Arşiv  listEM  Yardım  Yazışma

Ana Sayfa | Etkinlikler | Birikimler | Ülke Gündemi | Biz Bize | Dağar | Siteler | Sanat | Başka Şeyler  

  .... Bir Yamalı Bohça

Bohçacı: Turgut Uzer

  ListEM

İşleyiş Belgesi

ListEM Raporu

Kimlik

Üslup

Konular

Katılım

Aidiyet

Diğer

Kadri Hasbay

Necati Göçmez

Cem Tüzün

Hakan Erdağı

Ekrem Özcan

Nezih Yaşar

Engin Topan

Mehmet Eşigök

Gürcan Atay

Bora Akdeniz

Adnan Tokalıoğlu

Adnan Dovan

Hakan Bayram

Güngör Kaymak

Ali Kâya

Ayça Gençler

Murat Tütüncü

Cengiz Özdemir

Nurgün Özdeş

Serdar Egeli

Mete Özdemir

Cem İpek

Aykut Set

[METU-IE-ALUMNI:6530] "Sevgili ListEM üyesi"nin "Yamalı Bohça"sı

Efendim, öncelikle konuyu dikkate alan tüm ListEM üyelerine çok teşekkür ediyorum. Ayrıca, konuyla ve/veya benimle ilgilenmeyenlerden de, aynı konuyu temcit pilavı misali tekrar tekrar gündeme itelememden dolayı özür diler, gösterdiğiniz anlayışa teşekkür ederim.

Bu konuda gündeme daha fazla "asılmamın" yakışık almayacağı kanaatine vardım. Bir toparlama yapma teşebbüsüm olacağını söylemiştim, bu bağlamda bir "yamalı bohça"("patchwork") yaptım ve aşağıya koydum. Eğer Haziran ayı sonuna kadar aynı konu başlığı altında belirgin miktarda ilave görüş gelecek olursa "yamalı bohça" üzerinde biraz daha çalışır, "yamalı bohça revisited" başlığı ile yeniden yayınlarım.

"ListEM'in görüşü" diye bir ortak görüş oluşturma amacı yoktu bu insiyatifin, dolayısıyla aşağıdaki "yamalı bohça"nın bir "ortak görüş" olmadığının, tek tek yazılanların yerini tutmasının beklenmemesi gerektiğinin altını özenle çizmek istiyorum. Sadece bana adreslenmiş cevaplardan da faydalandım "yamalı bohça"yı hazırlarken, bunu yaparken kaynağı belli edecek ifadelerden kaçınmaya gayret ettim.

Aşağıdaki "iş", benim ayırdığım vakit, değerlendirme becerim ve "tarafsızlığım" (yani benim tarafsızlıktan ne anladığım) ile sınırlı, hiç bir şekilde ListEM üyelerinin yazdıklarını bir bütün olarak temsil etmez, "eksik" derseniz (by definition) haklısınızdır. Ötesinde, "doğru"luğunu tartışmam bile, "yanlış" diye değerlendirirseniz "yanlış"tır.

Bireysel olarak belirtilenlerin bir kısmını kendime göre anlamlı bazı ana başlıklar altına koydum. İsteyen bireyler bunları temaşa ederler, isterlerse istedikleri gibi anlamlandırabilirler. Bunun haricinde, bunun üzerinde bir şey yapıp yapmamak hepimizin elinde. Çok sık tekrar eden istekler var, dikkate alınmaları genel bir tatmin sağlayacaktır diye düşünüyorum.

Tek tek yazılanların kendi içinde bütünlükleri var, ve bence çok değerli, onun için de tek tek okumak en iyi yöntem olacaktır. Nezih, SistEM'e bir şey koyulacaksa tek tek ListEM'e yazılanlar mı konulmalı bilemedim, sen karar ver. Eğer gereksinimin olursa, ListEM'e bu başlıkla düşen bütün yazıları ben bir araya topladım, ulaştırabilirim. Sadece bana adreslenmiş olanlar tabii ki bu kapsama girmiyor, onlar bende kalacak.

Belirtilen görüşlerin ListEM üyelerinin tamamını, hatta çoğunluğunu içermediğini de kaydetmek gerekir. Cevap vermeyenlerin "konuya ve/veya bana sessiz" olduklarından ötesi, sessizliğin yorumuna bağlı, ki o da kişisel bir değerlendirme.

Sevgiler
Turgut Uzer '76


"KİMLİK, ÖZELLİK, FARKLILIK"

....öncelikle; bir şekilde ortak paydası olan insanların iletişimlerinin devam etmesini, ortak paydası olanlardan birbirini tanımayanların birbirini tanımasını çok önemsiyorum. ....

...birlikte çalışılan, yaşanılan yerlerde insanların karşılaştıklarında birbirlerini tanımamalarını, bir şeyler paylaşmamalarına hiç anlam veremedim, veremiyorum..

....okurken çok da sahiplenemediğim bölümümü, mezun olunca sahiplenmeye başladım.. sahiplenilmesi gerektiğini ve sahiplenenler arasında olmam gerektiğini düşündüm.. sahiplenip de ne yapıyorum: Listemde 'aktif okuyucu' olmak bile bence sahiplenmedir. görüş bildirmek, fırsat buldukça etkinliklere katılmak, yeni ilde bizden kişileri bulmak.. onlarla da bir şeyler paylaşmak.. ortak paydamıza değer vermek.. daha aktif sahiplenenlerin yanında olmak da sahiplenmedir anlayışıyla listemde yer almak gerektiğine inanıyorum. listeme bakış açım bu..

Diğer e-mail gruplarının, belki de teknik konular üzerine kurulmaları sebebi ile, ListEM kadar zengin bir içeriği ve seviyeli bir üye listesi yok.

Diğer listelerde en küçük sürtüşmeler, karşıtlıklar çoğu online ortamda olduğu gibi çok büyük tartışmalarla sonuçlanırken, ListEM'de ise orta yol bulma çabaları hiç beklemediğim seviyelerde başarılı oluyor.

ListEM'in farklı, zengin içeriği ise ListEM'in en güçlü tarafı bence. Birikimli, tecrübeli ve donanımlı üye listesinin sonucu olabilir. Teknik konular dışında gelen iletiler gerçekten çok büyük bir zenginlik.

Ben bu listeyi, doğa gibi, kendi dengesini oluşturan, yaşamak için mutlaka bileşenlerinin katkısına ihtiyaç duyan, gelişen, olgunlaşan, kısaca yaşayan bir varlık olarak görüyorum

Gidilen yerlerden iletilen izlenimler, yemek tarifleri, Cemalettin Hocam'ın yorumları, tecrübeler, Ayhan Özdemir'in ilginç bakış açıları, Osman Hocam'ın ...... iletileri... Yalnızca genel kültür, tecrübe olarak bile inanılmaz bir kazanç, zenginlik olarak görüyorum. Gerek iş hayatı, gerekse sosyal yaşantı için önemli bir katkı olduğuna ve sürmesi gerektiğine inanıyorum.

ListEM'i, ortak noktası Endüstri Mühendisi olmak olan bir grubun buluşma noktası olarak değil, ortak noktası paylaşmak öğrenmek olan bir grubun buluşma noktası olarak görüyorum..

Daha da ilginci LisEM'le tanışmadan önce kendilerine söylenileni kendilerine öğretildiği gibi yapan bir yığın moron olarak düşündüğüm mezunlarımıza (hepsi değil tabi ama böyle bir düşüncem de yok değildi) başka bir gözle bakıp ağırdan saygı ve sevgi duymaya başlamama sebep oldu ListEM. Belki başka mezunlarımızı da meslektaş ve okuldaşlarıyla barıştırmış olabilir ve bu da ListEM'e bambaşka bir özellik daha katıyor benim gözümde....

Üniversite eğitim bazı aynı olmakla birlikte farklı alanlarda ilerlemeyi tercih eden veya zorunda kalan mezunlarımızın gündemdeki konulara farklı yaklaşım sergilemelerini izleme olanağı sağlaması, bu nedenle de öğretici ve düşünmeye zorlayan bir platform olması...

ListEM yaşayarak gelişen organizasyonlar içerisinde benim gördüğüm en başarılı örneklerden bir tanesi. Bir sosyal sermaye varlığı olarak etki çapı geniş, yoğunluğu ve derinliği tartışmasız çok iyi.....

"........benim hissettiğim kadarı ile ListEM ABD deki city jazz icra edilen eski küçük salonlardan birisi, fakat kesinlikle çok iyi olanlardan birisi.

Hepimizin ayrı bir hayatı ve işi var ve uygun oldukça buraya uğruyoruz. Bazen müzik dinliyoruz, bazen çalıyoruz. Bazen birileri çok güzel solo çalıyor biz dinliyoruz. O an sahnede olan birisi oturanlardan birilerini davet ediyor, o birileri bazen naz ediyor bazen de davete uyarak sessiona katılıyor. Bazen birisi çok iyi havada oluyor, daha salona girmeden trompeti ile o andaki melodiye bir yerinden takılarak üflemeye başlıyor ve bizi bambaşka bir melodiye taşıyor ve hepimizin havası değişiyor.

Çok yıllar önce Ray Charles ve orkestrasını Efes antik tiyatroda izlemiştim, çok nefisti. Ray çıkmadan önce orkestra bir saate yakın çalmıştı. Bazı solo bölümlerde iki saz adeta kavga edercesine karşılıklı çalıyordu. ListEMde bazı yazışmaları da böyle kabul ediyorum.

Eh, tabii ki arada sırada birileri trompeti birisinin kafasına vurmayı da bir iletişim biçimi olarak görebiliyor, city jazz da bu kadarcık da aksiyon olur yani.

Özetle, inşallah aynı sazlarla, aynı icracılarla ve benzer melodilerle daha güzel senfonik müzik yapmaya kalkmayız diyorum.

Ne alaka bilmem, henüz ODTÜ de öğrenciyken ilk kez CSO konserine gitmiştim. Bir ara orkestra uzunca bir eş verdi ve herkes birlikte öksürmeye başladı, o zaman bana çok ilginç gelmişti, aslında halen de ilginç geliyor.

Bilmem meramımı anlatabildim mı üstad." (Hem de nasıl.....TU)

".....
Sanal ortamda en güvendiğim platform olması.
Sınırsız bilgi kaynağı olması yönündeki düşüncem.
Gerçek yaşamdan edinilen tecrübeleri bulabiliyor olmam.
Çok renklilik.
....."

"....Ben bu mevcut halini akışkan (fluid) olarak tanımlıyorum .Tartışılan konuların bu akışkan ortam içerisinde her üyenin kendi geçirimlilik (?) (permeability) sınırları içinde değerlendirilmesi ve yorumlanması bence çok önemli ve kaybedilmemesi gereken bir özellik. Geçirimlilik ifadesini seçerek kullandım. Tanımında açıkça belirtildiği üzere geçirimlilik , geçirim olayının meydana geldiği filtrenin yapısını etkilemiyor, filtrenin dokusu neye izin veriyorsa onlar geçiveriyor. Bu ortama basınç veya başka yönlendiriciler uygularsanız birey başına düşen geçirim oranını arttırabilirsiniz ancak bu durumda filtre dokusunu değişime, hatta deformasyona uğratabilirsiniz.

Tartışılan bazı konular ListEM dinamiği içinde başkaca bir tahrik olmadan yeterli sayıda üyenin süzgecini aşabildiği takdirde, tartışma hareketleniyor ve ortam ısınmaya başlıyor. Ortamın ısınması ise ender de olsa bir difüzyon sürecini başlatıyor. Sosyal anlamı ile difüzyon süreci ortaya çıkan yeni fikir veya ürünlerin ilgili kitle tarafından kabullenilmesi ile sonuçlanan bir yayılım süreci. Bu yaygın sürecin bireysel boyuttaki etkisini ise ben “kabullenme” (adoption) süreci olarak tanımlamayı seçiyorum (Kabullenme süreci, bireyin difüzyon ortamında yaşadığı karmaşık psikolojik proseslerin tamamı olarak tanımlanabilir).

Ortam ısındığı halde difüzyon sürecine geçilemiyorsa (ki, bu daha çok karşılaşılan bir durum), sıcaklık daha da artıyor, aynı ortam içinde farklı yoğunluklar (topaklanmalar) oluşuyor, ortamın hangi bölgesinde olduğunuz sizin için ve diğerleri için önem kazanmaya başlıyor ve bundan sonrasını fiziksel analojiler ile açıklamak zorlaşıyor, bunların yerini kimyasal ve termo-nükleer ifadeler almaya başlıyor...." (Gulp....TU)

ListEMi önemli bulmamın temel nedeni iletişime ve etkileşime olanak sağlamasıdır. İlk 28 yıldan farklı olarak, son 7 senede, yaklaşık 35 yıllık yelpazedeki mezunların birbirinden haberdar olma düzeyi karşılaştırılabilir olmayan bir düzeyde arttı.....

"....ListEM'in, canımın çektiği haline, çok yakın seyrettiği kanısındayım. Özellikle de görüşlerdeki çeşitliliğe ve ilişkilerin düzeyliliğini koruyuşuna hayranım. Biraz daha EM içerikli deneyimlerin/akıla takılanların/uktelerin alışverişi katılsa, bu aşın, parmaklarımızı da yedireceğini söyleyebilirim.

Pek çok girişimin kadük olması, bir ortak geçmişi anıştırması ve vaktindeki seçilişlerinden ötürü, doğal yetenekleri ortalamanın bir hayli üzerinde insanları kapsaması dışında, listEM'in EM hecesinin pek de önemli bir ağırlık taşımadığını gösteriyor...."

"....Kendimi, iyi bir ListEM takipçisi ve bütünün bir parçası olarak görüyorum. Bütüne yönelen tehditler bir şekilde benim de canımı acıtıyor. Bütünün sağlıklı işlemesi ise keyfimi arttırıyor. ...."

"....
Yemek tarifleri verilir dumanı üstünde
Şarap markalarını tanırız gerektiğinde
Malzemeyi tedarik edince deneriz bunu
Cazır cazır yanan mangalın üstünde.

Yıllar Ötesinden bir arkadaşın sesi gelir.
Yaşadığım güzel günler aklıma gelir.
Koparır beni bir anda götürür eskilere
Yorgun geçen günün sonunda insan kendine gelir.


Konserler duyurulur izlenmemesi kayıptır.
Kitaplar tanıtılır okunmaması kayıptır.
Gezginlerin anıları ListEM'in ayrı tadı.
Cemalettin'in yazmaması ListEM için kayıptır.
......"

Ben ListEM i süper bir database gibi görüyorum. Bu öyle bir database ki www den daha büyük. Herhangi bir soru karşısında kendi deneyimleri yanında www den de bilgi derleyip bizlere sunuyor. Harika!!! Var mı başka böyle bir şey daha?

Listenin hoşuma giden yanı konularda ve üsluplarda çeşitlilik olması ve yazılanların bir derinlik taşıması....

".....Geçen gün 84 yaşındaki babam, kendisi 1963-1973 yıllarında iki dönem CHP Aydın milletvekili idi, tatlı tatlı anlatıyor: “Parti karar almış, iktidar partisinin Türkiye’de TV yayını başlatma projesine karşı çıkacağız. Aydın’da kahvelere gidip iktidarı seçmene şikayet ediyoruz. TV’nin bu ülke için ne kadar gereksiz ve lüks bir yatırım olduğunu anlatmaya çalışıyoruz. O sırada köylülerden biri soruyor. “Abi ya nedir bu TV denen şey?” . Ben açıklıyorum. Bu bir kutu, önünde bir cam var, sinema gibi bir şey, mesela İstanbul’da oynanan bir maçı bu kahvede izliyorsun. Kahvedekiler hep bir ağızdan bağırıyor. “İyi bir şeymiş bu yahu !!!! siz neden karşı çıkıyorsunuz ki buna?...............”.

Neden anlattım bunu.......? Herhalde ListEM gibi, bu yeni moda sanal gruplaşma yönteminin giderek yaygınlaşması ve taraftar toplamasının, benim gibi kulüplerden kaçanları bile üye yapabilmesinin sırrının, üyelerine tanıdığı hemen hemen sonsuz özgürlük olduğunu vurgulamak için. Böylece hem bir gruba ait olmanın sıcaklığını duyuyor insan, hem de, saygısız ve kırıcı olmamak kaydıyla kuralsız, şekilsiz, kısıtsız bir platformda duygu ve düşüncelerini paylaşabilmenin özgürlüğünü......"

"Celal Bayar'ın Uğur Mumcu ile yaptığı bir söyleşide söylediği bir şey var:
"ister siyaset yapın ister iş adamı olun her şeyin bittiği noktada geriye
çekilip güç toplayabileceğiniz bir yer lazım, mahalle kahvesi bile olabilir." Ben listEM'i biraz böyle görüyorum.

....bana gençlık günlerimi hatırlatıyor. listEM'deki insanlarla beraber olmayı, sadece o insanlardan dolayı değil, onların bana hatırlattığı keyifli ODTÜ günlerimden dolayı da seviyorum....."

.....Şaşırıyorum; Fazla şaşıran bir insan değilim ama ListEM ara sıra beni şaşırtabiliyor.....

...hayatım boyunca bitmeyecek sanal bir ODTÜ EM arkadaş ortamına sahip olmayı umut ediyorum...

....ListEM'i gönderilen mailler açısından oldukça kaliteli bulmakla birlikte, her fırsatta böyle bir mail grubunun üyesi olduğumu gururlanarak çevremdeki insanlara örneklerle aktarmaktayım. Kişisel gelişim anlamında ListEM'den çok şey öğrendiğimi özellikle belirtmek isterim. Zaman zaman çok keyifli, zaman zaman çok düşündürücü, insanın kendisini ve çevresini sorgulamaya iten yazıları ile ListEM'in hayatımda önemli bir yeri var....

TARTIŞMALAR, ÜSLUP, TAVIR

"...Arada sırada söyleyeceklerim olur ben de yazardım. Sonra nahoş bir kaç durum yaşandı. Kavga-kıyamet. Soğudum. Uzunca bir süre gelen mesajları okumadan sildim...."

"....Yaşadıklarımızı söyle tepeden yorumlayabilmek için olaylara Sevgili Adnan gibi bakmanın yaygınlaşması lazım bu postmodern dünyada diye düşünüyorum...."

"....ListEM'deki ikili tartışmalar, yanlış anlaşılmalar ise tüm online paylaşım platformlarının zaaflarından kaynaklı diye düşünüyorum. Her ne kadar ListEM'de göreceli olarak daha az olsa da, bunların tamamen önlenebileceğini sanmıyorum. Her üye önyargılarını bırakıp, iyi niyetle yaklaşamadığı sürece, klavye başında kendisi olamadığı sürece, yanı her zaman böyle şeyler olacaktır. Çok da abartmamak gerekli bunları bence..."

"...Yazılan yazıyı baz alarak yazar ile empati kurmak oldukça zor. Anlatılmak istenenle algılanan arasındaki farkın çokluğuna iş hayatında da çok karşılaşıyorum. Anlamsız tartışmalar ve sonuçlar çıkabiliyor. O yüzden yazılı iletişimde, en azından okurken, daha iyimser olmaya çalışıyorum......"

ListEM' deki iletişim beni çoğunlukla rahatsız etmiyor. Rahatsızlık veren konular olarak da bazen kişisel sürtüşmelerin uzamasını veya bazı yazılardaki sanki bilinçli bir şekilde konulmuş gibi gözüken nereye çeksen gidebilecek cümlelerin varlığını sayabilirim. Bunun dışında isteyen istediği konuda yazsın....

İnsanların birbirine karşı tutumlarını genel olarak oldukça medeni buluyorum, yaklaşık 20 gruba üyeyim ve iletişim kalitesi olarak en iyi grup bu. Kırıcılık çok az, kişisel çekişme çok az, yoka yakın....

Burada bulunmasını dilemediğim tek şey saygısızlık. ve her yerde olduğu gibi, burada da gürültü patırtıdan rahatsızlık duyuyorum.....

Kişilerin AÇIK olması çok önemli bir kavram..

.....konular hakkında beyin jimnastiği yapmak ve değer verdiği insanların konular üzerine düşünmelerini öğrenmek isterken.. Bazı arkadaşlar da konuları siyasi ve dini söyleme-konuyu belirtirken değerlerini katarak- çekme heveslisi.....

Alıngan davranıp konuları kişiselleştiren arkadaşların tartışmayı ısrarla ListEM platformunda sürdürmeleri (istenmiyor....TU)

......... bazı kişilere verilen gereksiz sert tepkiler (istenmiyor....TU)

....Fakat, eleştiriler yapıcı olmaktan çok yıkıcı oluyor genelde.....

Kişisel tartışmalara bu ortamda girilmesin. Bize yakışan düzeyi koruyalım. Arkadan gelenleri ürkütmeyelim.

ListEM'in iyileştirilmesi gerektiğini düşündüğüm yanları:

"Read Receipt" mesajlarının ortadan kaldırılması.
Kişisel kavgalara burada yer verilmemesi.
Zorunlu olmadıkça 1-2 sayfadan fazla yazı yazılmaması

"Bence hangi konuları daha çok, hangi konuları daha az görmek istediğimizden önce hangi tavırları görmek istemediğimiz, ortaya koyabiliriz. Benim en çok canımı sıkan, ender de olsa , tartışmanın yoğun bir anında başlayan kişisel kızgınlık ifadeleri, aşağılamalar, büyüklük taşlamalar, "sen bunu anlayamazsın", "sen bunu anlayabilecek donanıma sahip değilsin" anlamına gelebilecek ifadeler ile içinde yaşadığımız toplumun çoğunluk/azınlık farkı olmadan bir bölümünün sahip olduğu değerlere/dünya görüşüne karşı yapılan saygısızlıklar.

Bazen hemfikir olduğum kişilerin buna benzer tutumları ile karşılaşınca konudan soğuyorum ve tartışmaya katılma veya devam etme/izleme motivasyonum kalmıyor.

Bu platformda tartışılan her görüşü gerektiğinde kendi gerekçelerimiz ile yoğun bir şekilde eleştirebilme hakkına sahip olduğumuza inanmakla beraber, fikrin sahibinin veya savunucusunun kişiliğini hedef almanın, kendimiz böyle bir davranışa muhatap olduğumuz takdirde de benzer üslup ve ifadelere başvurmamızın yanlış olduğunu düşünüyorum. Neticede kişisel kırgınlık, alınganlık ve kızgınlıklara yol açmayacak tartışmaların düşünsel boyutta daha da ileri aşamalara gidebileceğini, katılımcı ve izleyicilere kesin faydalar sağlayacağını sanıyorum"

".....yazı gönderenin yazısının konusuna değil de direk yazanın kişiliğe olan saldırıları - - bir-iki kişinin üzerine gelmesi nedeniyle 'artık bu grupta yazmayacağım' demeleri; hatta iyice abartıp gruptan çıkmaları.. - - kendi siyasi görüşünü belirtmek yerine, farklı siyasi görüşleri ve görüştekileri koru körüne kötülemeleri ve hep kötülemek arzusunda bulunmaları- - kişilerin kutsal değerlerine, inançlarına direk hakarette bulunarak insanları tahrik etmeleri (daha da önemlisi bu saygısızlığı yapmaları) sevmiyorum..(her sevmediğimi yazamasam da özetle böyle)...."

CNT Hocamız anladığım kadarıyla ''üzerinde aşırı otorite yüklenmesi'' vesilesi ile bu dengeyi korumak için bir süre yazmama ve ListEM'i takip etmeme kararı almış. Bence çok yanlış bir karar. Biz gençler kendimizi geliştiriyoruz, bir süre sonra karşısına çıkmaya başlayacağız. Nereye gidiyorsunuz?

"....Bu listte ''öğretim üyeleri-milletvekilleri-edebi ve bilgi yönünden çok güçlü'' üyeler olmasına rağmen, buranın ne bir edebiyat, ne bir siyaset, ne de bir bilim listi olmadığını herkesin bilmesi ve ListEM'e kaldırabileceğinden daha fazla anlam ve yükün bindirilmemesini istiyorum. Böylelikle sanırım hem katılımı arttırabilir, hem daha genç olan arkadaşlarımızın aktif olmalarının yolunu açabilir, hem de ''öğren de gel, bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olma'' yerine daha ''ince-nazik'' tarzda tartışmalara vesile olabiliriz...."

....Aşırı atışmaları, ben senden daha üstünüm didişmelerini sevmiyorum.....

Sohbetler çok güzel.Hangi sohbetleri arzulamıyorum:Kişisel saldırılar,sloganlar,salt politik olanlar,görüşlerinde ısrarlı ve baskıcı olanlar.Ama bir minnacık dörtlük bile o günün yorgunluğunu gideriyor.....

"....bu database de bazı inefficiencies de mevcut. İki tanesi benden aşağıda: Katılım düşük. (Ya database den nasıl faydalanılacağı bilinmiyor. Ya da database (link, design) ında bir aksaklık var, sorulara cevap veremiyor.) Cevaplar positive den çok negative ağırlıklı. Hoşunuza giden bir yazının sahibine teşekkür edin ki oda bir daha yazsın. Nötr kalmayın. Bir de, negative cevap gelecek diye yazılmadığı olabilir. Bu harika, süper educated topluluğa yazarken, yazılarımı bir kaç kere okuyorum, korkudan valla!!...."

Konu üstüne yapılan yorumlar tamamıyla konuya yönelik olsun, yazıyı yazan kişinin kişiliğine yönelik kesinlikle olmasın.

"....Üslup, yaklaşım, konu seçimi gibi kısıtlar koymaya hiç gerek olmadığını düşünüyorum. ListEM kendi yolunu kendi buluyor....."

"...ListEM'de de zaman zaman tansiyon yükseliyor ancak tartışmalar bariz hakaret veya saldırı aşamasına gelmeden, küskünlük yaşanmadan genellikle yumuşak biçimde sonlandırılabiliyor. Bu da çok sesliliğin kaçınılmaz bedeli hatta bir gereği olmalı...."

Her üyeden gelen maillerde öğreneceğim bir şeyler olduğunu biliyorum. Dolayısı ile elimden geldiği kadar değerli mesajlarınızı okumaya ve "anlamaya" gayret gösteriyorum

Ancak bazı tartışmalarda çizgi çabuk aşılabiliyor, çok atılıp tutuluyor. Kırıcıda olabiliyor. Sanal dünyanın, birbirinin yüzünü görmeden yapılan yazışmaların sonucu olsa gerek. Birbirlerini gören, tanışan üyelerin çok daha mantıklı kelimeler kullanabileceğini düşünüyorum. Bu açıdan mümkün olduğunca aylık yemeklere katılıp kişileri tanımaya çalışıyorum. Bir ara Erol Hocam aylık yemeklerden birini Ankara'da vişnelikte yapalım dedi, hemen katılmak istedim.

"...ListEM'e katılımım çok yeni - ......- , o yüzden fazla bir yorumda bulunabileceğimi sanmıyorum. Yalnız bunca yıl geçmiş olmasına rağmen eski mezunlar arasındaki bazen atışmalı, bazen alaylı mesajları gıptayla izlediğimi belirtmek isterim. Umarım yıllar sonra benim de dönemimdeki arkadaşlarımla iletişimim bu seviyede, bu güzellikte olur..."


KONULAR

Benim ListEM'de olabilmem isteyenin istediği konuda yazabilmesi ile sağlanıyor....

"...Evet listemde tüm yazılarını okuduğum ....... arkadaşlar var şu anda ...çünkü ..... kurmadan ,doğal ve kasmadan, çok akıcı, keyifli, kendiyle zaman zaman dalga geçen ve hayatın güzel yönlerini ortaya koyabilen tarzda ve çok hoş konularda ...."

Ben burada hem mesleki hem de yaşamın diğer güzel yönlerinden dem vuran ve öğretici yazılar görmek istiyorum....

ODTÜ EM'deki öğrenimim sürüyor gibi hissediyorum diyebilirim. Öğretici mesajların yanında, ilginç, şaşırtan ve güldüren de bol mesaj okuyorum....

ListEM canlı bir sanal organizma. Doğdu, büyüyor, zaman zaman hastalanıyor, iyileşiyor.. Gözlemlediğim kadarıyla yeni katılımlarla gençleşiyor ve yaşlanmak yerine olgunlaşıyor...

Bir iletişim platformu olarak oldukça iyi yararlanıyorum. Yani sosyal anlamda diyelim. Teknik anlamda ise kısmen yetersiz/tecrübesiz kaldığım için olsa gerek %100 verim alamıyorum,

Bir süredir, çok nadir de olsa, hiç kimsenin yıpratıcı eleştiri yapamayacağı şeyleri yazıyorum.... (!!!...TU)

Kendi adıma, ListEM' e yazacağım mesajın, benim özelimle ilgili değil de, buluşulan ortak paydadaki birçok katılımcı tarafından ilginç bulunabilecek konuları içermesine çalışıyorum ....Yine bazı üyelerin ifade ettiği gibi, bu grupta kişilerin değil olayların yada fikirlerin tartışılması ....

LisEM'in her üyesi ListEM'i yalnızca bir mail grubu olarak görmeyip, onu bir fikir (ya da bilgi) üretme, sınama ve paylaşma ortamı olarak görebilir.....

Bir ileti okunup ona cevap yazılmak istendiğinde o ileti tekrar dikkatle okunabilir. Konunun ana fikri kavrandıktan sonra cevap yazılır böylece yanlış anlaşılmalar önlenir ve yoğunlaşan trafikte zorlaşan iletişim daha büyük başarı oranına ulaşır. (Bu arada, konu ile ilgili olmayan maillerin başlık değiştirilerek atılması da faydalı olur diye düşünüyorum, malum bazen konuya göre okuyacaklarımızı seçmek zorunda kalıyoruz)....

.....Genellikle yazılanları dikkatle takip ediyorum ve hiç ummadığım yeni şeyler öğreniyorum ya da bazı yazılanlar aklımda bir zincirleme reaksiyon başlatıp beni konu üzerinde düşünmeye ve konuyla ilgili KENDİ fikrimin ne olduğunu sorgulamama yol açıyor ve bundan müthiş zevk duyuyorum. Daha sonra bu fikirleri paylaşmak ve düşüncelerime reaksiyonlar almak (alabilmek) da güzel.....

büyüklerimizin tecrübelerini paylaştıkları yazıları,
- endüstri müh uygulamaları ile ilgili yazıları,
- sektörel gelişmeleri içeren yazıları,

Yemek tarifleri çok güzel. Adamı yutkunduruyor ve acıktırıyor. Sohbetler çok güzel. Hangi sohbetleri arzulamıyorum: Kişisel saldırılar, sloganlar, salt politik olanlar, görüşlerinde ısrarlı ve baskıcı olanlar. Ama bir minnacık dörtlük bile o günün yorgunluğunu gideriyor. Meslek ile ilgili kısa söylemler bilgilendirilmeler de çok hoş..... ......CNT, H.Bayram (Almanya), Deniz Tuncalp, vd.. Özetle okuduğumda ya bir şeyler öğrendiğim ya yaşama dair hoş bir etkileşim.. Nefes alıyorum yavu.. Sn.Erol Sayın Hocama buradan sonsuz teşekkürler. Az ama öz ve yönlendirici yazıyor. Verdiği bilgiler de çok değerli. Sağ olsun.

Ben galiba böyle bir ListEM olduğu ve ben da ona dahil olduğum için (aidiyet mutluluğu) kıvanç duyuyorum.....

Bu günlerde benim hanım ve kızların haricinde hemen herkesin problemi KİLO!!....

".....Burası bir "pazar" ve neticede herkes heybesine bir şeyler doldurup gidiyor. Fazla geri kafalı olabilirim ama müşterinin fazla şımartılmasına karşıyım. Yani pazarın "nasıl olması gerektiği" konusu, teker teker müşterilerin keyfine bağlanamaz.

Ama madem sordun, bir müşteri olarak bu fırsatı kaçırmayayım: Bence ListEM'de problem olan şey "konular" değil. Yani konuların da bazen "acayip" darlaştığını görüyorum ve --şikayet etmesem de-- şaşırıyorum. ........ Ama beni asıl "yoran" şey, konuları yatay kesen "düzlemler". Hep aynı düzlemde, "neyin nasıl yapılması gerektiği" düzleminde kalınsa, pek az kişi bir "eksiklik" hissedecek gibi görünüyor. .......ListEM'de konuların ele alınmasındaki düzlem azlığını bir şikayet olarak değil, senin talebin üzerine yapılmış bir tespit olarak belirtiyorum....."

"...Yıllar önce 'bu listede niye geyik yapılmıyor' diye sordum diye Erol Sayın hep benle dalga geçer. Geyik'ten kastım, biraz kendisiyle ve yaşadığı ortamla dalga geçen, kutsal kitaptan çıkmış gibi olmayan mesajlardı...."

"Ben ListEM'de edebiyat, sinema vb. sanatsal ürün ve olaylar hakkında daha çok mesaj okuyor olmayı istiyorum; çünkü asıl merak ettiğim mühendislerin -içinden, dışından, kıyısından- sanata bakışları... Sanatsız listEMin damarlarından biri kopuk muş ya da kopacakmış gibi geliyor bana...."

"İlgili bilimsel akademik gelişmeler İlgisiz de olsa önemli sayılabilecek gelişmeler İnsanların paylaşmak istedikleri herhangi bir şey...."

"...Bazen mesleki, bazen şirketlerle ilgili stratejik haberler, bazen sosyal, politik, felsefi, memleketten manzaralar (Doğu Karadeniz gibi) konular her biri güzel işleniyor. Bende bir kıvılcım çakıyor...."

"....Evet benim listem’den beklenti ve ümidim değerli meslektaşlarımın değerli görüşlerinden faydalanmaktır. Mümkün olduğunda da ufak da olsa bir katkı yapmaktır. Ancak ben bunun bir e-mail listesinden daha ilerilere gitmesini isterim....."

Neleri görmek istemiyorum: insanların kendi arasındaki diyaloglarını liste üzerinden yürütmesini Politika ve siyaset ile ilgli çok uzayan tartışmaları...

"....... meslek hayatımızdaki (komedi-trajik dahil) tecrübelerin -her biri kendine özgü olsa bile- paylaşılması özellikle daha genç olanlarımıza yararlı olacaktır. Bostancı ışıklardaki gibi durumlar derler ya "memleketimizden manzaralar" diye, okudukça hem kızmak, hem gülmek geliyor, paylaşmaya devam bence....."


KATILIM

"...Genç arkadaşlarımızın hem ListEM'in daha çok izleyicisi olması hem de daha çok katkıda bulunabilmeleri tek dileğim...."

".....bazen yazmak istesem de gelebilecek yanlış anlamalar -onlara cevap yetiştirme telaşı, agresif cevaplara maruz kalmak (ki bende karşımdakinin agresif tavrına, agresif cevap kolayca verebilen yapıda biriyim) düşüncesi beni frenliyor..."

.......Bazen diyecek bir şeyim olsa da o kadar kapsamlı ve derin yazıların yanında çok sığ kalacakmış gibi geliyor, sanırım çekiniyorum

.....gibi yorumlarla karşılaşınca motivasyonumu kalmadı. Sonuçta ben canım sıkılsın diye yazmıyorum.

......ListEM'in özellikle Genç arkadaşlarımızın daha yoğun katılımı ve hatta soru sormaları ile renklenerek sürdürülmesine gerek olduğunu söyleyebilirim.....

....Diğer taraftan, benim gibi yeni mezun arkadaşlarımın da dile getirdiği üzere, gerek bazı konuların derinleşerek bizi aşmasından gerekse bu kadar tecrübeli üstatların yanında bize laf düşmez felsefesi sebebiyle, aktif bir yazıcı değilim, değiliz... Yazıcı katılımını tüm dönemlere yayarak artırmamızın, ListEM'i daha keyifli bir hale getireceği kanaatindeyim....(Demek ki "tecrübeli üstatlara" iş düşüyor....TU)

....ListEM'e katılım daha da yaygınlaşabilir ve yaygınlaşmalıdır. Mezunlarımız belki önemsiz gibi görünen konuları bile özenle ve titizlikle kaleme alarak bizimle paylaşabilirler. Böylece hem kendi içlerindeki yazarı keşfetmiş olurlar hem de belki önemsiz deyip geçtiğimiz konularda bile üzerinde titizlikle çalışılmış özgün bir fikrin farkına ve tadına varma olanağını bulur okuyanlar.

Kişisel tartışmalara bu ortamda girilmesin. Bize yakışan düzeyi koruyalım. Arkadan gelenleri ürkütmeyelim.

Gençlerle "olgunları" daha fazla kaynaştırmalı başarabilmeliyiz. Gençlerin tecrübe eksiği yüzlerine vurulmasın, büyükler bize "örnek" olsun.

Deneyimli üyeler çeşitli konulardaki deneyimlerini (mesleki ya da hayata dair olabilir) daha çok paylaşsınlar

ListEM'i olduğu gibi tüm renkleri ile seviyorum. İyi bir yazar değilim, iyi bir OKUYUCU olmaya gayret gösteriyorum

"Bir arkadaşım ListEM'e yazarken saçımı başımı düzeltip, ceketimi ilikleyip, kravatımı düzeltme ihtiyacı duyuyorum demişti. Onunla aynı fikirdeyim. ....

....Yazacaklarımın ListEMdeki çoğu üyeye bir şeyler katabileceğini düşündüğüm zamana kadar, ListEMi aktif bir okuyucu olarak büyük bir keyifle takip etmeye devam edeceğim.....

"...Kendimi bu ortamın müdavim izleyicisi olarak görüyorum. Ancak itiraf edeyim ki gelen mesajları okumaya çalışmaktan bir çok konuda kendi fikrimi iletmeye zaman kalmıyor...."

...Bir kere ListEM'in üyelerinin pek çoğunu tanımıyorum (mesela kendi dönemimden yazan birkaç kişi ve bir iki üst-alt dönemi biliyorum falan o kadar). Bir de koca koca amcalar, hocalar var listede:), doğal olarak bir miktar da bu sebeple çekiniyorum......

.......bu tartışmaları da zaten '"Yapma yav, hadi yav, allah allah" diye tenis maçında tenis topunu izler gibi izliyorum. Alkıma bir şey gelse de sahaya "yabancı bir madde", yada "cengaver" gibi atılmak istemiyorum. Yani anlattığım sebeplerin bir kısmı kişisel bana özgü şeyler olduğunu biliyorum. Ama yine de ListEM'de bunların yanında üyelerinin bir kısmının (sanırım özellikle de gençlerin) çekinmesine sebep olabilecek bir havanın var olduğunu düşünüyorum. Yani ListEM'in kendine has bir "ağırlığı" var. (Mesela şu an bu iddiamı yeterince destekleyemeyeceğim, ama sanki destekleyici örnekler vermem gerekiyormuş gibi geliyor bana ve bunlardan hiç bahsetmese miydim diyorum kendime). (Hayır, bence çok iyi yapıyorsun, teşekkür ederim......TU) Tam olarak açıklayamıyorum, belki kassam açıklarım da, hiç kasmayayım diyorum. Ama var iste. Pek tabi ki de bu bahsettiğim durumdan herkes aynı şekilde etkilenmiyor. Ama yine de benzer sebeplerle ListEM'in hatırı sayılır miktarda OKUYUCUsu olduğunu tahmin ediyorum......

"ListEM'in arzu ettiğim hali" sorusuna da şöyle cevap vereyim: ListEM'e yazarken Stadyum'da yada Vişnelik'te çimlere yayılmış sevdiğim bir grubun konserini dinlerken olduğum kadar rahat olmak isterdim (Çok mu yayıldım?). (Yoooo, bence güzel bir düşünce....TU)

".... cevabım ise kendimi aktif bir katılımcı olarak görmediğimdir. Benim de bir rolüm olsun veya katkıda bulunayım diye bir gayret sarf etmiyorum, bu durumdan da bir şikayetim yok, Ne de olsa emekliyim. ...."

"....sessiz çoğunluk’un sanıldığı kadar sessiz olmadığı görüşündeyim. ListEM’e yazmak isteyen her istediği konuda yazıyor zaten. Her isteyenin her istediği konuda her istediği uzunlukta mesaj atmasını ListEM’in büyük bir şansı olarak görüyorum...."


Bunun dışında listedeki konular, kişiler, yada ne bileyim çok sayıda mail atılması gibi konularda hiçbir derdim yok. Unutmadan söyleyeyim ListEM'i oldukça önemsiyorum. Zaten yazdıklarımdan az çok anlaşılıyordur....."

"....bu database de bazı inefficiencies de mevcut. İki tanesi benden aşağıda: Katılım düşük. (Ya databaşe den nasıl faydalanılacağı bilinmiyor. Ya da database (link, design) ında bir aksaklık var, sorulara cevap veremiyor.) Cevaplar positive den çok negative ağırlıklı. Hoşunuza giden bir yazının sahibine teşekkür edin ki oda bir daha yazsın. Nötr kalmayın. Bir de, negative cevap gelecek diye yazılmadığı olabilir. Bu harika, süper educated topluluğa yazarken, yazılarımı bir kaç kere okuyorum, korkudan valla!!...."

...Genelde listeme mail gönderme anlamında oldukça pasif bir üye olmama rağmen, okuyucu olarak kendimi çok aktif bir üye olarak tanımlayabilirim...


AİDİYET, TANINMA, TAKDİR EDİLME

Bir yazı yazdığım zaman, bunun Türkiye çapında üst düzey pozisyonlarda bulunan insanlar tarafından okunma ihtimali olduğunu bilmek, ya da birbirinden değerli insanların yazılarını okumak müthiş bir haz veriyor

Fakat, eleştiriler yapıcı olmaktan çok yıkıcı oluyor genelde ("genelde" kelimesi önemli....TU)

ListEM'e değer veriyorum ve elimden geldiğince katılımcı olmaya çalışıyorum. Genellikle yazılanları dikkatle takip ediyorum ve hiç ummadığım yeni şeyler öğreniyorum ya da bazı yazılanlar aklımda bir zincirleme reaksiyon başlatıp beni konu üzerinde düşünmeye ve konuyla ilgili KENDİ fikrimin ne olduğunu sorgulamama yol açıyor ve bundan müthiş zevk duyuyorum. Daha sonra bu fikirleri paylaşmak ve düşüncelerime reaksiyonlar almak (alabilmek) da güzel......

- listem buluşmalarını (her ne kadar sadece 1 kez katılabilmiş olsam da, başkalarının buluşmalarını ve bizimle paylaşmalarından da mutlu oluyorum)
- yazdıklarıma gelen görüşleri:)
- bizim dönemden bir arkadaşın ismini görünce .......seviyorum.....

Aslında kendi adıma ListEM'den fazlasıyla memnunum ve keyif alıyorum. Herhalde bunun da en önemli sebebi buradan ''bir yarar, bir fayda'' beklemekten çok buraya ait olabilmenin verdiği hazzı yaşayabilmemden kaynaklanıyor......

"....Kendimi bu ortamın müdavim izleyicisi olarak görüyorum..."

ListEM'i son derece yararlı, besleyici, öğretici buluyorum. Bizleri bu iletişim grubunda bir araya getiren sürecin bir okul olması ve bu sürecin listEM sayesinde, mezuniyet sonrasında da -kimileri için 10-20-30 yıl ayrı düştükten sonra yeniden başlayan bir- sürekliliğe dönüşmesi, ben de büyük bir hayranlık, kıvanç yaratıyor. Aidiyet denen şey bu olsa gerek.

ListEM içinde kendi rolümü, bu ay başı itibari listEM'in toplam değerinin 1 bölü 1292'si kadar değerli görüyorum. Rolümü değerli buluyor ve önemsiyorum. Zaman içerisinde rolümün, toplam değer içindeki oranının, n uzayıp giderken 1/n olacak olması 1'i değersiz kılmıyor. Benimkinden farklı ve toplamda 1291 kat daha değerli rollerin farkında olmaya, onları olabildiğince anlamaya, yararlanmaya çalışıyorum.

Ben galiba böyle bir ListEM olduğu ve ben da ona dahil olduğum için (aidiyet mutluluğu) kıvanç duyuyorum.

...ListEMin arzu ettiğim halı tam da şu anda olduğu haldır, yarın için ise şu an için bilemediğim fakat her nasıl olacaksa o halini arzu ediyorum....

(ListEM için: ....TU) Yaşayan ve kendi kendini geliştiren tanımlaması çok uygun, bence de gideceği yeri ve olacağı hali çok iyi tanımlayacak gibi geliyor....


...VE BİR ŞEYLER DAHA

...Ancak başka bir arkadaşın belirttiği gibi "return receipt"lerden kurtulmanın bir yolu varsa iyi olabilir... (bu istek çok tekrar ediyor...TU)

İletilerdeki Konu hanesi ileti içeriğini mümkün olduğunca yansıtmalı derim....(bu istek çok tekrar ediyor...TU)

Gönderilen bazı mailleri gerçekten üzerinde düşünerek ve sindirerek okumaya çalışıyorum, özellikle CNT'nin maillerini (umarım kendisi tekrar ListEM'ize döner.) (Bu yorum ve istek de çok tekrar ediyor, nedense, hıh, yazdıklarında ne buluyorlar anlamıyorum.....TU)

......istediğim bir şey de maillerin konu bazında gruplanması ve o konuya ilgi duymayan insanların daha seçici olabileceği bir formatta gruplama yapılması

Acaba bazı uzun mesajlarda vurgulanmak istenen konular "Özet" başlığı altında bir kaç cümle ile toparlanabilir mi diye bir fikrim var.

....Yine bazı üyelerin ifade ettiği gibi, bu grupta kişilerin değil olayların yada fikirlerin tartışılması


...vaktim yok!diye zırvalıyorum....

..."ListEM bence başlangıcından bugüne geçirdiği süreç ile her geçen gün daha kaliteli bir platform olmaya doğru ilerliyor, yeter ki ListEM'i farklı renkleri ile bir bütün olarak kabul edelim, birbirimiz üzerinde baskı ve sindirmeye yönelik eylemlerde bulunmayalım ve hoşgörü ve saygıyı bir değer olarak canlı kılalım.

İyi ki varsın ListEM"....


....tabii ki en yakışıklı sensin... (Bu yorum 4862 defa tekrarlanmış....TU)

".....bizleri bir araya getirebilmeyi başaran bu platformu kuranları, özellikle Erol Sayın’ı kutlamak lazım. ...."



.....Beklediğiniz gibi bir şey oldu mu bilmiyorum. (Evet oldu, çok teşekkürler Murat...TU)

Çar 15.06.2005 09:19

Ana Sayfa | Etkinlikler | Birikimler | Ülke Gündemi | Biz Bize | Dağar | Siteler | Sanat | Başka Şeyler