Arşiv  listEM  Yardım  Yazışma

Ana Sayfa | Etkinlikler | Birikimler | Ülke Gündemi | Biz Bize | Dağar | Siteler | Sanat | Başka Şeyler  

  İstihdam Büyüme ve Eğitim

Adnan Dovan, Sinan Kayalıgil, Cemalettin Nuri Taşçı

 

Soru

İlk Yanıtlar

Devamı

 

Sevgili Sinan, CNT

Şu anda geç vakit ve yarınki derse hazırlanmam gerekiyor ama kısa da olsa yazayım, sizin yazılarınızı okumak da derse hazırlık sayılır.

Öncelikle katkılarınız için samimi olarak teşekkür ediyorum. Sinan, ben de senden özür filan dileyeceğim ama bizim yazışma eski Akbank reklamındaki "ben de
Akbank'a gidiyorum" muhabbetine dönecek.

Sanal ortamda tartışmalarda alınganlık her zaman oluyor. Benim ppt dosyasında ölçeksiz olarak çizdiğim örneklere Sinan niye farklı bir eğriye teğet olsun, aynı eğriye başka bir noktada teğet olur dedi. Ben de o zaman mesela şu örneğe bak dedim. Bu defa Sinan <<"maşallah yarı yarıya ucuzlatmışsınız, eliniz açık Allah artırsın nerede bu bolluk?" >> diye cevap verdi.
Üstad ben Türkiye'de sermaye maliyeti yarı yarıya azaldı demedim ki, sadece "teknik olarak böyle bir şey olabilir mı ?" ye bir örnek verdim.

Bu konularda benim bir iddiam yok, olamaz da. Bu konuların iyi çalışılmış akademik araştırmalarla bulunması gerekir. Sadece Allah artırsın kısmı için küçük bir bilgi vereyim, iki yıl önce Mart'03 te Türkiye'nin ihraç ettiği kur riski olmayan döviz kağıtlarına uygulanan spread %11 lerdeydi, Ara'04 te ise %2.4 lara düştü, şu anda tekrar %3.5 larda.

Şikayet anlamında değil sadece bir tesbit anlamında "CNT uzun yazıyor" ifadesini kullandığım mesajlarım oldu ama aşağıdaki şekilde anlaşılacak ifadem olduysa üzülürüm.

<< CNT her zamanki gibi bir yığın gevezelik ediyor ve fakat biz bunca laftan, ne yapacağımıza karar vermek için en ufak bir katkı elde edemiyoruz." >>

Yazılarınızdan anlayabildiğim kadarı ile hisseme düşenleri aldım. Ancak yazdıklarınızdan özellikle dikkat edilmesi gereken iki konuyu biraz daha öne çıkararak aldım.

1. Karmaşık sistemleri basitleştirip günlük hayatla ilişkilendirince öğrencilerin sınırlı olan bir incelemeyi olayın bütününü yerine koymaları riski vardır. Bu konuya dikkat etmeye çalışıyordum ama bundan sonra daha fazla dikkat edeceğim.

2. Bu yaklaşımlar basitleştirilmiş nedenselliğe, neden sonuç açıklamalarına yol açabilir. Bu konuya da hem derste, hem de daha önce iş hayatımda çok dikkat ettim, yine daha titiz davranmaya çalışacağım. Aslında 14 haftalık ders programının dolgu kısımlarında en çok işlediğimiz konu "karmaşık sistemlerde neden/sonuç ilişkilerinin linearize edilmesi" riski veya tuzağı.

Son olarak CNT'nın aşağıdaki teorisine aynen katılıyorum, bence bu teori müzikte de geçerli, Jethro Tull ve Pink Floyd'un en iyi albümleri o süreçte yarattıkları albümlerdir. Ben/biz onarın ne istediğini, beklediğini anladım/k dedikleri an kırılma anıdır. Bazen erken oluyor, bazen geç oluyor ama mutlaka oluyor. Belki her seferinde müziği yeniden yapmak gayreti olduğu için en çok cazı seviyorum.

<< Benim "teori"m, "fayda"nın "geçerken" üretildiğidir. İnsanlar yönetmeyi öğreniyor oldukları süreçte iyi yönetici, öğretmeyi öğreniyor oldukları süreçte iyi öğretmen, resim yapmayı öğreniyor oldukları süreçte iyi ressam, mebusluğu öğreniyor oldukları süreçte iyi mebus oluyorlar. Sonrası olmasa da olur. >>

Sevgiler,

Adnan DOVAN 78
 

Sevgili Adnan ve Cemalettin,
Çok iyi oldu bu yazışmalar aslında. Öğrenme ve öğretme ile ilgili de, kıyıdan kıyıdan söyleşmiş olduk.
Fırsat çıkmışken, kendi minik öğretme teorimi (!) de araya sokuşturayım bari, çünkü bu "Allah artırsın" oradan çıktı. Yine baltam taşa gitti.
Adnan'a farklı bir şekilde yansıttım.
Bana kalırsa, bilgi -daha tazeyken ama- evcilleştirilip, zihnimizde oyunlar oynayabileceğimiz, evirip çevirebileceğimiz, olmadık benzerliklerini ve neredeyse fanteziye varan ilişkilerini arayacağımız, hatta deyimler atasözleri fıkralarla serzenilecek bir hale getirilince, sahiplenilip ise yarıyor. Çünkü yabancılaşma azalıyor, yaratmaya zorluyor. Ezber olmaktan çıkıyor. Buna yenilerde "aktif öğrenme" denir oldu sanırım.
"Allah artırsın, gözümüz yok -burası ek-" öyle bir şeydi Adnan. Yoksa teknik sündürmelerin ve alabildiğine çekiştirmelerin, keyif veren rahatlığını elbette biliyorum. Bunu sevdiğim için, yapmakta olduğumu yapıyorum ya zaten.
Ama bilmediğim bir şey var, onu da sorayım yeri gelmişken: ihraç ettiğimiz kağıtlara uygulanan spread böylesine köklü ufalmalar yaşayınca, dövizle borçlanan sıradan girişimciye de benzeri mi yansıdı?
Yani şu risk hesabı, kredi servisinin maliyeti filan borcun fiyatında ne menem gevşetme yarattı son 1-2 yılda?

Sevgiler
Sinan Kayalıgil '78
25 Nisan 2005

 

Sevgili Sinan,
Bu yazışmaların pehlivan tefrikasına dönme riski var ama sen her mesajı bir yeni soruyla bitirince zor durumda kalıyorum. Yazarsam tefrika sürüyor, yazmasam bu defa senin sorunu havada bırakmış olacağım.

Aslında sen ısrarla beni minderin kenarına çekip künde yapmaya çalışıyorsun farkındayım.
<< ihraç ettiğimiz kağıtlara uygulanan spread böylesine köklü ufalmalar yaşayınca >>
Bu gevşemenin tamamı Türkiye'ye özgü değil bir kısmı genel bir eğilimden kaynaklanıyordu. Mart'03, Ara'04 ve Mart'05 Türkiye kağıtlarındaki spread 1100, 250 ve 320 olurken gelişen piyasalar ortalaması ise 700, 360 ve 390 olarak gerçekleşmiş. (Detay için bağlantı aşağıda.)

http://www.cbonds.info/all/eng/index/history.phtml/params/page/2

< .. dövizle borçlanan sıradan girişimciye de benzeri mi yansıdı? >>
Ortalıkta IMF ile anlaşma imzalandı yakında şu kadar kredi alınacak sözlerinin dolaştığı bir dönemde Kütahya'ya giden bir milletvekiline "Bu gelen kredinin ne kadarı Kütahya'ya düşer ?" diye sormuşlar. Bu sorunun cevabını bilsem ben de MV olurdum. :))
Ama şu kadarını söyleyeyim, eğer o sıradan girişimcinin döviz alacağı veya kontrata bağlanmış döviz geliri yoksa dövizle borçlanmasın. Sonra bir kaza yaşanır bana "bak hocam sıradan gariban girişimci dövizzede oldu" dersin.

Gerçekten döviz/YTL ortalama kredi faizleri ile ilgili bir endeks izleniyor mu bilmiyorum. Ancak, Hazine Müsteşarlığının web sitesine göre Ara'03/Ara'04 arasında Türkiye'de kredi hacminin % 62 büyüdüğü görülüyor. Bunun ne kadarı kime gitti bilemem.( Bağlantısı aşağıda.)

http://www.hazine.gov.tr/stat/egosterge/VIII-MaliPiyasalar/VIII 3 3.xls

Son olarak bir de canlı bağlantı vereyim de ben bu sorulardan kurtulayım. Türkiye'de hangi bilgiye nasıl ulaşılır, bu bilgi neyi ifade eder, ne kadar güvenilirdir, vb konularının uzmanı Ercan'dir. Fırsatı olursa bu konularda sanırım bizlere yardımcı olur.

Sevgiler,
Adnan DOVAN 78
25 Nisan 2005

Ana Sayfa | Etkinlikler | Birikimler | Ülke Gündemi | Biz Bize | Dağar | Siteler | Sanat | Başka Şeyler