Ana Sayfa | Etkinlikler | Birikimler | Ülke Gündemi | Biz Bize | Dağar | Siteler | Sanat | Başka Şeyler |
Yayıla yayıla Engin Topan |
||
[METU-IE-ALUMNI:6392] ListEM'e geç katıldığım için bir senedir üyesiyim. Fırsatım olsaydı daha önceden konuşulmuş konuları söyle bir arşivden incelemeyi düşündüydüm. Ancak buna hiç fırsat yaratamadım. Zaten geçtiğim bir sene boyunca da maillerin ancak yüzde 15'ini falan (o da belli kişileri) takip edebilmişimdir. Yani okuduklarımın da neredeyse tamamı birkaç kişinin yazdıkları, onu da zaten belli bir rötarla takip edebiliyorum. Birincisi bu sebepten, ikincisi de az sonra belirteceğim sebepten ListEM'deki bugüne kadarki rolüm OKUYUCU olmak(idi) gazete okuru gibi yani. Bir arkadaşım ListEM'e yazarken saçımı başımı düzeltip, ceketimi ilikleyip, kravatımı düzeltme ihtiyacı duyuyorum demişti. Onunla aynı fikirdeyim. Bir kere ListEM'in üyelerinin pek çoğunu tanımıyorum (mesela kendi dönemimden yazan birkaç kişi ve bir iki üst-alt dönemi biliyorum falan o kadar). Bir de koca koca amcalar, hocalar var listede:), doğal olarak bir miktar da bu sebeple çekiniyorum. Ayrıca benim takip ettiğim şu %15'lik kısım ise konuşulanların üzerine pek ekleyebileceğim şeylerin olmadığını düşündüğüm konular. Dolayısıyla bu tartışmaları da zaten '"Yapma yav, hadi yav, Allah Allah" diye tenis maçında tenis topunu izler gibi izliyorum. Aklıma bir şey gelse de sahaya "yabancı bir madde", yada "cengaver" gibi atılmak istemiyorum. Yani anlattığım sebeplerin bir kısmı kişisel bana özgü şeyler olduğunu biliyorum. Ama yine de ListEM'de bunların yanında üyelerinin bir kısmının (sanırım özellikle de gençlerin) çekinmesine sebep olabilecek bir havanın var olduğunu düşünüyorum. Yani ListEM'in kendine has bir "ağırlığı" var. (Mesela şu an bu iddiamı yeterince destekleyemeyeceğim, ama sanki destekleyici örnekler vermem gerekiyormuş gibi geliyor bana, ve bunlardan hiç bahsetmese miydim diyorum kendime). Tam olarak açıklayamıyorum, belki kassam açıklarım da, hiç kasmayayım diyorum. Ama var işte. Pek tabi ki de bu bahsettiğim durumdan herkes aynı şekilde etkilenmiyor. Ama yine de benzer sebeplerle ListEM'in hatırı sayılır miktarda OKUYUCU'su olduğunu tahmin ediyorum. Bir de şöyle bir şey var: Öğrenciyken bölüm için bazı şeyler söyleniyordu. Bazı öğrenciler öğrenciler arasındaki var olan durumdan şikayetçiydi. Dönem arkadaşlarımdan bazıları kendimi böcek gibi hissediyorum diyordu. ListEM'deki havanın bu derece ağır olduğunu kesinlikle ama kesinlikle düşünmüyorum, ama bir benzerlik var gibi, belki ilişkilendirilebilir de. En nihayetinde hepimiz bu bölümün mezunuyuz. Oldu olacak "ListEM'in arzu ettiğim hali" sorusuna da şöyle cevap vereyim: ListEM'e yazarken Stadyum'da yada Visnelik'de çimlere yayılmış sevdiğim bir grubun konserini dinlerken olduğum kadar rahat olmak isterdim (Çok mu yayıldım?). Bunun dışında listedeki konular, kişiler, yada ne bileyim çok sayıda mail atılması gibi konularda hiçbir derdim yok. Unutmadan söyleyeyim ListEM'i oldukça önemsiyorum. Zaten yazdıklarımdan az çok anlaşılıyordur. Not: Cemalettin Hoca'nın şu son "liste altı"cılarından biriyim. Liste altından bir mail attım onda da Hoca'yı kaçırdım, umarım bu mail hayırlara vesile olur:) (Yeterince kışkırtıcı oldum mu Hocam?). Engin Topan'02 Pzt 06.06.2005 10:01 |
Ana Sayfa | Etkinlikler | Birikimler | Ülke Gündemi | Biz Bize | Dağar | Siteler | Sanat | Başka Şeyler |