Orta Doğu Teknik Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü mezunlarının bir e-ortamıdır.

Ana Sayfa | Etkinlikler | Birikimler | Ülke Gündemi | Biz Bize | Dağar | Siteler | Sanat | Başka Şeyler

Arşiv

metu-ie-alumni

Kimlik

Yazışma

Extarversion/Intraversion

Turgut Uzer

 Turgut Uzer

Yaklaşık 10 yıldan beri "behaviour" konusuyla yakından ilgileniyorum. Önceleri kendimdeki, memnun olmadığım "behavioural" konuları iyileştirmek için başlayan bu ilgi, giderek bu konuyu etkin bir yönetim aracı olarak görmeme doğru gelişti. Daha önceleri de birkaç vesile ile bahsetmiştim, Endüstri Mühendisleri'nin yönetime doğru ihtisaslaşması epey sıkça görülüyor. Öte yandan yönetimde ise "behavioural" bilgi giderek daha fazla önem kazanıyor. "Behavioural" bilgi, insanın kendini tanıması(burada lütfen yekten "ben kendimi zaten tanıyorum" demeyin, bazı araçlar vasıtasıyla kendinizi "structurally" tanıdığınızda çok şaşırabilirsiniz) ve bu bilgiye göre yönetimsel yetkinliklerini geliştirmesine yaradığı gibi, birlikte çalıştığı insanları da tanıması ve kararlarını ve davranışlarını bu bilgi ile ayarlaması imkanını veriyor. Gerek yönetimsel açıdan, gerekse sosyal ve özel yaşam bakımından son derece zengin(ben daha dibini bulamadım) bir kaynak.(Konunun önemini SistEM dergisindeki "Değerlerle Yönetim/ Kişisel Bütünlüğün Önemi" başlıklı yazımda da başka bir açıdan işlemeye çalışmıştım, bilgilerinize sunuyorum.)

Bugün behaviour'un renkli alanlarından "extravert/intravert" konusunu biraz açmayı deneyerek, konuyla şimdiye kadar ilgilenmeyenlerinizin ilgisini çekmeye çalışacağım. Eğer ilginizi çekerse behaviour konusundan hem profesyonel, hem de özel yaşantınızda faydalanabileceğinizi düşünüyorum.

"Behaviour" konusunda esasen dört araç kullanıyorum ama en aşina olduklarım "PI"(Predictive Index) ve "Myers-Briggs". PI, son derece pratik bir araç ve görsel bir ifadesi de var. O kadar pratik ki ben bütün çalışma arkadaşlarımın PI grafiklerini elimin altında bulundurup "quick referance" olarak kullanıyorum. "Myers-Briggs" ise bir kademe daha derin. Her iki aracın da behaviour klasifikasyonunda ortak bir parametre var: Extraversion/Intraversion. 

Extravert insanlar için kendini ifade etmek bir gereksinimdir. Kendilerini ifade etmeleri çoğunlukla derlenmiş ve düzgün bir düşünceyi veya argümanı karşıya aktarmak için değil, aksine kendilerine yönelik olarak kendi düşünce ve argümanlarını düzene koymak içindir. Başka bir deyişle, extravert'in bir konu hakkında ne düşündüğünü tam olarak anlayabilmesi için kendini ifade etmesi gerekir. Yine başka bir deyişle extravert'ler kendilerini ifade etmek suretiyle argüman kurarlar. Extraversion'un uç noktasındaki kimseler, kendilerini ifade edemedikleri durumlarda, durdukları yerde hiç bir argüman kuramazlar. Çok seneler önce amirim olan bir abimiz, iş seyahatinden veya bir pazarlıktan döndüğü zaman, veya önemli bir iş görüşmesine hazırlanırken biz genç mühendisleri toplantıya çağırır, uzun uzun seyahatte veya pazarlıkta kimle ne konuştuğunu, veya neyi niye yapmak istediğini anlatırdı. Bize herhangi bir fikir sormazdı, kazara sorsa da verdiğimiz fikri dikkate almazdı. O halde bize niye anlatıyordu?? Niye anlattığını ben seneler sonra anladım, o ise belki de hala anlamamıştır: iş temasının değerlendirmesini, argümanını ancak anlatarak yapabiliyordu ve kurabiliyordu, kendi kendine konuşuyor görüntüsü olmaması için ise figüranlara gereksinimi vardı, onlar da bizdik. Extraversion ile sabırsızlık genellikle birlikte görülür, bu da toplantılara domine etme şeklinde sonuçlanır. Extravert'lerin bir başka özelliği ise "geniş ve yüzeysel" düşünmeleridir. Yani konuyu çok hızlı ve geniş yayarlar, ancak derine inme konusunda genellikle isteksiz, aynı zamanda "kabiliyetsiz"dirler. Extravert'ler, Intravert'leri "yavaş" bulurlar.

Şimdi de Intravert'lerden bahsedeyim. Intravert'ler, extravert'lerin tam anlamıyla karşıtıdırlar. Düşünürler, bir fikir veya argümanı kurarlar, kendi kendilerine test ederler, tekrar düşünürler, ancak daha sonra ifade ederler. İfade ettikleri şey, düşünülmüş, test edilmiş, tekrar düşünülmüş bir görüştür. Başka bir deyişle intravertler önce düşünür, sonra ifade eder. (Bütün bu yazı boyunca "konuşurlar" yerine "ifade ederler" tabirini özellikle kullanıyorum, konuşmak tek ifade etme aracı olmadığından). Intraversion ile sabır genellikle birlikte görülür. Intravert'ler konuları bir bir ele alırlar. Bir konuyu alırlar, gidebildikleri kadar derine giderler, o konuyu tüketmeden başka konuya atlamazlar, konuyu yaymazlar. Intravertler dar ve derin düşünürler. Inravert'ler, extravert'leri "yorucu" bulurlar.

Yukarıda özetlemeye çalıştığım özellikleri olan extravertler ile intravertler "free format" bir toplantıya girdikleri zaman toplantı extravert'ler tarafından domine edilir ve extravertlerin "geniş ve yüzeysel" fikirleri ve görüşleri ile toplantı sonuçlanır. Toplantıda hiç konuş(a)mamış olanlar genellikle intravert'lerdir. Muhtemelen derinlemesine fikirler geliştirmişlerdir, ancak bu fikirler güme gitmiştir, ifade etme şansı dahi bulamamışlardır. Peki ne yapılmalıdır?? Toplantı yönetimi bilinçli yapılmalıdır: Extravert'ler, konuyu yaymak için, intravertler de konuyu derinleştirmek için kullanılmalıdır. Sonuç olarak hem geniş, hem de derin bir neticeye ulaşılabilir. Belki biraz "simplistic" gibi gelebilir ama, kolayca uygulanabilecek derecede basit, ancak son derece etkin bir yöntemdir. Önşartı insanları "behaviour" açısından tanıyabilmek, en azından hissedebilmektir.

Proje tahsisinde de Extraversion/Intraversion bilgisi işe yarar: Diğer yetkinlikleri aynı seviyede olmak kaydıyla extravert'lerin "breakthrough" projelerinde, intravert'lerin ise "continuous improvement" projelerinde daha başarılı olduklarını gözlemliyorum. Önşart yukarıdaki paragraftakinin aynısı.

Turgut Uzer '76

26 Ocak 2002

Ana Sayfa | Etkinlikler | Birikimler | Ülke Gündemi | Biz Bize | Dağar | Siteler | Sanat | Başka Şeyler