Meyve suyu örneğini çok kullanırım.
Aşağıda Ocak 2003'te bir Şişe Cam organizasyonunda yaptığım sunuşun
ilk üç sayfası var. (Biraz zaman alsa da; üzerini tıkladığınızda
daha büyük olarak görebilirsiniz. )
O sunuşta yaptığım gibi, bizim meyve suyu pazarını Polonya ile
karşılaştırınca ortaya çarpıcı bir şey çıkıyor. O ülkedeki ilk on
markanın dokuzu yerel. Yabancılardan sadece Cappy var ve yedinci
sırada.
Bu da son derece normal çünkü meyve suyunda markalaşmak atla deve
değil. Hele ki Türkiye gibi bir meyve ülkesinde ve
markalaşma-iletişim gibi konuların Polonya'dan çok önce başladığı
bir ülkede.
Ancak
Meysu ve Aroma gibi otuzar yıllık iki marka o dönem Migros vb ana
zincirlerin raflarında yoktu ve pazar lideri Cappy idi. Hem de bol
şekerli kötü bir meyve suyu ile.
Şimdi diğer birçok sektörde bir sürü dinamik söz konusu olabilir.
CNT'nin dediği gibi ana pazarlarda ve belirleyici sektörlerde farklı
güç dengeleri/hesaplarıdır (ya da basbayağı güçtür) işi sürükleyen.
Ancak meyve suyu gibi basit bir pazardaki başarı ve başarısızlığın
en önemli sebebi pazarlama/markalaşma bilgisidir.
Meysu ve Aroma'nın pazarlarını yirmi sene sonra gelen birilerine
kaptırmalarının başka bir nedeni yoktur.
Şenol o şirketlerden birinde etkin bir pozisyonda olsaydı bu duruma
düşmezlerdi, eminim.
Cappy'nin başarısının üç ana sebebi vardır:
Birincisi Coca Cola'nın dağıtım gücü.
İkincisi ilk teneke kutuyu sunması ve yıllarca kimsenin onu o alanda
rahatsız etmemesi (ki hayretler içinde izledim o dönemi)
Üçüncüsü Türk halkında meyve suyu tanımının "renkli-şekerli bir
sıvı" olduğunu çözüp az meyveli bol şekerli bir ürün üretmeleri ve
biraz da reklam yapmaları haliyle.
Dimes ticari anlamda iyi şeyler yapıyor. Bazı maliyet avantajlarını
(konsantre üreten bir şirket olması) kullanarak iyice bir meyve
suyunu çok makul bir fiyatla satabiliyor. Hacmi de yakaladığı için
zincir dönüyor. Arada da "bulunsun" diye reklam veriyor diye
düşünüyorum.
Aynı dönemde benzer bir konuşmayı aralarında Meysu'nun yeni
sahiplerinin de olduğu bir gruba da yapmıştım. Meysu'cular bıyık
altından güle güle izlemişlerdi. Sonra Meysu markasının sütünü sağma
dönemi başladı. Marka gücünü kullanarak çok berbat bir ürünü satıp
sanırım iyi para kazandılar. Ancak yine sanırım ki ortada marka
filan kalmadı.
Detaylar konusunda güncel değilim, Şenol daha iyi bilir son durumu.
Şenol??
Güven Borça 84,5
7 Nisan 2005 |