Endüstri Mühendisliği Bölümlerinin kontenjanları (birinci sınıflarına aldıkları öğrenci sayısı) 2000'e iyice yaklaştı.
Gizli endüstri mühendisi yetiştiren (oradaki isimleri Sistem Mühendisliği)
Yeditepeyi de sayarsanız 2000'i geçiyor da.
Bakınız: http://sistem.ie.metu.edu.tr/kontenjanlar.htm
Çok kısa bir süre sonra meslektaşlarımızın sayısının her yıl ikişer bin artacağı günlere geleceğiz. Sonra, daha da fazla artacağı...
Kaç
Kişiyiz?
Türkiye'nin ürettiği lisans düzeyindeki EM sayısının 13.500 dolayında
olduğunu tahmin ediyorum. Bu sayıyı size söyleyecek bir kurumun olduğuna da inanmıyorum. Bu yıl girecek olanlar mezun olduklarında tanımladığım EM sayısı 20.000'i geçecek.
Lisans düzeyinde üretilen EM sayısı: Şu anda çalışan EM sayısını vermez. 70'li yıllarda başlayan üretimin bir bölümünün artık bu dünyada olmadığını, bir bölümünün, ticaretle falan uğraşarak hiçbir biçimde endüstri mühendisliği yapmadığını, bir bölümünün yurtdışında olduğunu, bir bölümünün emekli, bir bölümünün de işsiz olduğunu düşünürseniz. Bu 13.500'den geriye 10.000'i çok az aşan bir sayının kalacağını umuyorum. Fakat şu değişmez: dört yıl içinde bu sayıya
7.000'e yakın EM eklenecek. Son 4 yılda ekonominin gelişimini ve Türkiye'de yaşanan koşulları dikkate alarak düşünürsek önümüzdeki 4 yılda ortaya çıkacak 7000 EM'nin önündeki görev ne olacak?
Şu anda, Devlet, Doğuş, Sabancı, Koç, Eczacıbaşı, Doğan, İş Bankası, vb. dahil
10.000 EM istihdam eden reel ve reel dışı sektörler önümüzdeki 4 yılda ne olacak da
7.000 EM daha istihdam edecekler?
Bugün, durumun ne olduğunu bilmemize yardımcı olacak herhangi bir örgütlenmeye sahip değiliz. 2005 yılında kaç bin işsiz EM olacağı hakkında fikrimiz nedir? Murat'tan aldığımız tüyolara göre ODTÜ mezunlarına bazı kapıların açık olduğunu öğreniyoruz. Peki; YÖK'ten geçen kontenjanlar bunları da hesaplayarak mı oluşturulmuş?
Oda
teşkiline müsait misiniz?
Bugüne kadar önemli bir adım atamadığımız endüstri mühendislerinin örgütlenmesi konusunun 2002 yılından başlayarak çok daha yakıcı bir sorun haline geleceğine inanıyorum.
Bu nedenle, bu basit gerçeklerin şimdiden ODTÜ mezunu endüstri mühendisleri tarafından görülmesinin önemli olduğuna inanıyorum.
Bakılması gereken ikinci önemli tablo da sistEM'de: http://sistem.ie.metu.edu.tr/tmmob_odauyesayilari.htm
TMMOB'nin 23 odasından hiçbiri Endüstri Mühendisliği adını taşımıyor.
Tabloyu incelediğinizde şunu göreceksiniz.
TMMOB 1954 yılında 10 odayla kurulmuş.
11. oda 1960'ta 12. oda 1968'te oluşmuş.
Yani Türkiye'de EM üretimi başladığında TMMOB'de 12 oda varmış.
Endüstri mühendislerine gösterilen mesleki örgüt adresi MMO (Makina Mühendisleri Odası) olmuş. Endüstri mühendislerinin durumunda olan başka mühendislikler de var. Uzay ve havacılık ile uçak mühendisleri de MMO içerisindeler. Yakın zamana kadar tekstil mühendisleri de MMO'daydı. Bilgisayar mühendisleri de hala EMO'da barınmaya devam ediyorlar.
Bu durum, TMMOB yasasından kaynaklanıyor. İncelemek isteyenler, TMMOB yasasına
http://www.tmmob.org.tr
adresinden iki hamlede ulaşabilirler:
"MADDE 17: Sayıları oda teşkiline müsait olmayan ihtisas mensupları birlik umumi heyeti kararıyla ihtisaslarına göre en yakın odaya ithal olunur."
Oda kurmayı sağlayacak olan madde TMMOB yasasının 13. maddesidir: "MADDE 13: Lüzum görülen yerlerde birlik umumi heyeti kararıyla (Türk Mühendis ve Mimar Odaları ) açılabilir."
Kimse endüstri mühendislerinin sayılarının oda teşkiline müsait olmadığını söyleyemez. 1999 yılı sonunda, Endüstri mühendislerinin MMO içerisindeki sayısı 13 odanın üye sayısından fazladır. (Kaynak gene aynı:
http://sistem.ie.metu.edu.tr/tmmob_odauyesayilari.htm
. Fakat TMMOB Genel Kurulu lüzum görmedikçe de MMO'ya dahil olma durumumuz değiştirilemez.
Sanki
Örgüt: EIM MEDAK
TMMOB'yi bilirim. TMMOB Genel Kurulu'nun bu lüzumu görmesi için MMO Genel Kurulu'nun EM'nin
oda kurma kararını alması gerekir. Fakat MMO Genel Kurulu'nun bu kararı alması da EİM MEDAK'ın bu doğrultuda bir karar oluşturmasını gerektirir. EİM MEDAK'ın da bunu yapması çok zordur. (Daha sonra, nedenleri üzerinde ayrıntılı olarak duracağım ama kısaca bunun nedeni EIM MEDAK'ın bir <sanki örgüt> olmasıdır.) Sonuçta da EM demokratik bir süreçte,
oda kurmamaya karar verir (ya da oda kurmaya karar vermez). TMMOB'deki odaların yarısından çoğunun, EM'nin MMO içindeki üye sayısından daha az üyesi olmasına rağmen <Sayıları oda teşkiline müsait olmayan ihtisas mensupları> olarak addedilmeye devam ederiz.
Bu süreçleri çözümleyecek kadar bu işin içinde kalmayı becerebilmiş biri olarak, dikkatlerden kaçmaması gereken bir noktanın altını çizmeden içim rahat etmez:
Nihai olarak, endüstri mühendislerinin oda kurması kararını makina mühendislerinin vermesi konumunun başından reddedilmesi gerektiğine inanıyorum. Bu nedenle, benim gündemimde TMMOB üzerinden örgütlenmek hiçbir biçimde yoktur. Bu nedenle oda kurmak da yoktur. Fakat Türkiye'deki EM'nin örgütlenmesi kaçınılmazdır. Oda ya da bir başka resmi yapı bunun ardından gelecektir.
EİM MEDAK'ın bir sanki örgüt olması durumunun bugün açıklığa kavuşması gibi bir aciliyet nasıl olsa olmadığı için, buna zaman da bulamadığımdan, tatilden sonra bu konuyu ayrıntılarıyla ele alacağım. Bu arada, meraklıları son iki Kurultayla ilgili belgeleri inceleyerek, EM'ne ne ölçüde yakışır bir kurultay yapabildiğimizi tespit eder ve komisyonlarla yetinen örgütlenme zihniyeti hakkında bir ölçüde aydınlanırlar.
Bakarsınız, yeterince EM; MMO içindeki bir komisyon marifetiyle endüstri mühendisliği meslek alanını düzenlemenin mümkün olamayacağına ve bunun yapılmasının kaçınılmaz olduğuna kani olur da; yeni bir döneme adım atmış oluruz.
Bu konu her açıldığında söyledim: MMO üzerinden örgütlenme konusundaki görüşlerim bu noktaya gelene kadar yıllar geçti. Bu nedenle, bu pratiği yaşamamış olanların kendi deneyimleriyle görme isteklerine karşı çıkamam. Gene bu nedendir ki; herkesin bu süreci yaşamasını beklemek gibi bir paradoksu gündeme getirmektedir.
O nedenle çemberin dışına çıkmayı seçtim: Ben bu taraftayım. Yürüme potansiyelinin oluştuğunu gördüğümde, bu yürüyüşe katılacak dermanı bulacağıma inanıyorum. TMMOB MMO EİM MEDAK ı endüstri mühendislerinin örgütü olarak görenleri de kınamamak gerekir, çünkü sanki bile olsa, bunun dışında bu sorunu çözmeyi önüne koymuş başka bir mekanizma da yok.
Fazla uzattım; bunun üzerinden yeterince bir süre geçtiğinde yeniden yazarım.
Kolay gelsin.
Nezih Yaşar
|