Zaman zaman yaşanan
anlaşmazlıkları ve karışıklıkları liste kendi iç
dinamiği ile çözdü. Bu çözümlerin büyük bir bölümü
eskilerin zımnen (implicitly) dediği biçimde
gerçekleşirken, yeterince olgunlaşanları yazılı hale
getirmeyi denediğimiz de oldu. Son olarak buna İşleyiş
Belgesi'ni de ekledik.
Eskilerden bazı örnekleri de, listeye yeni
katılacaklar için anlamlı olabilir diye özel bir
sayfada toplamanın yararlı olacağını düşündük.
Yazarlarının anlayış göstereceğine inanarak; yazıların
güncelliğini kaybeden yanlarını çıkarırken günümüze
denk düşen ek ya da açıklamaları da koyduk.
Bu toparlama yazılarından bazıları: Ercan Erkul, Adnan Dovan, Erol Sayın, Murat
Deniz'in. Burada bulunmasi gerekip de gözümden
kaçan ve zaman kısıtımın azizliğine uğrayanlardan özür
dileyerek...
Başlangıçtaki Tartışmalarla İlgili Ercan Erkul’un
Toparlaması:
- Herkes yazdığı mesajın altına adını, mezuniyet
yılını ve e-posta adresini yazsın. [İsteyenler daha
ayrıntılı bir "kartvizit" eklesin.]
- EM Bölümü web-sitesinde "alumni" diye bir bölüm
açılsın. Buradaki bilgileri mezunlar kendileri
güncelleyebilsin.
*** (Böyle bir bölüm açıldı. Şimdilik üye listeleri
görülebiliyor. Zaman içinde interaktif hale
gelecek.)
- Listeyi parçalamayalım ama bence mesajlar üç
kategoriye ayrılabilir: Duyuru, Görüş, Tartışma. Bu
kategorileri bazı arkadaşların önerdiği gibi konu
satırında da kullanabiliriz. Ne yaptığımızı bilmemiz
açısından bu ve benzeri kategoriler kullanılabilir.
[Eğer mesaj çok uzun ise önüne bir özet konulmasının
veya parçalanarak birkaç mesaj halinde listeye
gönderilmesinin yararlı olacağını düşünüyorum. -Sait
Atınç]
- Duyurular kişisel ("evlendim", "çocuğum oldu", "iş
değiştirdim") veya genel ("EM arıyoruz", "seminer
var") olabilir. Bence kişisel duyurular topluluk
duygusu geliştirme açısından önemli. [Ancak çoğumuz
bunları yazmaktan çekiniriz. O zaman; duyan yazsın.
("1978 mezunlarından X, Y'ye Genel Müdür oldu.")]
Duyurulara herkes kişisel cevap versin, böylece çok
sayıda tebrik/ilgi mesajının listeyi
kalabalıklaştırmasını önleriz.
- Görüş, her Türk’ün içindeki "köşe yazarını" ortaya
çıkarttığı türden mesajlar. Bence listeye gelen
mesajların çoğu bu türden. Kimisi aktüel bir konuda
görüşünü belirtiyor, kimisi güzel şiirler
alıntılıyor, kimisi bir kitaptan bahsediyor. Bunları
ben keyifle okuyorum ama bazıları bu mesajlara
kategorik olarak karşı, bazıları da belirli köşe
yazarlarını sevmiyor. Üstelik bu mesajlara gelen
tepkiler sahte bir tartışma ortamı yaratıyor. [İyi
köşe yazarları diğer yazarlara tepkilerini
genellikle satır aralarında belirtir. Elbette
okuyucu tepkisi biraz daha sert olabilir.] Bence ne
yaptığını bilme ve bir köşe yazısı dikkatiyle
yazılma koşuluyla, bu mesajlar listeyi
zenginleştiriyor. Bunlara karşı görüşler olabilir
ama tepki gösterenler de dikkatli olmalı, zaman
ayırmalı. Ama hiç kimse de köşe yazarlarına niye
yazıyorsun gibi "radikal" ve anlamsız eleştirilerde
bulunmamalı.
- (Eskidi).
- Öte yandan, EM konusunda yazacak köşe yazarlarına
çok talep var. TOC'a talep var, ERP'ye talep var.
Çağlar Güven'in yazacağını söylediği konular da
ilgiyle okunacaktır. Bölümün diğer öğretim üyeleri
de EM ve diğer konularda düzenli yazabilirler. İş
deneyimleri ışığında bazı arkadaşlar da ilginç
yazılar yazabilir.
*** (Bu; sistEM’in çıkış noktası oldu.)
- Tartışma'dan kastım birisinin ortaya bir konu
atması ve ilgilenenlerin görüş bildirmesi. En iyi
örnekleri, Yasemin'in başlattığı YA tartışması,
Osman Hoca’nın başlattığı CHP tartışması. Bence
burada tartışmayı başlatanlar bir tür "moderatör"
rolü üstlenmeli. Zaman zaman gelinen noktayı
özetlemeli ve zamanı geldiğinde tartışmayı bir genel
sonuçla/özetle bitirmeli. Bir tartışmaya katılım
olmuyorsa Sinan'ın staff/line tartışmasında yaptığı
gibi nokta hemen konulmalı.
- Görüş ile tartışma arasındaki çizgiyi belirlemek
zor ama bence bu önemli bir ayrım. Örneğin "SIBAREN
ne yapmalı?" görüş mü tartışma mı?
- Son olarak, herhangi bir mesajın üzerine "basarak"
cevap yazmayalım. Konu satırını biraz daha
açıklayıcı biçimde kullanalım.
Adnan Dovan'ın
İhtiyaç Üzerine Ekledikleri Oldu (26.08.99):
Şu kurallardan uygun gördüklerinize lütfen uyunuz :
- Listeye daha önce gönderilmiş mesajları
göndermeyiniz.
- Göndereceğiniz çok özel mesajlar dışında,
mesajların yalnızca sizin için önemli gördüğünüz
alıntısını gönderiniz.
- Reply ile mesaj göndereceğiniz zaman, kaynak
mesajın varsa yalnızca ilgili bölümünü bırakınız,
gerisini temizleyiniz.
- Tren gibi birbirine eklenmiş mesajlar
göndermeyiniz.
- Bir sitedeki konuyu bizimle paylaşmak istediğiniz
zaman basit bir özet ile tanıtınız ve link adresini
veriniz, mesajın tamamını kopyalamayınız.
Eğer biz listemizde bu düzeni kuramazsak, bizim
listemizin görüntüsü de acaba Türkiye'nin
kent-planlarına (veya plansızlıklarına) benzemez mi ?
Türkiye'de yeni vergiler her zaman daha önce vergi
verenlere yüklenir. Aynı şekilde bu yazının da daha
önce okuyanlara bir yük olacağını, okumayanlara ulaşma
ihtimalinin zayıf olduğunu biliyorum. Ama ben yine de
şansımı deniyorum.
*********
İhtiyaç üzerine Erol Sayın'dan
gelen Ağustos 2001 açıklaması:
- Listemizde kimse kimseden daha değerli değil
herkes değerlidir (samimi görüşümdür).
- Listemizin dili pratikte oluştuğu gibi
bürokratik/resmi bir dil değil rahat günlük konuşma
dilidir. Birbirimizle konuşurken kullandığımız
dildir. Dilimizi ezip büzüp (nadiren esprili
olabilir) bazı TV kanallarında komiklik diye sunulan
dil değildir. Türkçe'mizi seven biri olarak dil
konusunda belki aşırı duyarlılık gösteriyorum.
- İçtihatlara benzer şekilde oluşan, yazılı olmayan
amaçlar bağlamında, bu listenin geniş bir endüstri
mühendisleri kitlesinin engin deneyimlerini,
yorumlarını, gözlemlerini, düşüncelerini,
bilgilerini, başarılarını ve sorunlarını paylaştığı
bir platform olduğunu söyleyebiliriz. Bu deneyimler
teknik olabildiği gibi politik, duygusal, mizahi de
olabiliyor. Listemiz bir "geyik" listesi olmadığı
gibi, "renksiz", espriye kapalı bir liste de
değildir. Mutlu ve acı haberlerimizi de
paylaşıyoruz.
- Tartışmaların, listenin optimum kullanımı
açısından zamanında Sinan Kayalıgil'in önerdiği gibi
yapılmasının yararı var. Artık yeni görüşlerin
gelmediği noktada tartışma kesilmeli. Tartışmayı
başlatan veya açan da bir sonuç yazmalı. Sn. Osman
Coşkunoğlu'nun yaptığı gibi bu metin yeni bir tür
tartışmaya açılabilir. Tartışma 'Repetitive" olmaya
başladığı anda genel ilgi dağılıyor. Durma kararını
yazanlar kendiliklerinden vermeli.
- Tüm üyelerin yazması bence zorunlu değil. Ne kadar
çok arkadaş yazarsa o kadar iyi tabii. Ama pek çok
kişi de listeyi kendini geliştirmek için izliyor.
İletişim içinde kalmak için veya başka nedenlerle de
izleyenler var. Bazılarımız da diğerlerine
görüşlerimizi aktarmak, yaymak, benimsetmek için
yazıyoruz. Bu da doğal, ama 'aşırı ısrar' yarar
yerine zarar getiriyor. Listenin okunurluğunu da
zedeliyor. Yazanların bunu takdir edecek olgunlukta
olduğuna eminim.
- Listemiz tüm ODTÜ End. Müh. Bol mezunlarının %
38'ine yakınını kapsamakta. ODTÜ'de ve bildiğim
başka yerlerde benzeri yok.
a) Avustralya, Hong Kong, Kanada, ABD, İngiltere,
Finlandiya, S. Arabistan, Almanya gibi dünyanın çok
farklı coğrafyalarına yayılmış,
b) 1971-2001 yılları arasında mezun olmuş 30 farklı
kuşağı kapsayan,
c)150'ye yakın değişik iş ünvanı taşıyan,
d) tarımdan turizme, üretimden ticarete, sağlıktan
alışverişe, kamu hizmetlerinden eğitim-öğretime
kadar akla gelebilen her iktisadi sektörde ve
uluslararası kuruluşlarda çalışan,
745 ODTÜ'lu endüstri mühendisinin oluşturduğu bu
ortamın sürmesi için zaman ve emek harcıyorum. Bu
ortamdan yararlanılarak yapılabilecek çok şey
var.
Sevgiler,
Erol Sayın.
15 Aug 2001 14:23:20 +0200
Nezih Yaşar'ın önerdiği "Listeyi Doğru
Kullanmak için Yapılması Gereken Bazı Analizler"
Eylül 2001'e ait.
|