Orta Doğu Teknik Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü mezunlarının bir e-ortamıdır. |
|
Ana Sayfa | Etkinlikler | Birikimler | Ülke Gündemi | Biz Bize | Dağar | Siteler | Sanat | Başka Şeyler |
istEMbul
(15 Ocak 2002 Baraka) |
Buluşmalar |
|
Üçüncü Salı Buluşmaları çerçevesinde
İstanbul'daki ilk toplantıyı Baraka da yaptık.
Buluşmacılar: 1. Nurgün Özdeş 79; 2. Ayça Gençler 84; 3. Metin Uzunoğulları 84; 4. Cahit Sabır 80; 5. Nezih Yaşar 82; 6. Şenol Keserlioğlu 92; 7. Bahadır Akın 76; 8. Deniz Tuncalp 97; 9. Gülden Uzunoğlu 80; 10. Aysun Arıbaş 80; 11. İbrahim Gürbüz 80; 12. Cüneyt Akalın 80; 13. Özer T. Yeniay 94; 14. Bahar Akkuzu Gönen 80; 15. Dilek Soylu 87; 16. Güldal Büyükdamgacı 76; 17. Salih Derici 99; Dernekte unutulan bir fotoğraf makinası sayesinde fotoğraf bile çektirdik. Bu nedenle, fotoğrafları ne zaman alabileceğimizi bilemiyoruz. Listenin kolaylaştırdığı buluşma sıcak bir ortamda geçti. Birbirlerini ilk kez gören meslektaşlarımız bile; listenin yarattığı tanışıklık sayesinde kolaylıkla iletişime girebiliyordu. Listenin hayatımızda önemli bir yer oluşturduğunu muhabbetlerden kolaylıkla çıkarabiliyorsunuz. Gelecekte; sistEMin de öneminin artacağı kehanetlerinde bulunduk. Daha kısa bir buluşma süresi öngörmüştük ama, sonunda yemek düzeninin oluştuğu bir ortamı öyle pat diye bırakamadığımızdan mı, yoksa ortamın çekiciliğinden mi bilmiyorum; hafta içine göre iyi oturduk. 10'dan fazla kişinin bir araya gelmesi durumunda, yaşanan en büyük sorun, muhabbetlerin 2 ya da daha fazla, kapalı (geçişimi kısıtlı) grupta bölünmesidir ki biz de bundan pek kurtulamadık. İkili üçlü değişken dar gruplara olanak sağlayan fakat bütünü de bozmayan (kokteyllerde bütünün kaybolduğu duygusunu yaşıyorum.) bir buluşma türü bulabilsek bunun çok daha etkili olacağını düşünüyorum. Bu arada, hayatın pahalı olduğu gerçeğinden, "DERNEK, mernek" diyerek sıyrılamadığımızı da gördük. Dernek lokalinin (Baraka) bu tür buluşmalar için doğal mekanlar olduğunu düşünmeme rağmen, alternatif arayışlarına da karşı çıkma hakkını kendimde görmüyorum. Dünkü buluşma ve bugün gelen tepkiler buluşmadan zevk alındığını ve sürekliliğinin sağlanacağı izlenimini veriyor. İstanbuldaki buluşmalara katılma potansiyeline sahip 50 kişi olduğunu düşünürsek, 3-4 ayda bir katılmayı hesaplayan arkadaşlarımızla birlikte her zaman 15-20 kişilik buluşmalar gerçekleştirebileceğimizi düşünebiliriz. Bu da; meslektaşlar arasında ise yarar bir ortam sağlayabilir diye düşünüyorum. Ankara kışa teslim; acaba başka bir toplantı yapılabildi mi? Belki de bu toplantıların, birbirimiz için nasıl yararlı olduğu ya da olabileceği üzerine muhabbet etmeye de ihtiyacımız vardır. Nezih Yaşar |
Ana Sayfa | Etkinlikler | Birikimler | Ülke Gündemi | Biz Bize | Dağar | Siteler | Sanat | Başka Şeyler |