaneler” muhabbetinin 'tam' metninin sıkıştırılmışı için tıklayabilirsiniz.
 

Ana Sayfa | Etkinlikler | Birikimler | Ülke Gündemi | Biz Bize | Dağar | Siteler | Sanat | Başka Şeyler