Orta Doğu Teknik Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü mezunlarının e-dergisidir.

Güçlü Olmak 4

Ana Sayfa

Demokrasi

[METU-IE-ALUMNI:6236] 

Çöl bir arazi düşünün. Doğru dürüst su yok, sulama sistemi hiç yok, toprak berbat, iyi tohum yok, doğru dürüst bahçıvan yok ... Evler var...

Bir tanesi dışında, evlerin hepsinin bahçesi çöl.  Sadece bir tanesinde, iyi kötü biraz çim var, kenarda köşede boynu bükük birkaç çiçek var ...

Yapılacak olan nedir? Benim aklıma sadece iki seçenek geliyor. Birisi, "bunların hepsi de berbat, hiçbiri Londra'daki o muhteşem parklara benzemiyor" deyip kenara çekilmek. Ikincisi, "Su evde biraz da olsa bir potansiyel var, yardım edelim. Zaten bu çorak ortamda bundan çok daha iyisi beklenemez, zamanla ve çabamızla düzelecek" demek.

Bir örnek: parti içi demokrasi. CHP (galiba 1996'da, ben Türkiye'ye dönmeden önce) seçim yasasında bir değişiklik önerisi verdi TBMM'ye. Bu değişikliğe göre ön seçim kalkıyor, delegelik vs kalkıyor. (Ayrıntılarını merak edene sunarım) Kısacası, partilerin daha demokratik olmasını sağlayabilecek, lider sultasını asgariye indirecek bir tasarı. Hiç bir parti ilgilenmedi.

Neden dersiniz? (1) Partilerin hiçbiri demokratik değil, istemiyor da ondan  (2) CHP dışındaki partiler şöyle düşünüyor: "Biz bu yasayı çıkarmasak bile bizim aydınımız öyle bir aydın ki, kimse çıkıp sadece bizi suçlayıp CHP'yi bu yasa önerisi nedeniyle övmez. Bizim aydınımız herkesi suçlar, dolayısıyla hiç kimse suçlanmamıs olur. Böylece CHP'de bu işten kredi almaz."

Sorunu sonuçlarda (kötü politikacı veya kötü siyasi partiler) mi, yoksa bu sonucu ortaya çıkaran nedenlerde (tipik aydın davranışında) mı aranmalı?

"Yolsuzluk" gibi aşikar örnekler de verebilirim, ama ikinci örneğimi biraz daha kompleks ve sinsi bir konudan seçeyim. Geçtiğimiz haftasonu CHP Istanbul'da bir ekonomi toplantısı yaptı.  Aynı sırada da Rıdvan Budak ekonominin iyi gitmediğini açıkladı. Cumhuriyet gazetesi Budak'ın açıklamasını manşette, baş haber olarak verdi. CHP Genel Başkanı’nın 22 uzmanla iki günlük tartışmalarının sonucunu açıklayan toplantısını küçük bir alt haber olarak verdi.

Neden dersiniz? (1) Rıdvan Budak son derecede daha önemli açıklamalarda bulundu. (2) Cumhuriyet gazetesinde akılcı olmayan bir Deniz Baykal düşmanlığı var, haberleri bile bu yönde çarpıtıyor.

Cumhuriyet'te yazıp çalışan ama gazete yönetiminin bu dehşet verici tutumundan şiddetli rahatsız olan dostlarımın hatırı için bu konu üzerinde fazla durmayacağım. Bana sorulan bazı sorulardan "Cumhuriyet gazetesi Baykal'a bu kadar karsıysa bunun akılcı bir nedeni olmalıdır" düşüncesini sezdiğim için yazdım bu kadarını. Amacım da Baykal'ı savunmak değil, çok sinsi bir kampanyayı gözler önüne biraz olsun koymak.

Yine aynı amaçla şu gerçeği de anımsatayım: Kendisiyle de beraber çalıştığım Sayın Altan Öymen, tüzüğü tartışmak amacıyla çağrılmış CHP kurultayını baskın bir seçim kurultayına dönüştürdü. (Neye güvendi de bunu yaptı dersiniz? Fazla açıklama yapamıyorum ki!) Bu kurultayda tüm hizipler Baykal karşısında birleşti, buna karşın Baykal farklı bir şekilde kazandı. Kendisinin bir tasfiyeye veya delege oyu kazanmak için usulsüz üye kaydına ihtiyacı falan yok. Peki neden bu haberler çıkıyor denebilir.

Bu tür sorular üzerine kendisine saygısı olan her aydının yapacağı şudur: Haberin çıktığı gazeteye sormak. "Neden Budak'ın içi boş açıklamalarını baş haber yaptınız da CHP'nin bu kadar emekle ortaya çıkardığı ekonomik sorunlarla ilgili açıklamalarını kısacık ve anlaşılmaz olarak yazdınız?" diye. "Baskın kurultaya karşın, tüm hiziplerin karşısında birleşmesine karşın, Baykal kurultayı açık farkla kazandı, neden bir tasfiyeye veya bir delege oyununa girsin? Neden yazıyorsunuz bu abuk subuk haberleri?" diye. Bu soruları sormanın Baykal'ı veya CHP'yi sevmekle sevmemekle hiç ilgisi yok. Kendisine saygısı olan her aydın, haber kaynaklarını denetler, sorgular.

Osman Coşkunoğlu

Politika

 Ülke Gündemi

sonraki


Ana Sayfa

Etkinlikler | Birikimler | Ülke Gündemi | Biz Bize | Dağar | Siteler | Sanat | Başka Şeyler | Mezunlar Listesi | Yazışma