![]() |
Orta Doğu Teknik Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü mezunlarının bir e-ortamıdır. |
Ana Sayfa | Etkinlikler | Birikimler | Ülke Gündemi | Biz Bize | Dağar | Siteler | Sanat | Başka Şeyler |
Türkiye'de Elektrik Üretimi ve Özelleştirme |
<<<Geri | ||
Merhabalar. Elektrik dağıtım kayıp/kaçakları ile ilgili birkaç hususu açıklamak gerekiyor. Kısa bir kaç tanımdan sonra dağıtım sisteminin özelleştirilmesi (ya da özerkleştirilmesi) neden önemli konusuna değinmek istiyorum (Detaylar için www.epdk.org.tr 'a bakılabilir) Elektrik dağıtım sisteminde kayıp/kaçak, kabaca, dağıtım sistemine verilen enerji ile nihai müşterilere fatura edilen enerji arasındaki fark olarak tanımlanabilir. Elektrik dağıtım sistemine verilen enerji 100 birim olsun. Bunun %79'u nihai tüketicilere fatura edilebiliyor (Yani ortalama yıllık kayıp/kaçak oranı TEDAŞ için %21. Gelişmiş ülkelerde bu oran %7-10 aralığında). Faturalanan miktarın yaklaşık 5 birimi genel aydınlatma (sokaklar, parklar, bahçeler, vs.) için kullanılıyor. Yani halka doğrudan fatura edilebilen enerji miktarı %74. Bu arada, sadece Kayseri dağıtım bölgesi özel sektörde. Bu bölge uzun vadeli olarak işletme hakkı devri yöntemi ile özel sektöre devredildi. Kayseri'de kayıp/kaçak oranı uluslararası seviyelerde. Kayıp/kaçak enerjinin maliyeti ile birlikte, TEDAŞ'in dağıtım işletme giderlerini de dikkate aldığınızda maliyetler anormal boyutlara çıkıyor. Diğer taraftan, kayıp/kaçak oranları Türkiye genelinde oldukça büyük değişkenlik gösteriyor. Örneğin, İzmir, Konya gibi illerde bu oran %10'un altında iken, G.Doğu illerinde %70'lere kadar yükseliyor. Bir başka anlatımla, dağıtım kayıp/kaçaklarının yüksek olduğu iller, bu oranların düşük olduğu illerdeki tüketiciler tarafindan sübvanse ediliyor. Nihai elektrik fiyatlarının yüksek olmasında yüksek dağıtım kayıp/kaçakları ve yüksek işletme maliyetleri tek neden değil tabi. Yap-Işlet, Yap-Işlet-Devret, Işletme-Hakkı-Devri şirketlerinden ve mobil santrallerden pahalı elektrik alımı, doğalgaz fiyatlarının yüksek oluşu ve yüksek vergi ve fon kesintileri diğer nedenler. Nihai tüketicilere fatura edilen elektrik enerjisinin fiyatını kabaca belirtecek olursak; Fiyat= Enerji Üretim Maliyeti + Üretim Kar Marjı + Enerji Iletim Maliyeti + Iletim Kar Marjı + Dağıtım Kayıp/Kaçak Maliyeti + Dağıtım Işletme Gideri + Dağıtım Kar Marjı + Perkande Satış Hizmet Giderleri + Perakende Satış Kar Marjı + Vergiler + Fonlar + Pay Kesintileri. Yukarıdaki jenerik formülde, kar marji kalemleri, sistemde üretim (EUAS), iletim (TEIAS), toptan ticaret (TETAS) ve dağıtımın (TEDAS) KIT'ler eliyle yürütülmesi nedeniyle makul seviyelerde. Ancak, verimsiz kamu işletmeciliği ve pahalı enerji sözleşmeleri nedeniyle yüksek maliyet kalemleri söz konusu. Su ana kadar, gerek elektriğin kalitesinin yetersiz olması ve gerekse TEDAŞ (veya TETAŞ) fiyatlarının aşırı yüksek olması, tüketicileri otoprodüktör ve otoprodüktör grubu gibi uygulamalara yöneltmiş. Yani, kendi elektrik ihtiyaçlarını karşılamak isteyenler kendi santrallerini kurmaya başlamışlar. Ancak, herkesin böyle bir olanağı yok. Diğer taraftan, 2001 yılında yürürlüğe giren Elektrik Piyasası Kanunu ile; çok sayıda alıcı ile çok sayıda satıcının faaliyet gösterdiği, fiyatların taraflar arasında piyasa koşulları içerisinde serbestce belirlendiği, bağımsız bir otoritenin (EPDK) düzenleme-denetleme yaptığı ve enerji arzında kalite ve sürekliliğin hedeflendiği rekabetçi bir piyasa yapısı amaçlanırken; 1- Gerçek maliyetleri yansıtacak şekilde bölgesel tarife uygulanması, 2- Tüketici grupları arasında çapraz sübvansiyon yapılmaması, 3- Elektrik dağıtım ve perakende satış faaliyetlerinin birbirinden ayrılması, 4- Yıllık tüketimleri belli bir miktarı (şu an için limit 9 milyon kwh) geçen tüketicilerin kendi elektrik tedarikçilerini serbestçe belirlemesi (yani bu nitelikteki tüketicilerin bulundukları bölgede faaliyet gösteren perakende satış lisansına sahip dağıtım şirketinden enerji alma zorunluluğu kalmayacak), 5- Perakende satış şirketlerinin zorunlu olarak en ucuz kaynaktan enerji temin etmesi öngörülmüştür. Şu anda, elektrik piyasasının (üretim, iletim, dağıtım ve toptan/perakende satış) %90'undan fazlasına KIT'ler egemen (Yani az sayıda alıcı, az sayıda satıcı. Hatta kamuyu tek kabul edersek: neredeyse tek alıcı-tek satıcı var. Üstelik alim garantili elektrik sözleşmeleri nedeniyle EUAŞ santrallerinin üretim kapasitesinin %40-50'si atıl). Gelelim özelleştirme stratejisine. TEDAŞ dağıtım sistemi; bölgesel tarife sistemine geçilmesi ve özelleştirmelerin başarılı olması açılarından uygun sayı ve büyüklüklerde dağıtım bölgelerine ayrılacak. Bu dağıtım bölgeleri özelleştirme kanunu çerçevesinde özelleştirilecek (Blok satış, halka arz, işletme hakkı devri vs. yöntemleri uygulanabilir). Bu bölgeleri alacak ve perakende satış lisansına da sahip olacak şirketler, en ucuz kaynaktan enerji satın alma arayışına girecekler. Ilave olarak toplam talebin yaklaşık %20'si serbest tüketici niteliğine sahip (kendi tedarikçisini serbestçe tayin edebilen) müşterilerce tüketiliyor. Böylece, hem perakende satış & dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler hem de serbest tüketiciler nedeniyle enerji üretim şirketleri üzerinde bir fiyat baskısı oluşacak. Bu durum ise, hem EUAŞ santrallerinin özelleştirilmesini hem de yeni üretim santralleri kurulmasını tetikleyecek. Bu arada, dağıtım şirketleri üzerinde ciddi performans kriterleri uygulanacak, enerji kalitesi (arıza adedi, kesinti sıklığı ve süresi vs.), kayıp/kaçak hedeflerinin tutturulması, yatırım hedeflerinin tutturulması gibi... Ayrıca, sigorta zorunluluğu var. Tabi, en önemli konu tarifeler. Elektrik Şirketleri kafalarına göre tarife belirleyemeyecek. Tarifelere ilişkin öneriler uygulama döneminden önce EPDK'ye şirketlerce iletilecek. EPDK, maliyet kalemleri, kar marjı, hedefler ve yatırım gibi parametrelere bakacak ve uygun görürse onaylayacak. Burada, diğer şirketlerin performansı da bir tür gösterge olacak. Bir de, EPDK'nin anormal bir durum tespit etmesi halinde lisans iptal etme yetkisi var. Saygılarımla... Mustafa AKMAZ'95 Sn. Çamaş, Nazik yanıtınız için teşekkürler... Bu arada, ülkemiz elektrik piyasası önemli bir değişim/dönüşüm geçiriyor. Yürütülmekte olan ekonomik istikrar programının önemli bir yapısal reform öğesi olarak Elektrik Piyasası Kanunu 2001 yılında yürürlüğe girdi. Ikincil mevzuat çalışmaları (yönetmelikler, tebliğler, kurul kararları vs.) EPDK (Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu) tarafından sürdürülüyor ve tamamlanmak üzere. Ilgilenen arkadaşlar www.epdk.org.tr 'den ayrıntılı bilgi edinebilirler... (Özellikle, piyasanın işleyişinin anlatıldığı Piyasa El Kitabı-Market Manual son derece yararlı bir kaynak). Saygılarımla... Mustafa AKMAZ'95 ******************* Aynı internet adresinden
EPDK'daki üyelerin özgeçmişlerine bir bakın. Osman Hoca hariç
gerisi ... enerji ile alakası olmayan kişiler. Elektrik tüketimi
bu hızla giderse 2007 yılındn itibaren elektrik kesintileri
başlayacağını EPDK, TEDAŞ ve TEIAŞ yetkilileri söylüyorlar. Peki
ne yapıyorlar? Yapmaları gereken o kadar çok şey var ki... Sn Özdemir,
|
Ana Sayfa | Etkinlikler | Birikimler | Ülke Gündemi | Biz Bize | Dağar | Siteler | Sanat | Başka Şeyler |