Genel Bilgiler
Kongreye
Sunulan Bildiri: |
254 |
Bildiri
Sunanların Ülke Orijinleri: |
6 |
Bölüm
(Üniversite): |
48 |
Diğer
Kuruluşlar: |
12 |
Yazar:
|
300 |
Bildiri
Sayısında ilk 10 Bölüm
Gazi
Üniversitesi |
20 |
Gaziantep
Üniversitesi |
20 |
Çukurova
Üniversitesi |
15 |
Osmangazi
Üniversitesi |
15 |
Sakarya
Üniversitesi |
13 |
Orta Doğu
Teknik Üniversitesi |
12 |
Boğaziçi
Üniversitesi |
8 |
Kırıkkale
Üniversitesi |
8 |
Kocaeli
Üniversitesi |
8 |
Erciyes
Üniversitesi |
7 |
Bildiri
Sayısında ilk 10 Akademisyen
Adil
Baykasoğlu |
12 |
Gaziantep
Üniversitesi |
Türkay
Dereli |
10 |
Gaziantep
Üniversitesi |
Aydın
Sipahioğlu |
4 |
Osmangazi
Üniversitesi |
G.
Sena Daş |
4 |
Gaziantep
Üniversitesi |
İ. Kuban
Altınel |
4 |
Boğaziçi
Üniversitesi |
Necati
Aras |
4 |
Osmangazi
Üniversitesi |
Rızvan
Erol |
4 |
Çukurova
Üniversitesi |
Tolunay
Göçken |
4 |
Gaziantep
Üniversitesi |
Tuğba
Saraç |
4 |
Osmangazi
Üniversitesi |
Ahmet
Peker |
3 |
Selçuk
Üniversitesi |
İlk 2
sıradaki akademisyenlerin çoğunda ortak oldukları toplam 14
bildirinin konu başlıkları
-
Analytical
Approaches to Customer Oriented Supermarket Design
-
Coğrafik
Bilgi Sistemlerinin Mühendislik Karar Destek Sistemlerine
Uygulanabilirliği Üzerine Bir Araştırma
-
Çift
Taraflı Montaj Hattı Dengeleme Problemi İçin Karınca Kolonisi
Optimizasyonu Yaklaşımı
-
Çok
Objektifli Üretim Planlaması Probleminin Bulanık Matematiksel
Programlama ile Çözülmesi
-
Çok Ürünlü
Bulanık Ekonomik Parti Büyüklüğü Probleminin Tabu Arama ve Tavlama
Benzetimi Algoritmaları ile Çözülmesi
-
Dil Teorisi
Temelli Çok Amaçlı Esnek Çizelgeleme Algoritmasının Performans
Analizi
-
ISO
9000:2000 Denetlemeleri İçin Bir Karar Destek Sistemi
-
Kalite
Denetim Takımlarının Oluşturulması
-
KOBİ'ler için Sanal Ortamda Tedarik Zinciri Modeli
-
Polipropilen Makina Halılarının Maliyet Analizi Üzerine Bir
Araştırma
-
Üç Boyutlu
Paketleme Problemlerine Analitik Yaklaşımlar
-
Veri
Madenciliği Tekniklerinin İhale Tenzilat Miktarı Karar
Süreçlerinde Kullanımı
-
Yapay Sinir
Ağları ile Teslim Tarihi Belirleme
-
Yeni Nesil
Ürün Geliştirme Yönetimi veya Teknoloji Bazlı Ürün Geliştirme
YA/EM 2004’un Birkaç
İyi, Birkaç da Kötü Yanı
Bu ülkede yetişmiş ya da bu ülkeye hizmet etme derdi olan bütün
endüstri mühendislerinin Yöneylem Araştırması ve Endüstri
Mühendisliği Ulusal Kongresi ile ilgilenmeleri gerektiğine
inandığımdan bu yılki kongre için Adana’ya gittim.
Kongre hakkında, benim gözüme ve kulağıma erişemeyecek çok önemli
değerlendirmelerin yapılıyor olduğundan eminim. Doğal olarak,
bunlardan çok büyük bir çoğunluğumuzun da haberi olmayacak. Bununla
kalsa iyi; büyük bir olasılıkla, bu değerlendirmelerin daha sonraki
kongrelerin düzenlenişine de pek bir etkisi olamayacak. Fakat, ben,
izlenimlerimi ve görüşlerimi en açık biçimde paylaşmayı seçeceğim.
Önce Kongrenin olumlu bulduğum yanlarına değinmek istiyorum.
“Bildiriler” kitabının kongrede basılı halde bulunması olumlu bir
gelişme. Uzun zamandır, bildiri özetleri ile yetiniliyordu, gördüğüm
kadarıyla. Bildiriler kitabı ile bildiri ve sunum CD’leri günümüz
olanakları içerisinde vazgeçilebilir bir olanak değil; umarım, artık
bunun gerisine düşülmez.
2005 ve 2006 kongreleri bugünden sahiplenildiğine göre, bu konuda
avantajlı bir noktada bulunduğumuzu düşünebiliriz. 2005 yılı için
organizasyonunu Koç Üniversitesinin üstlendiği ulusal kongrenin 2006
yılındaki ev sahibi de Dokuz Eylül Üniversitesi olacak gibi
görünüyor. Kongrenin ilk günü Koç Üniversitesinin 2005 yılı için
basılı bir afişini görmek de sevindiriciydi.
Öğrencilerin organizasyonu üstlenmedeki payları ise hissedilir
biçimde farklıydı. Girişte, karşılamada, kayıtta, konaklamada,
oturumlarda sağladıkları desteklerde, “kahve aralarındaki”
hizmetlerde, internet ve bilgisayar olanağı sağlanmasında Çukurova
Üniversitesi Endüstri Mühendisliği bölümü öğrencileri, son derece
başarılıydılar. Bunu yaratanlara, benim özel bir teşekkürüm var.
Sorunlu ya da olumsuz bulduğum noktalar her zamankinden çok
fazlaydı.
YA/EM 2004 kendine “Değişken Bir Dünyada Endüstri Mühendisliği ve
Yöneylem Araştırması İçin Yeni Ufuklar” diye bir tema seçmişti.
“Değişken Dünya” tanımıyla uğraşmak istemiyorum ama kongrenin bir
teması olmasaydı ne değişirdi merak ediyorum. Çünkü, oturumlarda
vurgulandığı bir yer oldu mu bilmiyorum; ama bildiriler kitabında
da, açılış konuşmalarında da temayı anan olmadı. Fakat tema öyle bir
tema ki, değinen ve gündemine alan olmadan bu kongreyi bitirmek
zaten mümkün değildi. Yalnız, bir tema seçiyorsanız bu temanın
sonucu etkilemesi gerektiğini düşünüyorum.
YA/EM kongreleri, benim gözümde, Yöneylem Araştırması Derneği’nin
sahipliğindeki kongrelerdi. Her yıl, bir bölüm işin organizasyon
yanını üstlenir; kongre gerçekleşirdi. Fakat kongrenin sahibinin YAD
olduğunu hissederdim.
Kim ne derse desin; 2004 kongresi, YAD’nin dışlandığı bir kongreydi.
“Bildiriler” kitabının kapağına bakın yeter; ama içeriden
verebileceğim örnekler de var.
Kapakta YA/EM 2004’u, iki üniversitenin logolarının altında
görüyorsunuz. Sadece ilgilenenlerin bilebileceği YAD logosu da,
kongrenin fiziksel ortamında esamisi okunmayan TÜBİTAK’ın logosuyla
sayfanın dibinde eşitlenmiş olarak durmaktadır.
Nitekim, kongrenin emanet edildiği Eş-Başkanlar da, “Bildiriler”
kitabına yazdıkları sunuşta, Yöneylem Araştırması Derneğinin adını
sadece “Kongreye olan büyük katkı ve destekleri için (TEMSA,
TÜBİTAK, MMO ve diğer tüm sponsorlarla birlikte) teşekkür” ederken
anmışlardır.
İsin bununla da bitmediğini; YAD için hazırlanan standın yerine
bakarak da anlamak mümkündü. Düzenleyicilerimiz için, stantlar için
para ödeyen şirketler neyse, YAD de oydu.
Bu kongrede de oturumlar vardı. Bu kongre de bildiriler vardı. Bu
kongrede de bildirilerin iyisi vardı, kötüsü vardı. Özel oturumların
ve panellerin eksikliğini yaşayanlar çok fazla olmamıştır; çünkü
odaklanılanlar (bildiri sunumları) gerçekleşmekteydi; yanında CD ile
kitap da basılmıştı.
Başkalarının nasıl karşıladığını bilmiyorum ama tadımı kaçıran
konulardan biri de Kongrenin Eş-Başkanlarından ikisinin gösterdiği
müthiş bildiri başarımlarıydı. Adil Baykasoğlu 12, Türkay Dereli
10 bildiri ile kongrenin merkezine oturdular. Kişisel ya da ikili
olarak tek bildirileri olmadan yayınladıkları çok yazarlı
bildirilerle, hakim oldukları o kadar geniş bir uzmanlık çerçevesi
tanımladılar ki; “hayranlık mı duymalıyım yoksa kuşku mu?”
karıştırdım. Daha önce buna benzer bir şey yaşandı mı, bundan sonra
yaşanır mı bilmiyorum; ama, benim için ciddi bir erozyon
habercisiydi.
Akademisyenlerin dışındaki katılım oranı, YA/EM geleneğinde (birkaçı
hariç) her zaman çok düşük olmuştur. Oturum başkanlarının değişmesi,
bildiri sahiplerinin gelmemesi gibi durumları da anlayışla
karşılayacak bir genişliğimizin olduğunu zaten biliyoruz; o nedenle,
bunları özel bir zayıflık olarak görmemek gerekir.
Bu kongrenin benim için önemli yanlarından biri de, ListEMin bir
ürünü olarak ortaya çıkmış EM Sözlüğün tanıtımı için önerdiğimiz
bildirinin kabul edilmemiş olmasından yola çıkarak; bildirilerin
nitelik düzeyi üzerinde ve dil konusundaki yaklaşımlarla ilgili
gözlemlerde bulunmaktı. EM Sözlüğün öneminin ortaya çıkmasını
sağlayan çeşitli gözlemlerimin yanı sıra, son derece zayıf
bildirilerle karşılaşmak beni yeterince üzdü. Keşke EM Sözlüğü
değerlendireceğimiz bir oturum parçasını hak etmememizin nedeni,
reddedilemez bildirilerle dolu bir kongre gündemi olsaydı.
Hem çok kötü bildirilerden örnekler konusunda, hem de Sözlükle
ilgili daha önce verdiğim haberin ayrıntıları ile ilgili olarak daha
sonra yazacağım. Onların peşinden de “Peki, YA/EM nasıl olmalı?”
konusuna geçeceğim.
Eğer, listEM, bu kez, bu tartışmanın bir tarafından tutarsa, bu
Kongreyi de hayırla anacağım. Olmazsa da, başka yollar denerim.
Kolay gelsin.
Nezih Yaşar
19/20.06.2004
|