29 Mart 2004 Ankara
Buluşması, Erol Sayın'ın 422 Seminer Dersinin bir uzantısı olarak
oluştu. Turgut Uzer ve Sinan Terek "Ankara'ya kadar gelmişken
görüşelim de" diye bir teori ortaya atarak karambolden bir
AnkarEMbol çıkarttılar. Dersin üçüncü ortağı Sezen'in işi çıkınca,
Erol benim verdiğim "açık çeki", sanırım AnkaraEMbol hatırına, 29
Marta kullanınca bu buluşmayı sistEM adına izleme koşullarımı
yaratmış oldu. Buluşma, herkesi heyecanlandıracak bir ortam yarattı
sanıyorum. Fakat orası Ankara; göreceğiz.
Aşağıda Ankara tepkileri,
sağda da İstanbul heyetinin mütalaaları var. istEMbul deneyinden
çokca öğrendikleri, kayıt düşmenin önemini kavradıklarından
anlaşılıyor.
NY
*************
Sabah sabah (daha karga
şeyini şeyetmeden) yazayım dedim ilk izlenimleri.
Süper bir gece oldu. Ama İstanbullular çok baskındı. Hatta bir
sonraki geceden sorumlu olmak için aday istendiğinde İstanbuldan 3
kişi el kaldırırkene Ankaradan kimse el kaldırmayınca zorla da olsa
bir aday çıkarıldı.
Gecenin esprisi ise (benim masanın ortak kanaati olarak) Çağlar
Hocanın ABDden gelen konuk bölüm başkanına verdiği cevaptı!
Turgut Beyin Sait Beyi tasviri de ayrı bir olaydı tabii...
Ömer Hocanın Erol Hoca hakkında hikayesi de süperdi.
Bunları açık-açık yazmıyorum ki, gelmeyenler merak etsin, çatlasın,
bir dahakine de gelsin diye:)
Böyle muhteşem bir organizasyonda emeği geçenlere (başta Erol
Hocaya) çok teşekkürler.
Benhür '99
Sal 30.03.2004 07:39
Pazartesi sendromu, Ankara'nın gri havası, üzerimize çöken Ankara
rehaveti, bahar sarhoşluğu...
Hiç bir şey 29 Mart AnkarEMbol'un gerçekleşmesini engelleyemedi. Ve
biz Ankaralılar ListEM'den ballandırılarak anlatılan İstEMbul'lara
olan öykünmenin de etkisi altında bir ilki başardık. Yine de
İstanbullu mezunlarımızın baskınlığını vurgulamadan geçemeyeceğim.
O akşam yaşananlar nasıl anlatılır ki...
Değerli hocalarımız Halim Doğrusöz ile Ömer Saatçioğlu'nun bizleri
çok gerilere götüren anılar demetinden, Çağlar Hoca'nın her zamanki
ciddiyeti altında tüm katılımcıları kahkahalara boğan bölümümüz
mezunlarının "tuhaflıklarına" dair anlattıklarına, Erol Sayın ve
Nezih'in ListEM ve SistEM üzerine söyleşilerine, 76 -80 tayfasının
bol mesajlı nüktedan atışmalarına ve bölüm öğrencilerimizin gelecek
kaygı ve beklentilerine... Daha neler neler....
Güldük, eğlendik, dertleştik, özlem giderdik, hüzünlendik ve
düşündük....
Bizlere böyle hoş bir buluşmayı yaşatan, başta 29 Mart AnkarEMbol'un
itici güçleri "Üstad" Turgut Uzer ile her zamanki mütevaziliğiyle
"mükemmel" olduğunu bir kez daha dile getiren sevgili Sinan'a,
yorgun ama mutlu organizatörümüz sevgili Erol'a, katılımcıları
toparlayan Vedat Aydın'a ve tüm katılımcılara çook çok
teşekkürler....
Bu arada gecenin sonunda bizleri kahkahalara boğan, neydi adı?,
eeee.... Ahmet değil!, ayrıca saygılarımı sunuyorum. Uzun zamandır
bu kadar çok gülmemiştim. Çok yaşayın emi...
Çağla Beşeli Or
Çar 31.03.2004 10:43 |