[METU-IE-ALUMNI:6530] "Sevgili ListEM üyesi"nin "Yamalı Bohça"sı Efendim,
öncelikle konuyu dikkate alan tüm ListEM üyelerine çok teşekkür ediyorum.
Ayrıca, konuyla ve/veya benimle ilgilenmeyenlerden de, aynı konuyu temcit
pilavı misali tekrar tekrar gündeme itelememden dolayı özür diler,
gösterdiğiniz anlayışa teşekkür ederim.
Bu konuda gündeme daha fazla "asılmamın" yakışık almayacağı kanaatine vardım.
Bir toparlama yapma teşebbüsüm olacağını söylemiştim, bu bağlamda bir "yamalı
bohça"("patchwork") yaptım ve aşağıya koydum. Eğer Haziran ayı sonuna kadar
aynı konu başlığı altında belirgin miktarda ilave görüş gelecek olursa "yamalı
bohça" üzerinde biraz daha çalışır, "yamalı bohça revisited" başlığı ile
yeniden yayınlarım.
"ListEM'in görüşü" diye bir ortak görüş oluşturma amacı yoktu bu insiyatifin,
dolayısıyla aşağıdaki "yamalı bohça"nın bir "ortak görüş" olmadığının, tek tek
yazılanların yerini tutmasının beklenmemesi gerektiğinin altını özenle çizmek
istiyorum. Sadece bana adreslenmiş cevaplardan da faydalandım "yamalı bohça"yı
hazırlarken, bunu yaparken kaynağı belli edecek ifadelerden kaçınmaya gayret
ettim.
Aşağıdaki "iş", benim ayırdığım vakit, değerlendirme becerim ve "tarafsızlığım"
(yani benim tarafsızlıktan ne anladığım) ile sınırlı, hiç bir şekilde ListEM
üyelerinin yazdıklarını bir bütün olarak temsil etmez, "eksik" derseniz (by
definition) haklısınızdır. Ötesinde, "doğru"luğunu tartışmam bile, "yanlış"
diye değerlendirirseniz "yanlış"tır.
Bireysel olarak belirtilenlerin bir kısmını kendime göre anlamlı bazı ana
başlıklar altına koydum. İsteyen bireyler bunları temaşa ederler, isterlerse
istedikleri gibi anlamlandırabilirler. Bunun haricinde, bunun üzerinde bir şey
yapıp yapmamak hepimizin elinde. Çok sık tekrar eden istekler var, dikkate
alınmaları genel bir tatmin sağlayacaktır diye düşünüyorum.
Tek tek yazılanların kendi içinde bütünlükleri var, ve bence çok değerli, onun
için de tek tek okumak en iyi yöntem olacaktır. Nezih, SistEM'e bir şey
koyulacaksa tek tek ListEM'e yazılanlar mı konulmalı bilemedim, sen karar ver.
Eğer gereksinimin olursa, ListEM'e bu başlıkla düşen bütün yazıları ben bir
araya topladım, ulaştırabilirim. Sadece bana adreslenmiş olanlar tabii ki bu
kapsama girmiyor, onlar bende kalacak.
Belirtilen görüşlerin ListEM üyelerinin tamamını, hatta çoğunluğunu
içermediğini de kaydetmek gerekir. Cevap vermeyenlerin "konuya ve/veya bana
sessiz" olduklarından ötesi, sessizliğin yorumuna bağlı, ki o da kişisel bir
değerlendirme.
Sevgiler
Turgut Uzer '76
"KİMLİK, ÖZELLİK, FARKLILIK"
....öncelikle; bir şekilde ortak paydası olan insanların iletişimlerinin devam
etmesini, ortak paydası olanlardan birbirini tanımayanların birbirini
tanımasını çok önemsiyorum. ....
...birlikte çalışılan, yaşanılan yerlerde insanların karşılaştıklarında
birbirlerini tanımamalarını, bir şeyler paylaşmamalarına hiç anlam veremedim,
veremiyorum..
....okurken çok da sahiplenemediğim bölümümü, mezun olunca sahiplenmeye
başladım.. sahiplenilmesi gerektiğini ve sahiplenenler arasında olmam
gerektiğini düşündüm.. sahiplenip de ne yapıyorum: Listemde 'aktif okuyucu'
olmak bile bence sahiplenmedir. görüş bildirmek, fırsat buldukça etkinliklere
katılmak, yeni ilde bizden kişileri bulmak.. onlarla da bir şeyler paylaşmak..
ortak paydamıza değer vermek.. daha aktif sahiplenenlerin yanında olmak da
sahiplenmedir anlayışıyla listemde yer almak gerektiğine inanıyorum. listeme
bakış açım bu..
Diğer e-mail gruplarının, belki de teknik konular üzerine kurulmaları sebebi
ile, ListEM kadar zengin bir içeriği ve seviyeli bir üye listesi yok.
Diğer listelerde en küçük sürtüşmeler, karşıtlıklar çoğu online ortamda olduğu
gibi çok büyük tartışmalarla sonuçlanırken, ListEM'de ise orta yol bulma
çabaları hiç beklemediğim seviyelerde başarılı oluyor.
ListEM'in farklı, zengin içeriği ise ListEM'in en güçlü tarafı bence.
Birikimli, tecrübeli ve donanımlı üye listesinin sonucu olabilir. Teknik
konular dışında gelen iletiler gerçekten çok büyük bir zenginlik.
Ben bu listeyi, doğa gibi, kendi dengesini oluşturan, yaşamak için mutlaka
bileşenlerinin katkısına ihtiyaç duyan, gelişen, olgunlaşan, kısaca yaşayan bir
varlık olarak görüyorum
Gidilen yerlerden iletilen izlenimler, yemek tarifleri, Cemalettin Hocam'ın
yorumları, tecrübeler, Ayhan Özdemir'in ilginç bakış açıları, Osman Hocam'ın
...... iletileri... Yalnızca genel kültür, tecrübe olarak bile inanılmaz bir
kazanç, zenginlik olarak görüyorum. Gerek iş hayatı, gerekse sosyal yaşantı
için önemli bir katkı olduğuna ve sürmesi gerektiğine inanıyorum.
ListEM'i, ortak noktası Endüstri Mühendisi olmak olan bir grubun buluşma
noktası olarak değil, ortak noktası paylaşmak öğrenmek olan bir grubun buluşma
noktası olarak görüyorum..
Daha da ilginci LisEM'le tanışmadan önce kendilerine söylenileni kendilerine
öğretildiği gibi yapan bir yığın moron olarak düşündüğüm mezunlarımıza (hepsi
değil tabi ama böyle bir düşüncem de yok değildi) başka bir gözle bakıp ağırdan
saygı ve sevgi duymaya başlamama sebep oldu ListEM. Belki başka mezunlarımızı
da meslektaş ve okuldaşlarıyla barıştırmış olabilir ve bu da ListEM'e bambaşka
bir özellik daha katıyor benim gözümde....
Üniversite eğitim bazı aynı olmakla birlikte farklı alanlarda ilerlemeyi tercih
eden veya zorunda kalan mezunlarımızın gündemdeki konulara farklı yaklaşım
sergilemelerini izleme olanağı sağlaması, bu nedenle de öğretici ve düşünmeye
zorlayan bir platform olması...
ListEM yaşayarak gelişen organizasyonlar içerisinde benim gördüğüm en başarılı
örneklerden bir tanesi. Bir sosyal sermaye varlığı olarak etki çapı geniş,
yoğunluğu ve derinliği tartışmasız çok iyi.....
"........benim hissettiğim kadarı ile ListEM ABD deki city jazz icra edilen
eski küçük salonlardan birisi, fakat kesinlikle çok iyi olanlardan birisi.
Hepimizin ayrı bir hayatı ve işi var ve uygun oldukça buraya uğruyoruz. Bazen
müzik dinliyoruz, bazen çalıyoruz. Bazen birileri çok güzel solo çalıyor biz
dinliyoruz. O an sahnede olan birisi oturanlardan birilerini davet ediyor, o
birileri bazen naz ediyor bazen de davete uyarak sessiona katılıyor. Bazen
birisi çok iyi havada oluyor, daha salona girmeden trompeti ile o andaki
melodiye bir yerinden takılarak üflemeye başlıyor ve bizi bambaşka bir melodiye
taşıyor ve hepimizin havası değişiyor.
Çok yıllar önce Ray Charles ve orkestrasını Efes antik tiyatroda izlemiştim,
çok nefisti. Ray çıkmadan önce orkestra bir saate yakın çalmıştı. Bazı solo
bölümlerde iki saz adeta kavga edercesine karşılıklı çalıyordu. ListEMde bazı
yazışmaları da böyle kabul ediyorum.
Eh, tabii ki arada sırada birileri trompeti birisinin kafasına vurmayı da bir
iletişim biçimi olarak görebiliyor, city jazz da bu kadarcık da aksiyon olur
yani.
Özetle, inşallah aynı sazlarla, aynı icracılarla ve benzer melodilerle daha
güzel senfonik müzik yapmaya kalkmayız diyorum.
Ne alaka bilmem, henüz ODTÜ de öğrenciyken ilk kez CSO konserine gitmiştim. Bir
ara orkestra uzunca bir eş verdi ve herkes birlikte öksürmeye başladı, o zaman
bana çok ilginç gelmişti, aslında halen de ilginç geliyor.
Bilmem meramımı anlatabildim mı üstad." (Hem de nasıl.....TU)
".....
Sanal ortamda en güvendiğim platform olması.
Sınırsız bilgi kaynağı olması yönündeki düşüncem.
Gerçek yaşamdan edinilen tecrübeleri bulabiliyor olmam.
Çok renklilik.
....."
"....Ben bu mevcut halini akışkan (fluid) olarak tanımlıyorum .Tartışılan
konuların bu akışkan ortam içerisinde her üyenin kendi geçirimlilik (?) (permeability)
sınırları içinde değerlendirilmesi ve yorumlanması bence çok önemli ve
kaybedilmemesi gereken bir özellik. Geçirimlilik ifadesini seçerek kullandım.
Tanımında açıkça belirtildiği üzere geçirimlilik , geçirim olayının meydana
geldiği filtrenin yapısını etkilemiyor, filtrenin dokusu neye izin veriyorsa
onlar geçiveriyor. Bu ortama basınç veya başka yönlendiriciler uygularsanız
birey başına düşen geçirim oranını arttırabilirsiniz ancak bu durumda filtre
dokusunu değişime, hatta deformasyona uğratabilirsiniz.
Tartışılan bazı konular ListEM dinamiği içinde başkaca bir tahrik olmadan
yeterli sayıda üyenin süzgecini aşabildiği takdirde, tartışma hareketleniyor ve
ortam ısınmaya başlıyor. Ortamın ısınması ise ender de olsa bir difüzyon
sürecini başlatıyor. Sosyal anlamı ile difüzyon süreci ortaya çıkan yeni fikir
veya ürünlerin ilgili kitle tarafından kabullenilmesi ile sonuçlanan bir
yayılım süreci. Bu yaygın sürecin bireysel boyuttaki etkisini ise ben
“kabullenme” (adoption) süreci olarak tanımlamayı seçiyorum (Kabullenme süreci,
bireyin difüzyon ortamında yaşadığı karmaşık psikolojik proseslerin tamamı
olarak tanımlanabilir).
Ortam ısındığı halde difüzyon sürecine geçilemiyorsa (ki, bu daha çok
karşılaşılan bir durum), sıcaklık daha da artıyor, aynı ortam içinde farklı
yoğunluklar (topaklanmalar) oluşuyor, ortamın hangi bölgesinde olduğunuz sizin
için ve diğerleri için önem kazanmaya başlıyor ve bundan sonrasını fiziksel
analojiler ile açıklamak zorlaşıyor, bunların yerini kimyasal ve termo-nükleer
ifadeler almaya başlıyor...." (Gulp....TU)
ListEMi önemli bulmamın temel nedeni iletişime ve etkileşime olanak
sağlamasıdır. İlk 28 yıldan farklı olarak, son 7 senede, yaklaşık 35 yıllık
yelpazedeki mezunların birbirinden haberdar olma düzeyi karşılaştırılabilir
olmayan bir düzeyde arttı.....
"....ListEM'in, canımın çektiği haline, çok yakın seyrettiği kanısındayım.
Özellikle de görüşlerdeki çeşitliliğe ve ilişkilerin düzeyliliğini koruyuşuna
hayranım. Biraz daha EM içerikli deneyimlerin/akıla takılanların/uktelerin
alışverişi katılsa, bu aşın, parmaklarımızı da yedireceğini söyleyebilirim.
Pek çok girişimin kadük olması, bir ortak geçmişi anıştırması ve vaktindeki
seçilişlerinden ötürü, doğal yetenekleri ortalamanın bir hayli üzerinde
insanları kapsaması dışında, listEM'in EM hecesinin pek de önemli bir ağırlık
taşımadığını gösteriyor...."
"....Kendimi, iyi bir ListEM takipçisi ve bütünün bir parçası olarak görüyorum.
Bütüne yönelen tehditler bir şekilde benim de canımı acıtıyor. Bütünün sağlıklı
işlemesi ise keyfimi arttırıyor. ...."
"....
Yemek tarifleri verilir dumanı üstünde
Şarap markalarını tanırız gerektiğinde
Malzemeyi tedarik edince deneriz bunu
Cazır cazır yanan mangalın üstünde.
Yıllar Ötesinden bir arkadaşın sesi gelir.
Yaşadığım güzel günler aklıma gelir.
Koparır beni bir anda götürür eskilere
Yorgun geçen günün sonunda insan kendine gelir.
Konserler duyurulur izlenmemesi kayıptır.
Kitaplar tanıtılır okunmaması kayıptır.
Gezginlerin anıları ListEM'in ayrı tadı.
Cemalettin'in yazmaması ListEM için kayıptır.
......"
Ben ListEM i süper bir database gibi görüyorum. Bu öyle bir database ki www den
daha büyük. Herhangi bir soru karşısında kendi deneyimleri yanında www den de
bilgi derleyip bizlere sunuyor. Harika!!! Var mı başka böyle bir şey daha?
Listenin hoşuma giden yanı konularda ve üsluplarda çeşitlilik olması ve
yazılanların bir derinlik taşıması....
".....Geçen gün 84 yaşındaki babam, kendisi 1963-1973 yıllarında iki dönem CHP
Aydın milletvekili idi, tatlı tatlı anlatıyor: “Parti karar almış, iktidar
partisinin Türkiye’de TV yayını başlatma projesine karşı çıkacağız. Aydın’da
kahvelere gidip iktidarı seçmene şikayet ediyoruz. TV’nin bu ülke için ne kadar
gereksiz ve lüks bir yatırım olduğunu anlatmaya çalışıyoruz. O sırada
köylülerden biri soruyor. “Abi ya nedir bu TV denen şey?” . Ben açıklıyorum. Bu
bir kutu, önünde bir cam var, sinema gibi bir şey, mesela İstanbul’da oynanan
bir maçı bu kahvede izliyorsun. Kahvedekiler hep bir ağızdan bağırıyor. “İyi
bir şeymiş bu yahu !!!! siz neden karşı çıkıyorsunuz ki buna?...............”.
Neden anlattım bunu.......? Herhalde ListEM gibi, bu yeni moda sanal gruplaşma
yönteminin giderek yaygınlaşması ve taraftar toplamasının, benim gibi
kulüplerden kaçanları bile üye yapabilmesinin sırrının, üyelerine tanıdığı
hemen hemen sonsuz özgürlük olduğunu vurgulamak için. Böylece hem bir gruba ait
olmanın sıcaklığını duyuyor insan, hem de, saygısız ve kırıcı olmamak kaydıyla
kuralsız, şekilsiz, kısıtsız bir platformda duygu ve düşüncelerini
paylaşabilmenin özgürlüğünü......"
"Celal Bayar'ın Uğur Mumcu ile yaptığı bir söyleşide söylediği bir şey var:
"ister siyaset yapın ister iş adamı olun her şeyin bittiği noktada geriye
çekilip güç toplayabileceğiniz bir yer lazım, mahalle kahvesi bile olabilir."
Ben listEM'i biraz böyle görüyorum.
....bana gençlık günlerimi hatırlatıyor. listEM'deki insanlarla beraber olmayı,
sadece o insanlardan dolayı değil, onların bana hatırlattığı keyifli ODTÜ
günlerimden dolayı da seviyorum....."
.....Şaşırıyorum; Fazla şaşıran bir insan değilim ama ListEM ara sıra beni
şaşırtabiliyor.....
...hayatım boyunca bitmeyecek sanal bir ODTÜ EM arkadaş ortamına sahip olmayı
umut ediyorum...
....ListEM'i gönderilen mailler açısından oldukça kaliteli bulmakla birlikte,
her fırsatta böyle bir mail grubunun üyesi olduğumu gururlanarak çevremdeki
insanlara örneklerle aktarmaktayım. Kişisel gelişim anlamında ListEM'den çok
şey öğrendiğimi özellikle belirtmek isterim. Zaman zaman çok keyifli, zaman
zaman çok düşündürücü, insanın kendisini ve çevresini sorgulamaya iten yazıları
ile ListEM'in hayatımda önemli bir yeri var....
TARTIŞMALAR, ÜSLUP, TAVIR
"...Arada sırada söyleyeceklerim olur ben de yazardım. Sonra nahoş bir kaç
durum yaşandı. Kavga-kıyamet. Soğudum. Uzunca bir süre gelen mesajları okumadan
sildim...."
"....Yaşadıklarımızı söyle tepeden yorumlayabilmek için olaylara Sevgili Adnan
gibi bakmanın yaygınlaşması lazım bu postmodern dünyada diye düşünüyorum...."
"....ListEM'deki ikili tartışmalar, yanlış anlaşılmalar ise tüm online paylaşım
platformlarının zaaflarından kaynaklı diye düşünüyorum. Her ne kadar ListEM'de
göreceli olarak daha az olsa da, bunların tamamen önlenebileceğini sanmıyorum.
Her üye önyargılarını bırakıp, iyi niyetle yaklaşamadığı sürece, klavye başında
kendisi olamadığı sürece, yanı her zaman böyle şeyler olacaktır. Çok da
abartmamak gerekli bunları bence..."
"...Yazılan yazıyı baz alarak yazar ile empati kurmak oldukça zor. Anlatılmak
istenenle algılanan arasındaki farkın çokluğuna iş hayatında da çok
karşılaşıyorum. Anlamsız tartışmalar ve sonuçlar çıkabiliyor. O yüzden yazılı
iletişimde, en azından okurken, daha iyimser olmaya çalışıyorum......"
ListEM' deki iletişim beni çoğunlukla rahatsız etmiyor. Rahatsızlık veren
konular olarak da bazen kişisel sürtüşmelerin uzamasını veya bazı yazılardaki
sanki bilinçli bir şekilde konulmuş gibi gözüken nereye çeksen gidebilecek
cümlelerin varlığını sayabilirim. Bunun dışında isteyen istediği konuda
yazsın....
İnsanların birbirine karşı tutumlarını genel olarak oldukça medeni buluyorum,
yaklaşık 20 gruba üyeyim ve iletişim kalitesi olarak en iyi grup bu. Kırıcılık
çok az, kişisel çekişme çok az, yoka yakın....
Burada bulunmasını dilemediğim tek şey saygısızlık. ve her yerde olduğu gibi,
burada da gürültü patırtıdan rahatsızlık duyuyorum.....
Kişilerin AÇIK olması çok önemli bir kavram..
.....konular hakkında beyin jimnastiği yapmak ve değer verdiği insanların
konular üzerine düşünmelerini öğrenmek isterken.. Bazı arkadaşlar da konuları
siyasi ve dini söyleme-konuyu belirtirken değerlerini katarak- çekme
heveslisi.....
Alıngan davranıp konuları kişiselleştiren arkadaşların tartışmayı ısrarla
ListEM platformunda sürdürmeleri (istenmiyor....TU)
......... bazı kişilere verilen gereksiz sert tepkiler (istenmiyor....TU)
....Fakat, eleştiriler yapıcı olmaktan çok yıkıcı oluyor genelde.....
Kişisel tartışmalara bu ortamda girilmesin. Bize yakışan düzeyi koruyalım.
Arkadan gelenleri ürkütmeyelim.
ListEM'in iyileştirilmesi gerektiğini düşündüğüm yanları:
"Read Receipt" mesajlarının ortadan kaldırılması.
Kişisel kavgalara burada yer verilmemesi.
Zorunlu olmadıkça 1-2 sayfadan fazla yazı yazılmaması
"Bence hangi konuları daha çok, hangi konuları daha az görmek istediğimizden
önce hangi tavırları görmek istemediğimiz, ortaya koyabiliriz. Benim en çok
canımı sıkan, ender de olsa , tartışmanın yoğun bir anında başlayan kişisel
kızgınlık ifadeleri, aşağılamalar, büyüklük taşlamalar, "sen bunu
anlayamazsın", "sen bunu anlayabilecek donanıma sahip değilsin" anlamına
gelebilecek ifadeler ile içinde yaşadığımız toplumun çoğunluk/azınlık farkı
olmadan bir bölümünün sahip olduğu değerlere/dünya görüşüne karşı yapılan
saygısızlıklar.
Bazen hemfikir olduğum kişilerin buna benzer tutumları ile karşılaşınca konudan
soğuyorum ve tartışmaya katılma veya devam etme/izleme motivasyonum kalmıyor.
Bu platformda tartışılan her görüşü gerektiğinde kendi gerekçelerimiz ile yoğun
bir şekilde eleştirebilme hakkına sahip olduğumuza inanmakla beraber, fikrin
sahibinin veya savunucusunun kişiliğini hedef almanın, kendimiz böyle bir
davranışa muhatap olduğumuz takdirde de benzer üslup ve ifadelere başvurmamızın
yanlış olduğunu düşünüyorum. Neticede kişisel kırgınlık, alınganlık ve
kızgınlıklara yol açmayacak tartışmaların düşünsel boyutta daha da ileri
aşamalara gidebileceğini, katılımcı ve izleyicilere kesin faydalar
sağlayacağını sanıyorum"
".....yazı gönderenin yazısının konusuna değil de direk yazanın kişiliğe olan
saldırıları - - bir-iki kişinin üzerine gelmesi nedeniyle 'artık bu grupta
yazmayacağım' demeleri; hatta iyice abartıp gruptan çıkmaları.. - - kendi
siyasi görüşünü belirtmek yerine, farklı siyasi görüşleri ve görüştekileri koru
körüne kötülemeleri ve hep kötülemek arzusunda bulunmaları- - kişilerin kutsal
değerlerine, inançlarına direk hakarette bulunarak insanları tahrik etmeleri
(daha da önemlisi bu saygısızlığı yapmaları) sevmiyorum..(her sevmediğimi
yazamasam da özetle böyle)...."
CNT Hocamız anladığım kadarıyla ''üzerinde aşırı otorite yüklenmesi'' vesilesi
ile bu dengeyi korumak için bir süre yazmama ve ListEM'i takip etmeme kararı
almış. Bence çok yanlış bir karar. Biz gençler kendimizi geliştiriyoruz, bir
süre sonra karşısına çıkmaya başlayacağız. Nereye gidiyorsunuz?
"....Bu listte ''öğretim üyeleri-milletvekilleri-edebi ve bilgi yönünden çok
güçlü'' üyeler olmasına rağmen, buranın ne bir edebiyat, ne bir siyaset, ne de
bir bilim listi olmadığını herkesin bilmesi ve ListEM'e kaldırabileceğinden
daha fazla anlam ve yükün bindirilmemesini istiyorum. Böylelikle sanırım hem
katılımı arttırabilir, hem daha genç olan arkadaşlarımızın aktif olmalarının
yolunu açabilir, hem de ''öğren de gel, bilgi sahibi olmadan fikir sahibi
olma'' yerine daha ''ince-nazik'' tarzda tartışmalara vesile olabiliriz...."
....Aşırı atışmaları, ben senden daha üstünüm didişmelerini sevmiyorum.....
Sohbetler çok güzel.Hangi sohbetleri arzulamıyorum:Kişisel
saldırılar,sloganlar,salt politik olanlar,görüşlerinde ısrarlı ve baskıcı
olanlar.Ama bir minnacık dörtlük bile o günün yorgunluğunu gideriyor.....
"....bu database de bazı inefficiencies de mevcut. İki tanesi benden aşağıda:
Katılım düşük. (Ya database den nasıl faydalanılacağı bilinmiyor. Ya da
database (link, design) ında bir aksaklık var, sorulara cevap veremiyor.)
Cevaplar positive den çok negative ağırlıklı. Hoşunuza giden bir yazının
sahibine teşekkür edin ki oda bir daha yazsın. Nötr kalmayın. Bir de, negative
cevap gelecek diye yazılmadığı olabilir. Bu harika, süper educated topluluğa
yazarken, yazılarımı bir kaç kere okuyorum, korkudan valla!!...."
Konu üstüne yapılan yorumlar tamamıyla konuya yönelik olsun, yazıyı yazan
kişinin kişiliğine yönelik kesinlikle olmasın.
"....Üslup, yaklaşım, konu seçimi gibi kısıtlar koymaya hiç gerek olmadığını
düşünüyorum. ListEM kendi yolunu kendi buluyor....."
"...ListEM'de de zaman zaman tansiyon yükseliyor ancak tartışmalar bariz
hakaret veya saldırı aşamasına gelmeden, küskünlük yaşanmadan genellikle
yumuşak biçimde sonlandırılabiliyor. Bu da çok sesliliğin kaçınılmaz bedeli
hatta bir gereği olmalı...."
Her üyeden gelen maillerde öğreneceğim bir şeyler olduğunu biliyorum. Dolayısı
ile elimden geldiği kadar değerli mesajlarınızı okumaya ve "anlamaya" gayret
gösteriyorum
Ancak bazı tartışmalarda çizgi çabuk aşılabiliyor, çok atılıp tutuluyor.
Kırıcıda olabiliyor. Sanal dünyanın, birbirinin yüzünü görmeden yapılan
yazışmaların sonucu olsa gerek. Birbirlerini gören, tanışan üyelerin çok daha
mantıklı kelimeler kullanabileceğini düşünüyorum. Bu açıdan mümkün olduğunca
aylık yemeklere katılıp kişileri tanımaya çalışıyorum. Bir ara Erol Hocam aylık
yemeklerden birini Ankara'da vişnelikte yapalım dedi, hemen katılmak istedim.
"...ListEM'e katılımım çok yeni - ......- , o yüzden fazla bir yorumda
bulunabileceğimi sanmıyorum. Yalnız bunca yıl geçmiş olmasına rağmen eski
mezunlar arasındaki bazen atışmalı, bazen alaylı mesajları gıptayla izlediğimi
belirtmek isterim. Umarım yıllar sonra benim de dönemimdeki arkadaşlarımla
iletişimim bu seviyede, bu güzellikte olur..."
KONULAR
Benim ListEM'de olabilmem isteyenin istediği konuda yazabilmesi ile
sağlanıyor....
"...Evet listemde tüm yazılarını okuduğum ....... arkadaşlar var şu anda
...çünkü ..... kurmadan ,doğal ve kasmadan, çok akıcı, keyifli, kendiyle zaman
zaman dalga geçen ve hayatın güzel yönlerini ortaya koyabilen tarzda ve çok hoş
konularda ...."
Ben burada hem mesleki hem de yaşamın diğer güzel yönlerinden dem vuran ve
öğretici yazılar görmek istiyorum....
ODTÜ EM'deki öğrenimim sürüyor gibi hissediyorum diyebilirim. Öğretici
mesajların yanında, ilginç, şaşırtan ve güldüren de bol mesaj okuyorum....
ListEM canlı bir sanal organizma. Doğdu, büyüyor, zaman zaman hastalanıyor,
iyileşiyor.. Gözlemlediğim kadarıyla yeni katılımlarla gençleşiyor ve yaşlanmak
yerine olgunlaşıyor...
Bir iletişim platformu olarak oldukça iyi yararlanıyorum. Yani sosyal anlamda
diyelim. Teknik anlamda ise kısmen yetersiz/tecrübesiz kaldığım için olsa gerek
%100 verim alamıyorum,
Bir süredir, çok nadir de olsa, hiç kimsenin yıpratıcı eleştiri yapamayacağı
şeyleri yazıyorum.... (!!!...TU)
Kendi adıma, ListEM' e yazacağım mesajın, benim özelimle ilgili değil de,
buluşulan ortak paydadaki birçok katılımcı tarafından ilginç bulunabilecek
konuları içermesine çalışıyorum ....Yine bazı üyelerin ifade ettiği gibi, bu
grupta kişilerin değil olayların yada fikirlerin tartışılması ....
LisEM'in her üyesi ListEM'i yalnızca bir mail grubu olarak görmeyip, onu bir
fikir (ya da bilgi) üretme, sınama ve paylaşma ortamı olarak görebilir.....
Bir ileti okunup ona cevap yazılmak istendiğinde o ileti tekrar dikkatle
okunabilir. Konunun ana fikri kavrandıktan sonra cevap yazılır böylece yanlış
anlaşılmalar önlenir ve yoğunlaşan trafikte zorlaşan iletişim daha büyük başarı
oranına ulaşır. (Bu arada, konu ile ilgili olmayan maillerin başlık
değiştirilerek atılması da faydalı olur diye düşünüyorum, malum bazen konuya
göre okuyacaklarımızı seçmek zorunda kalıyoruz)....
.....Genellikle yazılanları dikkatle takip ediyorum ve hiç ummadığım yeni
şeyler öğreniyorum ya da bazı yazılanlar aklımda bir zincirleme reaksiyon
başlatıp beni konu üzerinde düşünmeye ve konuyla ilgili KENDİ fikrimin ne
olduğunu sorgulamama yol açıyor ve bundan müthiş zevk duyuyorum. Daha sonra bu
fikirleri paylaşmak ve düşüncelerime reaksiyonlar almak (alabilmek) da
güzel.....
büyüklerimizin tecrübelerini paylaştıkları yazıları,
- endüstri müh uygulamaları ile ilgili yazıları,
- sektörel gelişmeleri içeren yazıları,
Yemek tarifleri çok güzel. Adamı yutkunduruyor ve acıktırıyor. Sohbetler çok
güzel. Hangi sohbetleri arzulamıyorum: Kişisel saldırılar, sloganlar, salt
politik olanlar, görüşlerinde ısrarlı ve baskıcı olanlar. Ama bir minnacık
dörtlük bile o günün yorgunluğunu gideriyor. Meslek ile ilgili kısa söylemler
bilgilendirilmeler de çok hoş..... ......CNT, H.Bayram (Almanya), Deniz
Tuncalp, vd.. Özetle okuduğumda ya bir şeyler öğrendiğim ya yaşama dair hoş bir
etkileşim.. Nefes alıyorum yavu.. Sn.Erol Sayın Hocama buradan sonsuz
teşekkürler. Az ama öz ve yönlendirici yazıyor. Verdiği bilgiler de çok
değerli. Sağ olsun.
Ben galiba böyle bir ListEM olduğu ve ben da ona dahil olduğum için (aidiyet
mutluluğu) kıvanç duyuyorum.....
Bu günlerde benim hanım ve kızların haricinde hemen herkesin problemi
KİLO!!....
".....Burası bir "pazar" ve neticede herkes heybesine bir şeyler doldurup
gidiyor. Fazla geri kafalı olabilirim ama müşterinin fazla şımartılmasına
karşıyım. Yani pazarın "nasıl olması gerektiği" konusu, teker teker
müşterilerin keyfine bağlanamaz.
Ama madem sordun, bir müşteri olarak bu fırsatı kaçırmayayım: Bence ListEM'de
problem olan şey "konular" değil. Yani konuların da bazen "acayip" darlaştığını
görüyorum ve --şikayet etmesem de-- şaşırıyorum. ........ Ama beni asıl "yoran"
şey, konuları yatay kesen "düzlemler". Hep aynı düzlemde, "neyin nasıl
yapılması gerektiği" düzleminde kalınsa, pek az kişi bir "eksiklik" hissedecek
gibi görünüyor. .......ListEM'de konuların ele alınmasındaki düzlem azlığını
bir şikayet olarak değil, senin talebin üzerine yapılmış bir tespit olarak
belirtiyorum....."
"...Yıllar önce 'bu listede niye geyik yapılmıyor' diye sordum diye Erol Sayın
hep benle dalga geçer. Geyik'ten kastım, biraz kendisiyle ve yaşadığı ortamla
dalga geçen, kutsal kitaptan çıkmış gibi olmayan mesajlardı...."
"Ben ListEM'de edebiyat, sinema vb. sanatsal ürün ve olaylar hakkında daha çok
mesaj okuyor olmayı istiyorum; çünkü asıl merak ettiğim mühendislerin -içinden,
dışından, kıyısından- sanata bakışları... Sanatsız listEMin damarlarından biri
kopuk muş ya da kopacakmış gibi geliyor bana...."
"İlgili bilimsel akademik gelişmeler İlgisiz de olsa önemli sayılabilecek
gelişmeler İnsanların paylaşmak istedikleri herhangi bir şey...."
"...Bazen mesleki, bazen şirketlerle ilgili stratejik haberler, bazen sosyal,
politik, felsefi, memleketten manzaralar (Doğu Karadeniz gibi) konular her biri
güzel işleniyor. Bende bir kıvılcım çakıyor...."
"....Evet benim listem’den beklenti ve ümidim değerli meslektaşlarımın değerli
görüşlerinden faydalanmaktır. Mümkün olduğunda da ufak da olsa bir katkı
yapmaktır. Ancak ben bunun bir e-mail listesinden daha ilerilere gitmesini
isterim....."
Neleri görmek istemiyorum: insanların kendi arasındaki diyaloglarını liste
üzerinden yürütmesini Politika ve siyaset ile ilgli çok uzayan tartışmaları...
"....... meslek hayatımızdaki (komedi-trajik dahil) tecrübelerin -her biri
kendine özgü olsa bile- paylaşılması özellikle daha genç olanlarımıza yararlı
olacaktır. Bostancı ışıklardaki gibi durumlar derler ya "memleketimizden
manzaralar" diye, okudukça hem kızmak, hem gülmek geliyor, paylaşmaya devam
bence....."
KATILIM
"...Genç arkadaşlarımızın hem ListEM'in daha çok izleyicisi olması hem de daha
çok katkıda bulunabilmeleri tek dileğim...."
".....bazen yazmak istesem de gelebilecek yanlış anlamalar -onlara cevap
yetiştirme telaşı, agresif cevaplara maruz kalmak (ki bende karşımdakinin
agresif tavrına, agresif cevap kolayca verebilen yapıda biriyim) düşüncesi beni
frenliyor..."
.......Bazen diyecek bir şeyim olsa da o kadar kapsamlı ve derin yazıların
yanında çok sığ kalacakmış gibi geliyor, sanırım çekiniyorum
.....gibi yorumlarla karşılaşınca motivasyonumu kalmadı. Sonuçta ben canım
sıkılsın diye yazmıyorum.
......ListEM'in özellikle Genç arkadaşlarımızın daha yoğun katılımı ve hatta
soru sormaları ile renklenerek sürdürülmesine gerek olduğunu
söyleyebilirim.....
....Diğer taraftan, benim gibi yeni mezun arkadaşlarımın da dile getirdiği
üzere, gerek bazı konuların derinleşerek bizi aşmasından gerekse bu kadar
tecrübeli üstatların yanında bize laf düşmez felsefesi sebebiyle, aktif bir
yazıcı değilim, değiliz... Yazıcı katılımını tüm dönemlere yayarak
artırmamızın, ListEM'i daha keyifli bir hale getireceği kanaatindeyim....(Demek
ki "tecrübeli üstatlara" iş düşüyor....TU)
....ListEM'e katılım daha da yaygınlaşabilir ve yaygınlaşmalıdır. Mezunlarımız
belki önemsiz gibi görünen konuları bile özenle ve titizlikle kaleme alarak
bizimle paylaşabilirler. Böylece hem kendi içlerindeki yazarı keşfetmiş olurlar
hem de belki önemsiz deyip geçtiğimiz konularda bile üzerinde titizlikle
çalışılmış özgün bir fikrin farkına ve tadına varma olanağını bulur okuyanlar.
Kişisel tartışmalara bu ortamda girilmesin. Bize yakışan düzeyi koruyalım.
Arkadan gelenleri ürkütmeyelim.
Gençlerle "olgunları" daha fazla kaynaştırmalı başarabilmeliyiz. Gençlerin
tecrübe eksiği yüzlerine vurulmasın, büyükler bize "örnek" olsun.
Deneyimli üyeler çeşitli konulardaki deneyimlerini (mesleki ya da hayata dair
olabilir) daha çok paylaşsınlar
ListEM'i olduğu gibi tüm renkleri ile seviyorum. İyi bir yazar değilim, iyi bir
OKUYUCU olmaya gayret gösteriyorum
"Bir arkadaşım ListEM'e yazarken saçımı başımı düzeltip, ceketimi ilikleyip,
kravatımı düzeltme ihtiyacı duyuyorum demişti. Onunla aynı fikirdeyim. ....
....Yazacaklarımın ListEMdeki çoğu üyeye bir şeyler katabileceğini düşündüğüm
zamana kadar, ListEMi aktif bir okuyucu olarak büyük bir keyifle takip etmeye
devam edeceğim.....
"...Kendimi bu ortamın müdavim izleyicisi olarak görüyorum. Ancak itiraf edeyim
ki gelen mesajları okumaya çalışmaktan bir çok konuda kendi fikrimi iletmeye
zaman kalmıyor...."
...Bir kere ListEM'in üyelerinin pek çoğunu tanımıyorum (mesela kendi
dönemimden yazan birkaç kişi ve bir iki üst-alt dönemi biliyorum falan o
kadar). Bir de koca koca amcalar, hocalar var listede:), doğal olarak bir
miktar da bu sebeple çekiniyorum......
.......bu tartışmaları da zaten '"Yapma yav, hadi yav, allah allah" diye tenis
maçında tenis topunu izler gibi izliyorum. Alkıma bir şey gelse de sahaya
"yabancı bir madde", yada "cengaver" gibi atılmak istemiyorum. Yani anlattığım
sebeplerin bir kısmı kişisel bana özgü şeyler olduğunu biliyorum. Ama yine de
ListEM'de bunların yanında üyelerinin bir kısmının (sanırım özellikle de
gençlerin) çekinmesine sebep olabilecek bir havanın var olduğunu düşünüyorum.
Yani ListEM'in kendine has bir "ağırlığı" var. (Mesela şu an bu iddiamı
yeterince destekleyemeyeceğim, ama sanki destekleyici örnekler vermem
gerekiyormuş gibi geliyor bana ve bunlardan hiç bahsetmese miydim diyorum
kendime). (Hayır, bence çok iyi yapıyorsun, teşekkür ederim......TU) Tam olarak
açıklayamıyorum, belki kassam açıklarım da, hiç kasmayayım diyorum. Ama var
iste. Pek tabi ki de bu bahsettiğim durumdan herkes aynı şekilde etkilenmiyor.
Ama yine de benzer sebeplerle ListEM'in hatırı sayılır miktarda OKUYUCUsu
olduğunu tahmin ediyorum......
"ListEM'in arzu ettiğim hali" sorusuna da şöyle cevap vereyim: ListEM'e
yazarken Stadyum'da yada Vişnelik'te çimlere yayılmış sevdiğim bir grubun
konserini dinlerken olduğum kadar rahat olmak isterdim (Çok mu yayıldım?). (Yoooo,
bence güzel bir düşünce....TU)
".... cevabım ise kendimi aktif bir katılımcı olarak görmediğimdir. Benim de
bir rolüm olsun veya katkıda bulunayım diye bir gayret sarf etmiyorum, bu
durumdan da bir şikayetim yok, Ne de olsa emekliyim. ...."
"....sessiz çoğunluk’un sanıldığı kadar sessiz olmadığı görüşündeyim. ListEM’e
yazmak isteyen her istediği konuda yazıyor zaten. Her isteyenin her istediği
konuda her istediği uzunlukta mesaj atmasını ListEM’in büyük bir şansı olarak
görüyorum...."
Bunun dışında listedeki konular, kişiler, yada ne bileyim çok sayıda mail
atılması gibi konularda hiçbir derdim yok. Unutmadan söyleyeyim ListEM'i
oldukça önemsiyorum. Zaten yazdıklarımdan az çok anlaşılıyordur....."
"....bu database de bazı inefficiencies de mevcut. İki tanesi benden aşağıda:
Katılım düşük. (Ya databaşe den nasıl faydalanılacağı bilinmiyor. Ya da
database (link, design) ında bir aksaklık var, sorulara cevap veremiyor.)
Cevaplar positive den çok negative ağırlıklı. Hoşunuza giden bir yazının
sahibine teşekkür edin ki oda bir daha yazsın. Nötr kalmayın. Bir de, negative
cevap gelecek diye yazılmadığı olabilir. Bu harika, süper educated topluluğa
yazarken, yazılarımı bir kaç kere okuyorum, korkudan valla!!...."
...Genelde listeme mail gönderme anlamında oldukça pasif bir üye olmama rağmen,
okuyucu olarak kendimi çok aktif bir üye olarak tanımlayabilirim...
AİDİYET, TANINMA, TAKDİR EDİLME
Bir yazı yazdığım zaman, bunun Türkiye çapında üst düzey pozisyonlarda bulunan
insanlar tarafından okunma ihtimali olduğunu bilmek, ya da birbirinden değerli
insanların yazılarını okumak müthiş bir haz veriyor
Fakat, eleştiriler yapıcı olmaktan çok yıkıcı oluyor genelde ("genelde"
kelimesi önemli....TU)
ListEM'e değer veriyorum ve elimden geldiğince katılımcı olmaya çalışıyorum.
Genellikle yazılanları dikkatle takip ediyorum ve hiç ummadığım yeni şeyler
öğreniyorum ya da bazı yazılanlar aklımda bir zincirleme reaksiyon başlatıp
beni konu üzerinde düşünmeye ve konuyla ilgili KENDİ fikrimin ne olduğunu
sorgulamama yol açıyor ve bundan müthiş zevk duyuyorum. Daha sonra bu fikirleri
paylaşmak ve düşüncelerime reaksiyonlar almak (alabilmek) da güzel......
- listem buluşmalarını (her ne kadar sadece 1 kez katılabilmiş olsam da,
başkalarının buluşmalarını ve bizimle paylaşmalarından da mutlu oluyorum)
- yazdıklarıma gelen görüşleri:)
- bizim dönemden bir arkadaşın ismini görünce .......seviyorum.....
Aslında kendi adıma ListEM'den fazlasıyla memnunum ve keyif alıyorum. Herhalde
bunun da en önemli sebebi buradan ''bir yarar, bir fayda'' beklemekten çok
buraya ait olabilmenin verdiği hazzı yaşayabilmemden kaynaklanıyor......
"....Kendimi bu ortamın müdavim izleyicisi olarak görüyorum..."
ListEM'i son derece yararlı, besleyici, öğretici buluyorum. Bizleri bu iletişim
grubunda bir araya getiren sürecin bir okul olması ve bu sürecin listEM
sayesinde, mezuniyet sonrasında da -kimileri için 10-20-30 yıl ayrı düştükten
sonra yeniden başlayan bir- sürekliliğe dönüşmesi, ben de büyük bir hayranlık,
kıvanç yaratıyor. Aidiyet denen şey bu olsa gerek.
ListEM içinde kendi rolümü, bu ay başı itibari listEM'in toplam değerinin 1
bölü 1292'si kadar değerli görüyorum. Rolümü değerli buluyor ve önemsiyorum.
Zaman içerisinde rolümün, toplam değer içindeki oranının, n uzayıp giderken 1/n
olacak olması 1'i değersiz kılmıyor. Benimkinden farklı ve toplamda 1291 kat
daha değerli rollerin farkında olmaya, onları olabildiğince anlamaya,
yararlanmaya çalışıyorum.
Ben galiba böyle bir ListEM olduğu ve ben da ona dahil olduğum için (aidiyet
mutluluğu) kıvanç duyuyorum.
...ListEMin arzu ettiğim halı tam da şu anda olduğu haldır, yarın için ise şu
an için bilemediğim fakat her nasıl olacaksa o halini arzu ediyorum....
(ListEM için: ....TU) Yaşayan ve kendi kendini geliştiren tanımlaması çok
uygun, bence de gideceği yeri ve olacağı hali çok iyi tanımlayacak gibi
geliyor....
...VE BİR ŞEYLER DAHA
...Ancak başka bir arkadaşın belirttiği gibi "return receipt"lerden kurtulmanın
bir yolu varsa iyi olabilir... (bu istek çok tekrar ediyor...TU)
İletilerdeki Konu hanesi ileti içeriğini mümkün olduğunca yansıtmalı
derim....(bu istek çok tekrar ediyor...TU)
Gönderilen bazı mailleri gerçekten üzerinde düşünerek ve sindirerek okumaya
çalışıyorum, özellikle CNT'nin maillerini (umarım kendisi tekrar ListEM'ize
döner.) (Bu yorum ve istek de çok tekrar ediyor, nedense, hıh, yazdıklarında ne
buluyorlar anlamıyorum.....TU)
......istediğim bir şey de maillerin konu bazında gruplanması ve o konuya ilgi
duymayan insanların daha seçici olabileceği bir formatta gruplama yapılması
Acaba bazı uzun mesajlarda vurgulanmak istenen konular "Özet" başlığı altında
bir kaç cümle ile toparlanabilir mi diye bir fikrim var.
....Yine bazı üyelerin ifade ettiği gibi, bu grupta kişilerin değil olayların
yada fikirlerin tartışılması
...vaktim yok!diye zırvalıyorum....
..."ListEM bence başlangıcından bugüne geçirdiği süreç ile her geçen gün daha
kaliteli bir platform olmaya doğru ilerliyor, yeter ki ListEM'i farklı renkleri
ile bir bütün olarak kabul edelim, birbirimiz üzerinde baskı ve sindirmeye
yönelik eylemlerde bulunmayalım ve hoşgörü ve saygıyı bir değer olarak canlı
kılalım.
İyi ki varsın ListEM"....
....tabii ki en yakışıklı sensin... (Bu yorum 4862 defa tekrarlanmış....TU)
".....bizleri bir araya getirebilmeyi başaran bu platformu kuranları, özellikle
Erol Sayın’ı kutlamak lazım. ...."
.....Beklediğiniz gibi bir şey oldu mu bilmiyorum. (Evet oldu, çok teşekkürler
Murat...TU)
Çar 15.06.2005 09:19 |