Orta Doğu Teknik Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü mezunlarının bir e-ortamıdır.

Ana Sayfa | Etkinlikler | Birikimler | Ülke Gündemi | Biz Bize | Dağar | Siteler | Sanat | Başka Şeyler  

Arşiv

metu-ie-alumni

Kimlik

Yazışma

İşe Girmek Bir İştir 

Umut Rodoplu

EM Gündemi

EM Eğitimi

Yurtsama

Kişisel Sayfalar

EMdat

Merhaba, ben '00 mezunlarından Umut. Nezih Bey sistEM'e bir yazı yazmam için teklifte bulunduğunda hem sistEM'e bir katkıda bulunmuş olma amacı ile hem de yeni mezunların işe girme sürecinde yaşadıklarını, kaygılarını ve beklentilerini, yılların etkisiyle bu ruh hallerini unutmuş olan eski mezunlarımızla paylaşma arzusu ile seve seve kabul ettim. 

İş Aramaya Okulda Başlıyoruz
4. sınıfa gelmemiz ile birlikte mezun adayları için işe girme maratonu da başlamış oluyor. Erol Hoca’mızın hazırladığı ve farklı sektörlerden yeni-eski birçok IE mezunu ile karşılaşma ve fikirlerini alma şansı bulduğumuz seminer dersleri önümüzü bir ölçüde aydınlatıyor. O güne kadar hayatındaki ortaokul, lise ve üniversite gibi kritik kararların hepsini bir test sınavı ile sonuçlandırmış ve yapması gereken tercihleri de, bir test sorusunun şıklarını geçmeyecek sayıda olan biri için (Genelde en yüksek puandan aşağıya sıralanır), bir anda onlarca sektör ve yüzlerce firma ile karşı karşıya kalmak doğal olarak bir afallamaya sebep oluyor. Hangi sektörün geleceği var, hangi sektörde maaşlar daha iyi, gerektirdiği karakter özellikleri neler gibi konuklara yöneltilen birçok sorudan sonra hala kararsızlık içinde olmamız, hatta her seminer dersi sonunda farklı bir sektöre yönelmeye karar vermemiz en sinir bozucu şeydi. Aslında çoğumuzun beklentisi çalışmak istediği konuda iyi bir kariyer yapabileceği, yaratıcılığını ve zekasını konuşturabileceği bir yerde işe başlamak idi. Tabii ki maaş faktörünü yadsımamak gerekir fakat derler ya "Sen işini iyi yap, para seni takip eder.". 

ODTÜ'deki Kariyer Günlerinin başlamasıyla birlikte başvuru maratonumuz da başlıyor. Belki hala kararsızlığımızın sürmesi sebebi ile, belki biraz açgözlülükten, belki de açıkta kalma korkusu ile onlarca başvuru formu doldurup kariyer ofisine teslim ediyoruz. 

İnternet de Devrede
2000 mezunları olarak bir şansımız da Kariyer.net adında bir sitenin hizmete açılmış olmasıydı. Özelliklerin bizimle kıyısından köşesinden uyuştuğu; (Askerlik mi istiyor? Boşver yolla. 2 sene tecrübe mi? Ben zekiyim öğrenirim yaklaşımı ile) bir onlarca yere de bu siteden başvurduk. Ve bekleme süreci.

Sınavsız Olmuyor
Bu arada Mayıs ayı ile birlikte banka sınavları da başladı ve artık yalnızca dersler, ödevler ve systems design projesi ile değil hafta sonları da 1, 2 hatta 3 bankanın sınavına girer olduk. İşin bana en ilginç gelen yanlarından biri seminer dersine gelen birçok mezunumuzun "finaller biter bitmez işe başladım" söylemlerine rağmen bizim dönemimizde bırakın finalleri, mezuniyet gününde bile bu sayı 2'yi geçmiyordu. Kimimiz sadece bankalara muhtaç, kimimiz "ne olacak bizim bu halimiz?" diyerek yavaş yavaş bunalım takılmaya başlamış durumda bir mezuniyet günü geçirdik. 

Mülakatlar 
Bir banka ile görüşüyorsan tam bir bankacı, danışmanlık ise tam bir danışman kimliğine büründüğümüz, görüşmeden önce şirket hakkında bir sürü bilgi topladığımız ve olası sorulara cevapları önceden hazırlayarak gittiğimiz o görüşmeler. Bizim dönemimize mi özel bilemiyorum ama bütün mülakatlarımda en çok karşılaştığım söz 'Bütün gün ODTÜ-EM'lerle görüştük, niye böyle?' idi. Bizde tabii en ‘cool’ halimizle 'Eee, siz tercih ediyorsunuz ki biz burdayız' cevabı ile karşıladık. Bazen çok olumlu geçtiğini düşündüğümüz bir mülakat sonunda, gerçekten istediğiniz bir işten ret cevabı almak tüm hayallerimizin ve ideallerimizin yıkılmasına sebep olmakta idi. Belki de birçoğumuz eşit seviyedeki iki tercih arasından elenen kişi olarak fırsatları kaçırdı.

Şans
Her ne kadar insanın kendi şansını kendi yarattığı söylense de bu süreçte şunu gördüm ki şans gerçekten çok önemli. Sonuçta ne kadar iyi olursanız olun eğer sizin özelliklerinize sahip bir elemana ihtiyacı yoksa kimse sizi işe almaz veya bir yerlerde tam sizin özelliklerinize uygun bir iş oracıkta duruyordur fakat sizin bundan haberiniz yoktur. Geriye dönüp baktığımda birçok 2000 mezununun hak ettiği güzel yerlerde işe başlamış olmasına rağmen aramızda hala hak ettiği yerde olamayan arkadaşlarımızın olması yalnızca bizim dönemin mezunları için değil bence tüm ODTÜ-EM'ler için üzücü bir durum. Bence şans faktörünü lehimize çevirmek ellerinin altında birçok imkan olan ve gerek Türkiye'de gerekse yurtdışında birçok firmada çalışan mezunları olan bir bölüm için pek de zor olmasa gerek. Örneğin ben Kariyer Günleri ve Kariyer.net gibi birçok imkana rağmen şu an eski mezunlarımızdan birinin mezunlar listesine atmış olduğu bir ilanla iş sahibi olan şanslılardan biriyim. 
Hepinize iyi günler. 

Ana Sayfa | Etkinlikler | Birikimler | Ülke Gündemi | Biz Bize | Dağar | Siteler | Sanat | Başka Şeyler